Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/836 E. 2021/431 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/836 Esas
KARAR NO : 2021/431

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait ambarlı liman tesislerindeki iskelede yüklenen boşaltma sahasında müvekkili şirkete ait … kupa … plakalı dorse tırın A ve B blokları arasındaki sahada, üzerinde yüklü bulunan konteynırın vinç ile boşaltılma esnasında, konteynır kilitlerinin dorseden ayrılmaması neticesinde, vincin tırı tamamen havaya kaldırması ve tırın sol yana doğru devrilmesi sonucunda, içindeki şoförün hayati tehlike derecesinde yaralanacak şekilde ve … plakalı tırda da ciddi anlamda maddi hasar olacak şekilde kaza meydana geldiğini, tırda meydana gelen hasarın tespiti ve kazanın meydana geliş nedeni ile ilgili Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile tarafımızca tespit davası açıldığını, iş bu dosyadan alınan uzman bilirkişi raporunda konteynır tutma görevi yapan taşıyıcı kilitlerinin sağlam olduğunun belirlenmesi hususu gözönünde bulundurulduğunda, çekici ve konteynır taşıyıcı liman işletmesine ait olan vincin dikkatsiz kullanılması nedeni ile vinç tarafından konteyner ile birlikte kaldurulamsı neticesinde yere düşmesinden kaynaklanmıştır..” denilmek sureti ile kazadaki kusur tamamen davalı şirkete ait olduğu tespit edildiğini ,aynı bilirkişi raporunda, davalının kusurundan kaynaklı kazada müvekkil şirkete ait araçta meydan gelen hasar tespitinde de bilirkişi 5.150,00 TL + KDV hasar tespiti ile 3 (üç) işgünü tamir süresi öngörüldüğünü ve müvekkil şirket tarafından tamir ettirilip ve 6.077,00 TL tamir bedeli ödendiğini ,davalı şirket aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile tamir fatura alacağı için icra takibi başlatıldığını ancak, davalı şirket haksız ve yersiz olarak takibe itiraz ettiğini beyanla araçtaki hasar kaybı için şimdilik 500,00TL ,kazanç kaybı için 100,00TL ve keşif için harcanan 684,60TL ‘nin davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Deniz İşletmeciliği A.Ş. vekili tarafından 27.11.2019 tarihli olarak hazırlanan ccvap dilekçesinde; 06.09.2018 tarihinde … plakalı dorseye bağlı olan …’nm sürücüsü olduğu … plakalı çekici araç konteyner yükünü bırakmak üzere … Limanı’na giriş yaptığı; sonrasında, gelen talimat ile birlikte vinç operatörü …, kendisinin sorumluluğunda olan tüm kontrolleri yaptığı ve dorseye bağlı aracın üzerindeki konteyneri almak için işlemlere başladığı, bu esnada vinç operatörü tarafından joystick ile yavaşça konteyner kaldırılmaya başlandığı ancak, konteyneri dorseye bağlayan kilitlerin tamamının … tarafından açılmamış olması nedeniyle konteyner ile birlikte aracın da kalkmaya başladığını saniyeler içerisinde fark ettiğinde yine yavaşça yüksekliği azaltmaya başladığı, ancak kilitlerin açılmamış olması nedeniyle söz konusu araç bir anda sola devrildiğinden vinç operatörünün başkaca bir müdahale imkanı kalmadığının davalıca belirtildiği ancak müvekkilinin davacı tarafından ileri sürülen hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru, kastı veya ihmali bulunmamış olup söz konusu davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin mümkün olmadığı (davanın pasif husumet yokluğu/liman sahasında asılı bulunan “Kilitlerin Açık Olduğundan Emin Olun” şeklindeki, açıkça her yerden görülebilen uyarıların ve buna ek olarak limana giriş yapılırken aym yöndeki sesli uyanların varlığına rağmen kilitlerin tamamını açmadığından hadisenin meydana geldiği); Büyükçckmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası tahtında alınan raporun hükme esas alınmaması gerektiği, yeni bir bilirkişi raporunun alınmasının gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davanın oluşan kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedeli ve kazanç kaybını içerdiği anlaşılmıştır.
03.03.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının bu konuda kendine ait araç sürücüsüna gerekli eğitimi vermemiş olması nedeniyle asli olarak %75 kusurlu olduğu, davalı liman işletmesinin %25 kusurlu olduğu bildirilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine konunun uzmanı üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak yeniden rapor alınmıştır.
Mahkememizce celp edilen tespit dosyası ve diğer deliller kapsamında dosya akademisyen bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti, davacı tarafın tespit kapsamında KDV dahil toplam zararının 6.077,00TL olduğunu ve iş bu zararın davalıdan tahsil edilebileceğini teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
28.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda;
OLAY: Davacı vekili tarafından sunulmuş olan 28.12.2018 tarihli dava dilekçesine göre; 06.09.2018 tarihinde saat 23:30 sıralarında, davalı şirkete ait … Tesislerindeki iskelede yükleme boşaltma sahasında davacı şirkete ait ve sürücü … kontrolündeki … çekici ve … plakalı yarı römork aracı A ve B blokları arasındaki sahada, üzerinde yüklü bulunan konteynırın vinç ile boşaltılması sırasında, konteynır kilitlerinin yarı römorktan ayrılmaması sonucunda, vinç çekici ve yarı römorku tamamen havaya kaldırmış ve sol yana doğru devrilmesi sonucunda oluşan kaza, sürücünün hayati şekilde yaralanması ve maddi hasarla sonuçlanmıştır.
KUSUR: Dava dosyasında bulunan 07.09.2018 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporunda meydana gelen kaza “olay” paragrafında açıklandığı şekilde anlatılmış ve … çekici ve … plakalı yarı römorku sol yan tarafına doğru yan yatar durumda olduğu, ön camının ve sol kısmının hasarlı olduğu belirtilmiş, yarı römork üzerindeki konteynır kilitlerinin ayrıntılı şekilde fotoğraflanarak kroki üzerinde gösterilmiş olduğu ifade edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde davalı … firmasının müdürü Vekili olduğu anlaşılan …. olaydan sonra kaza yerine gelmiş olduğunu ve devrilen araçta kontroller yapmış olduğunu, boşaltım için limana gelen araçların yarı römorklarına bağlı bulunan twist locks (konteynır kilit bağlantılarını) limana girmeden önce açmak zorunda olduklarını, çünkü vinç operatörünün açılıp açılmadığını bulunduğu yerden görmesinin mümkün olmadığını, bununla ilgili liman içerisinde ve dışında TIR sürücülerine “araç kilitlerinizi açınız” şeklinde uyarıcı levhalar bulunduğunu, olaydan sonra yaptıkları kontrolde yarı römorkta bulunan konteynırın dört ayağından bir ayağının açılmadığını ve yarı römorka bağlı olduğunu tespit ettiklerini, kazanın bundan dolayı meydana geldiğini, dolayısıyla bu kazada şirketin ve kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirtmiştir.
Dava dosyasında bulunan 29.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinin sebebi araç üzerinde yapılan keşifle incelenmiş ve konteynır tutma görevi yapan taşıyıcı kilitlerinin sağlam olduğu belirlenmiş, kazaya liman işletmesine ait olan vincin dikkatsiz kullanılmasının ve vinç tarafından konteynırın yarı römork ile birlikte kaldırılması sonucu yere düşmesinden kaynaklandığı belirlenmiştir.
Uğradığı zararın tazmin edilmesi için davacının sunmuş olduğu dava dilekçesine cevaben davalı … Deniz İşletmeciliği A.Ş. nin vekili 27.11.2019 tarihli cevap dilekçesinde; olay sırasında aracın gerekli şekilde vincin altına yerleştirmesinin sağlanmış olduğu, sonrasında gelen talimatla birlikte vinç operatörü …’nın kendi sorumluluğunda olan tüm kontrolleri yapmış olduğu ve dorseye bağlı aracın üzerindeki konteynırı almak için işlemleri başlattığı, bu esnada vinç operatörü tarafından joystick ile yavaşça konteynırın kaldırılmaya başlanmış olduğu ancak konteynırı römorka bağlayan kilitlerin tamamının sürücü … tarafından açılmamış olması nedeniyle konteynırla birlikte aracında kalkmaya başladığı, bu durum saniyeler içinde fark edildiğinde yine yavaşça yüksekliğinin azaltılmasına başlanmış olduğu, ancak kilitlerin açılmamış olması nedeniyle söz konusu aracın bir anda sola devrildiğinden vinç operatörünün başkaca bir müdahale imkanının kalmadığı, liman sahasında asılı bulunan “kilitlerin açık olduğundan emin olun” şeklindeki açıkça her yerden görülebilen uyarıların ve buna ek olarak limana giriş yapılırken aynı yöndeki sesli uyarıların varlığına rağmen kilitlerin tamamını açmadığından sürücü …’nın kazanın meydana gelmesine yol açmış olduğu belirtilmektedir. Zira vinç operatörünün bulunduğu yer ve görüş açısı itibarıyla kilitlerin durumunu kontrol etmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla böyle bir yükümlülüğünün de bulunmadığı ileri sürülmektedir. Davalı vekili dilekçeye gerek liman sahasının gerekse vinç operatörünün görüş açısının örnek görüntülerini eklemiş bulunmaktadır.
Dava dosyasında bulunan 13.01.2020 tarihli İş Güvenliği bilirkişi heyet raporunda olay anlatılarak incelenmiş, … firması tarafından yapılan kontrollerde, çekicinin sağa ön kısmındaki kilit üzerinde derin ve taze çiziklerin tespit edildiğini, tespit edilen hasarların olayla uyumlu olduğunu, kilidi açmanın sürücünün sorumluluğunda olduğunu, hasarlı çekicinin köşe kilitlerinin kontrol edildiğinde dört tanesinin açık olduğunu anladıklarını, açık olmalarına rağmen ön kısımdaki kilidin tamamen açık olmadığı veya her nasılsa sıkışmış olduğunu ve sonuçta yarı açık bir şekilde kaldığını, kaldırma işlemi sırasında konteynırın çekiciye sağ ön köşeden bağlı kaldığını belirlediklerini, çekmeyi yapan aracın konteynır ile birlikte kaldırıldığını ve bir noktadan sonra kilidin aracın ağırlığı sebebiyle serbest kaldığını, sol tarafa devrilerek düştüğünü, iş yerinde “konteynırların kilitli olmadığından emin olun” ve “vinç operatörünün yoluna girmek tehlikeli ve yasaktır” yazılarının görülebilir ve açık olduğunu, sürücü tarafından konteynır operasyonu başlamadan önce vinç operatörünün sinyal verilmesi gerektiğini, vinç operatörünün kusurlu bulunmadığını belirtmiş oldukları açıklanmış, kaza geçiren araç sürücüsü …’nın polis memuruna 22.09.2018 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde çekici içinde vincin konteynırı kaldırmasını beklediğini, bu esnada tırın havaya kalktığını fark ettiğini, daha sonrasını hatırlamadığını ifade etmiş olduğu açıklanarak, tanık …’in ifadesinde davacı Hancıoğlu Nakliyatın bir çalışanı olduğunu, kazalıyı olay günü ambulansa kendisinin bildirdiğini, konteynırın dört tane kilidinin de açık olduğunu gözlemlediğini, limanda yükleme boşaltma işi yapılırken TIR araçlarını kontrol eden ve vince kaldırılmasını ya da hareket etmesini söyleyen bir liman görevlisinin olmadığını, şoförlerin araçları ile yanaştıktan sonra inip konteynırların kilitlerini açtıklarını ve vincin bundan sonra boşaltmayı gerçekleştirdiğini, bazen de liman girişinde bu işlemin yapıldığını, vinç operatörünün bulunduğu yerin yerden 15-20 metre yukarda olduğunu, normalde vinç operatörünün araçla beraber kaldırdığını fark etmesi gerektiğini, kilitlerde hasar bulunmadığından kilitlerin açık olduğu kanaatine varmış olduklarını ifade etmiş olduğu anlatılmış; olayın 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile ilgili yükümlülükler açısından, Karayolları Trafik Kanunu açısından, Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliği açısından ve Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usül ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Sağlık ve Güvenlik İşaretleri Yönetmeliği açılarından irdelenmesi yapılmış; kazanın meydana gelmesinde risk değerlendirmesi yapılarak vinç sahasında gerçekleştirilen konteynır elleçleme işlemleriyle ilgili iş kazası olmasını önleyici tedbirlerin alınmamış olması, kavrama işleminden sonra vira işlemi sırasında konteynır kilitlerinden birinin kilitli kalması durumunda uygun noktalara konulacak fotoseller aracılığıyla durumun tespit edilmemiş olması, görüş açısı yeterli olmayan vinç operatörüne yüklerin kaldırılmasında indirilmesinde veya taşınmasında yardımcı olacak yetiştirilmiş bir işaretçi bulunmaması, kaza geçiren sürücünün elleçleme operasyonu sırasında araçtan inerek güvenli bir yerde operasyonun bitmesini beklememiş olması, çalışanlara gerekli eğitimlerin verilmemiş olması, çalışmanın işveren tarafından görevlendirilen ehil bir kişinin gözetimi ve kontrolü altında yapılmamış olması, iş organizasyonu ile ilgili gerekli denetim ve gözetimin yapılmaması, çalışanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi hususlarının kazada etkili olduğunu, davalı … Deniz İşletmeciliği A.Ş.nin i_ş yerinde iş güvenliği ve sağlığı açısından gereken tedbirleri almamış olması, bahse konu olayda kazanın meydana geldiği vinç ile konteynırların TIR aracından alınması işinin ehil bir kişi gözetiminde gerçekleştirilmesini sağlamamış olması, açılmamış kilitleri reaksiyon veren teknik donanım bulundurulmamış olması, çalışanlara yeterli eğitim verilmemiş olması nedenleriyle %75 oranında kusurlu olduğu, iş güvenliği tedbirleri ve eğitim eksikliğinden davacı … Lojistik Ltd. şirketinin %15 oranında kusurlu olduğu, sürücü .. nın ise konteynır indirme işlemi sırasında araçtan inmeyerek iş sağlığı ve güvenliği şartlarına aykırı davranmış olması nedenleriyle %10 oranında kusurlu olduğu kanaati ifade edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan 03.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda olay incelenmiş ve yapılan irdelemede olayın yarı römorkun vinç tarafından konteynır ile birlikte kaldırılması ile yere düşmesinden kaynaklandığının sabit olduğu, konteynırı römorka sabitleyen dört köşesinde bulunan “..” kilitlerden birinin boşaltım sırasında çözülmemesinden/açık konuma getirilmemesinden meydana gelmiş olduğu belirtilmiş olup, burada esas konunun bu kilitlerden kimin sorumlu olduğu husus olduğu vurgulanarak bu kilitlerin konteynırın yarı römorktan vinçle kaldırılmasından önce açılması, konteynır yarı römorka yüklendiğinde de kilitlenmesinin gerekli olduğu, bunlardan TIR aracı sürücüsünün birinci dereceden sorumlu olduğu, ayrıca bu konuda liman sahasında “kilitlerin açık olduğundan emin olun” şeklinde uyarılarında mevcut olduğu belirtilmiş, istif sahasına gelen araçlarda, araç sürücüleri tarafından konteynır kilitleri açılmamış konteynırların hiçbir şekilde gemi vinci veya mobil vinçlerle tahliye amaçlı elleçlenemeyeceği, araç şoförleri konteynır boşaltımı öncesi kasa kilitlerini hazırlamaları gerektiği, üstelik kasa kilidi olmayan veya kilidi çalışmayan arızalı araçlara iş ve yol güvenliği bakımından kesinlikle yüklemenin yapılmaması gerektiği de ifade edilmiş, bu nedenle davacının kendisine ait aracın sürücüsüne gerekli eğitimi vermemiş olması nedeniyle %75 oranında asli kusurlu olduğu, öte yandan davalı firmanın ve liman içerisinde boşaltma işlerine nezaret etmek durumunda olan saha sorumlusunun kasa kilitlerini güvenlik önlemi içinde fiziken gözle kontrol etmek durumunda oldukları, ayrıca araç sürücüsü konteynırı römorka bağlayan dört kilidi açıp vincin altına yanaştığında konteynırın iyice bağlanması, vincin önce 30-40 cm kaldırması, okey alındıktan sonra iyice kaldırılmasının gerektiği belirtilerek bu sorumluluklarını yerine getirmemiş olduğu anlaşılan davalının %25 oranında kusurlu olduğu kanaati ifade edilmiştir.
Heyetimizin yukarıda açıklanan olayın dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda yapmış olduğu değerlendirme;
Denizyolu ile taşınan konteynerlerin liman operasyonlarında treyler üzerine (lashing ve shifting) yükleme ve kaldırma işlemlerinde römork üzerindeki konteyner kilitlerinin (…) kontrolü ve liman içerisinde bunları açmak ve kilitlemek ile ilgili sorumluluk araç sürücüsüne aittir. Konteyner yükleme veya kaldırma işlemi blok olarak bir nakliye firması tarafından birden çok konteyner tahliyesi veya yüklemesi için yapılacak ise, liman gözetmen refakatçi gönderebilir. Tek bir konteyner için treylere yükleme veya treylerden kaldırma işlemlerinde sürücü refakat eder. Liman gözetim görevlileri ağırlıklı olarak gemi yanında gemiden treylere ya da treylerden gemiye yüklenme esnasında gözetimde bulunurlar (mühür sağlamlığı veya konteynerde hasar olup olmadığına dair vb. gibi işlemler için). Konteyner taşımacılığı spesifik özelliği olan bir karayolu taşımacılığı olduğu için bu taşımacılığa ait yarı römorklarda özelliği olan treylerlerdir. Konteyner kilit mekanizmaları olan özellikli yarı römorklardır. Dolayısı ile sürücülerinin de bu operasyonlarda nitelik açısından bilgi sahibi olması gerekmektedir. Burada sürücü konteyner kaldırma esnasında gözetim amaçlı refakatte bulunmadığı gibi, bütün limanlarda bulunan konteyner kilit mekanizmalarının kontrolü ile ilgili uyarı tabelalarına uymamış veya dikkat etmemiş gerekli kontrolleri yapmadığından dolayı bir kilit mekanizması konteynere bağlı kalmasından ötürü reachtruck (vinç) araç ile beraber konteyneri kaldırmış ve kazaya sebebiyet vermiştir. Ayrıca sürücü iş sağlığı ve güvenliği kurallarını uymayarak bu kaldırma operasyonu esnasında araç çekicisi içerisinde bulunarak kendi can güvenliğini hiçe saymıştır. Ayrıca operasyona gözetimde de bulunmamıştır. Bu durum liman olay yeri tutanaklarında ve polis tutanaklarında da sabit görülmekte olup kayıt ve imza altına alınmıştır. Dolayısıyla davacıya ait aracın sürücüsü …’nın dava konusu kazada %85 oranında asli kusurlu olduğu, öte yandan özellikle davacıya ait aracının sürücüsü …’nın, vincin yarı römorktan , konteynırı kaldırması sırasında aracın içinde oturuyor olması hususunu göz önüne aldığında, vinç operatörüne yükü kaldırması için işaret verecek herhangi bir kimsenin bulunmadığının anlaşılmasıyla, vinç operatörünün konteynırın kilit durumunu gören ve güvenli şekilde kaldırılabileceğini işaretle bildiren işaretçi bir kimse olmadan kaldırmaya başlamış olmasının, işin güvensiz yapıldığını gösterdiği ve dolayısıyla kazanın meydana gelmesinde davalı çalışanı vinç operatörü …’nın kazada %15 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Polis tutanağında belirtilen 81 kare fotoğraf ve 3 dakika 19 saniye olarak belirtilen video kaydına dava dosyasında tarafımızca ulaşılamamıştır. Ayrıca iş güvenliği müfettişlerinin de raporda atıf yaptıkları soruşturma tutanaklarına da ulaşılamamıştır.
HASAR : Dava dosyasında bulunan ruhsatından dava konusu kaza sırasında hasar görmüş olan … plakalı aracın … marka, … tipinde yarı römork olup … model ve … şasi numaralı olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında bulunan 29.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu konteynırın hasar durumu incelenmiş ve şasesinde hasar meydana gelmiş olduğu, hasarın tamirinin mümkün olduğu, hasar onarımının işçilik boya ve diğer giderler dahil 5.150,00 TL + KDV miktarında olduğu, hasarın tamir ve onarımı için üç iş gününe ihtiyacı olduğu, söz konusu konteynır taşıyıcının onarım sonrasında herhangi bir değer kaybına uğramayacağı belirtilmiştir. Dava dosyasında bulunan …Taşımacılık Ltd. Şirketine ait 15.09.2018 tarih ve … numaralı faturaya göre … plakalı aracın bakım ve onarım bedeli KDV hariç 5.150,00 TL, KDV dahil 6.077,00 TL tutmuştur. Dava dosyasında mevcut yukarıda sıralanan tespit raporu ve harcama faturasına göre Treylerdeki hasarın onarımı ile ortaya çıkan zararın KDV hariç 5.150,00 TL, KDV dahil 6.077,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
SONUÇ:
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda;
Davacıya ait aracın sürücüsü …nın dava konusu kazada %85 (yüzde seksenbeş) oranında asli kusurlu olduğu,
Davalı çalışanı vinç operatörü …nın kazada %15 (yüzde onbeş) oranında tali kusurlu olduğu,
Dava konusu kazada davacıya ait dorsede oluşan hasar nedeniyle ortaya çıkan zarar tutarının KDV dahil 6.077,00TL olduğu görüş ve kanaatine varılmış olduğunu belirtmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava tazminat davasıdır.
Alınan 28.01.2021 tarihli kusur raporunun dosya kapsamındaki belgeler ve olay tutanağına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında talebini arttırmış ve arttırmaya ilişkin harcı da tamamlamış olması nedeniyle arttırım talebi kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Kaza nedeniyle meydana gelen hasar tutarının kaza tarihinde Toplam 6.077,00TL olduğu, kazaya sebebiyet veren ARAÇ sürücüsünün kazanın oluşumundaki kusur oranı (%15) dikkate alındığında; 911.55TL hasar bedelinin davalı işletenin sorumlu olduğu bu hali ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 911,55TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 62,26TL ilam harcından peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 26,36TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 35,90TL Başvuru Harcı, 35,90TL Peşin Harç olmak üzere toplam 71,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 3.700,00TL bilirkişi ücreti, 167,30TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.867,30TL den kabul red oranına göre hesaplanan 2.744,22TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 911,55TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 373,05TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.