Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/824 E. 2020/471 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/824 Esas
KARAR NO : 2020/471

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil alacağına ilişkin olarak Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri davalı borçlu şirkete tebliğ edildiğini, muhatap borçlu tarafından tamamı ile haksız ve kötü niyetli olarak sadece zaman kazanmak adına borca ve yetkiye itiraz etmek suretiyle takibin durdurulmasına sebep olduğunu, davalı borçlu icra takibi yapmış olduğu itirazda müvekkil şirkette borcu bulunmadığını beyan ettiğini, bu itiraz mukabilinde yapmış olunan arabuluculuk başvurusunda da borçluya anlaşma sağlanmadığını, davalı borçlunun haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına itiraz haksız ve kötü niyetli olmakla davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dav etmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan dilekçesinde, Davalı Müvekkil Şirket ile ticari ilişki çerçevesinde fatura kesmiş olduğunu, hizmet vermiş olduğunu, Müvekkilin Davacıya borcunun bulunduğunu belirtmekte ise de bu beyanlar gerçeği yansıtmadığını çünkü, davacı taraf üstlenmiş olduğu edimi gereği gibi yerine getirmediğini, davaya ve icra takibine konu alacağın dayanağını oluşturan hizmetler layıkıyla Müvekkil Şirkete verilmediğini, usulüne uygun tebliğ edilmiş ve kesinleşmiş fatura borcu bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayalı cari hesap borcu bulunmadığını, taraflar arasında yazılı bir hesap mutabakatı da olmadığını, davacı tarafın bu iddialarının kabulü mümkün değildir. Kaldı ki kabul ve ikrar anlamına gelmemek üzere Müvekkil Şirket tarafından yapılmış ödemeler mevcut ise dosyadaki iddialar yargılamayı ve hesaplamayı gerektirdiğini, iddia olunan alacak likit olmadığını, faiz talebi fahiş ve hukuki olmadığını, temerrüt olmadığını, bu nedenle Davacı tarafın tüm talepleri ile birlikte ihtilaflı olan bu konuda % 20 icra inkar tazminatı istemi de haksız ve kötü niyetli olup davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunup bulunmadığı bulunuyor ise satım konusu emtianın usulüne uygun şekilde teslim edilip edilmediği ve bu kapsamda yapılan kısmi ödemeler dikkate alındığında bakiye satım alacağı ücreti miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 27.429,97 TL asıl alacak olmak üzere toplam 28.201,02 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce satıma ilişkin faturalar, cari hesap ekstresi, BA/BS formları, arabuluculuk tutanağı dosyaya konulmuş taraf defterleri ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Raporda, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 2 adet fatura nedeniyle davalının davacıya 27.429,97 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafın ticari defter ve belge ibraz etmediği, bu sebeple bilirkişi tarafından davalı yasal defter kayıtlarında inceleme yapılamadığı, irsaliyeli faturalarda teslim alan kısmının ……. tarafından imzalanmış olduğunun tespit edildiği, ancak davalı tarafın iddiası alacağın dayanağını oluşturan hizmetin layıkıyla yapılmadığına ilişkin olup faturaların tebliğ edilmediğine ilişkin iddiada bulunmadıkları anlaşılmıştır. Bu nedenle bu hususa ilişkin ayrıca araştırma yapılmamıştır.
Somut olayda; taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve teslim edildiği, davalı tarafından iddiasını ispata yönelik delil sunulmadığı, bilirkişi raporuna göre; dava konusu iki fatura alacağının ödenmediği, davacı tarafın defterlerinin açılış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu ve delil olma vasfı taşıdığı, irsaliyeli faturaların davacı şirket tarafından yasal defterlere usulüne uygun olarak işlendiği anlaşılmakla, bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; ayıp iddiasının davalı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından davacı tarafın ticari defter ve belgelerine itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 5.485,99TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.873,73TL ilam harcından peşin alınan 340,61TL harcın mahsubu ile bakiye 1.533,12TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 92,50TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 340,61TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.277,51TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.114,49TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır