Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/810 E. 2019/1163 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/810 Esas
KARAR NO : 2019/1163

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi …… olan 2 adet çekin alacağına karşılık müvekkiline verildiğini, ….. bankası A.Ş …. Şubesine ait 30/10/2019 keşide tarihli 48.000,00TL bedelli …. çek nolu çek ile aynı şubeye ait 30/11/2019 keşide tarihli ….. çek nolu 45.000,00TL bedelli çekin müvekkilinin elindeyken zayi olduğunu ileri sürerek, öncelikle ödeme yasağı koyularak çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, hasımsız şekilde açılan zayi nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Davacı, hamili olduğu çekin zayi olduğunu ileri sürerek, Türk Ticaret Kanunu’nun 818/(1)-s maddesi yollamasıyla aynı Yasa’nın 757. maddesi gereğince çekin iptaline karar verilmesini istemiştir. Rızası dışında kambiyo senedi elinden çıkmış olan hamilin iptal davasını TTK’nın 757/(1). maddesi uyarınca ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki görevli mahkemede açması gerekir. TTK’nın 781/2 maddesi ile ödeme yerine ilişkin bir açıklığın bulunmaması halinde muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yerin; burda birden fazla yerin bulunması durumunda ise ilk gösterilen yerin ödeme yeri sayılacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava konusu olan çeklerde muhatap bankanın “Sarıyer” ilçesinde bulunduğu, davacı hamilin yerleşim yerinin ise “Sultangazi” ilçesi olduğu, her iki adres itibariyle mahkememizin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, bu tür davalarda yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla dava dilekçesinin kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. HD’nin 2016/6664e.,7361 K. Sayılı kararı) HMK.115 madde uyarınca; dava şartlarının bulunup bulunmadığını mahkeme her aşamada resen incelemek zorundadır. HMK.30 madde uyarınca yargılamanın en az giderle ve makul sürede sonuçlanması esas olup, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114 1-ç ve 115 madde 2’nci fıkrası doğrultusunda davanın usul yönünden davanın REDDİNE,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.