Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/789 E. 2020/136 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/789 Esas
KARAR NO : 2020/136

DAVA : Alacak (Adi Şirket Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Adi Şirket Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 12/10/2015 tarihli iş ortaklığı protokolü kapsamında davalı şirketçe ihale ile alınan …… Belediye Başkanlığı İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın 10 araçlık grup amirliği hizmet binası yapım işi için sermaye ortaklığı yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı yüklenici ile sermaye ortağı olan davacı arasındaki işin ticari mahiyette olduğunu, müvekkilinin protokol gereğince davalıya 13/10/2015 ve 16/10/2015 tarihlerinde 500.000TL ortaklık sermayesi ödeyerek hükümlülükleri yerine getirdiğini, protokole göre son hak ediş tarihinde itiramberen davalıya ödenen 500.000TL ortaklık sermayesinin aynen iade edileceği, ayrıca davalının yüklenici olduğu projede elde edilen her karın %10’un müvekkiline ödeneceğinin kararlandırıldığı, projenin tamamlanarak hak edişlerin belediye tarafından davalıya ödenmesi nedeniyle alacağın muaccel hale geldiğini, buna rağmen sözleşme gereğince ödenmesi gereken kar payı ve ana para ödemesinin yapılmadığını sulh ve arabuluculuk sözleşmelerinden sonuç alınamadığın, dava tarihine kadar müvekkilen kısmi teslimat yapıldığını, davalının kardeş şirketi olan ….. Yapı ve Proje San. Adına kayıtlı olan ….. Mah. …. ada ….. parsel …. ve ….. nolu bağımsız bölümlerin 09/12/2016 tarihinde müvekkiline emaneten devredildiğini ancak alacağın tahsil edilmemesi nedenilye 27/03/2019 tarihinde ikinci protokol düzenlendiğini buna rağmen alacağın tamamane alınamadığını ileri sürerek şimdilik 100.000TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuğa katılmalarının engelendiğini, davalı şirketin muamele merkezinin Bozüyük olması nedeniyle Mahkemenin yetkisiz olduğnuu, alacağın zaman aşımına uğradığını 27/03/2019 tarihinde protokolle ifanın tamamlanması nedeniyle borç bulunmadığını savunarak davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava taraflar arasında 12/10/2015 tarihinde düzenlenen iş ortaklığı protokolü ile düzenlenen adi ortaklığın tasfiyesi ve davacı ortağın alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 12/10/2015 tarihli ”iş ortaklığı protokolüdür” başlıklı sözleşme ile davalı tarafından yüklenici olarak ihale ile alınan …….. Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı hizmet binasının yapımı ve kar dağıtımının belirlenmesi kapsamında adi ortaklık ilişkisi kurulmuş, davacı taraf adi ortaklığa ödemesi gereken 500.000TL sermaye bedelini ödemiştir. Davalı yüklenicinin işi tamamladığı ve ……’te bulunan iki dairenin kar karşılığı davacıya devredildiği sabit olup taraflar arasında düzenlenen 27/03/2019 tarihli protokolle 12/10/2015 tarihli protokole istinaden dairelerin verildiği sabittir. Adi ortaklının TBK’nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklık tüzel kişiliği olmayan ve kanunda özel olarak düzenlenen hukuki bir varlıktır. Bu kapsamda taraflar arasında davalının yüklenici olarak üstlendiği inşaatın, kısmen davacıya ait sermaye ile yapılması ve sonucunda net karın %10’u ile davacı tarafından yapılan 500.000TL’lik ödemenin iadesi konusunda taraflar mutabakata varmışlardır.
Davacı taraf TBK’nın 89 ve HMK’nın 10.maddesine dayalı olarak davacının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek mahkememize dava açmış ise de somut olayda alacağın adi şirket ortaklığından kaynaklanması ve adi şirketin tasfiyesi sonucu belirlenecek payın, taraflarca konulan sermaye ve bölüşüm oranına göre tasfiye sonucunda elde edilecek miktara hükmedilecek olması nedeniyle dava, alacak davası olarak kabul edilemez. Adi şirketin tasfiyesi istemi de bulunduğundan bu tür bir davada yetkinin HMK’nın 6 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kurallarına göre belirlenmesi gerekir. Bu durumda gerek devredilen taşınmazların bulunduğu ve gerekse yapılacak mali inceleme açısından davalının muamele merkezi olan …… mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetki ilk itirazının kabulüne mahkememizin yetkisizliğine mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Bozüyük Nöbetçi Asliye Ticaret(hukuk) Mahkemesi olduğunun belirlenmesine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine, ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin yetkisizlik itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatı ile Bozüyük Nöbetçi Asliye Ticaret(Hukuk) Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BOZÜYÜK NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET(HUKUK) MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
4- Yargılama giderleri ve harç konusunda yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.