Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/765 E. 2020/314 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/765 Esas
KARAR NO : 2020/314

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından ticari faaliyet yürütülen iş yerinin tahliye edilmesi sonrasında çıkartılan 5 adet normal elektrik faturası için hakkında başlatılan Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasında belirtilen meblağ kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Aboneliğin dava dışı …..’e ait olduğu, söz konusu borçtan da onun sorumlu olduğu 15/08/2016 tarihi itibariyle davacı müvekkilinin ‘borcu yoktur’ yazısı aldığı, bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin davayı görmekle görevli olmadığını, ….. ‘dan yapılan sorgulamada davacının tacir sıfatının olmadığını, 6100. Sayılı HMK. 6. md gereğince yetkili mahkemenin davalı veya gerçek tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, Davacı yanca Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasında borçlu olmadının tespiti istemiyle açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, abonelik sözleşmesi kapsamında dava konusu elektrik faturalarından davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Davalı şirketten abonelik detay kayıtları, sözleşme sureti ve ekleri ile endeks kayıtlarının istenildiği, ticaret ve vergi kaydına ilişkin bilgilerin istenildiği, davacının 03/12/2012 tarihi itibariyle Kumaş ve Tekstil Ürünlerine Baskı Yapılması Hizmetleri işi ile faaliyete başladığı ve 25/08/2013 tarihi itibariyle faaliyetini sonlandırdığının anlaşıldığı, davacı tarafından borcun olmadığına ilişkin kayıt olduğu iddiası üzerine yazılan müzekkere cevabında vadesi geçmiş/eski tarihli borç bilgisi ve güncel/normal tahakkuk borç olmadığına dair evraklar ibraz edilmiştir ve söz konusu fatura borçlarına yönelik ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Abonelik davacı adına olduğundan davacının abonelik taraf sıfatı kapsamında kullanıcı dava dışı …… ile birlikte sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Alacak miktarının tespiti açısından elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır ve takibin toplam 21.767,37 TL üzerinden davacı adına devam edebileceği belirtilmiştir.
Takibe konu asıl alacak bedeli; dosya kapsamında yer alan sözleşme örneğinden, …… ile davacı … arasında faturalara konu …… tesisat numarası için 18/12/2012 tarihinde imzalanmış elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, abone detay formundan davacı adına olan aboneliğin 06/09/2014 tarihinde (takibe konu faturalar sonrasında) sonlandırılmış olduğu tespit edilmiştir. Buna göre dava konusu faturalardan adına sözleşme olan davacının abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulması gerekmektedir.
Aboneliğin devri için davacı tarafça dava dışı kullanıcı ……’e noter kanalıyla vekaletname verilmişse de aboneliğin dava dışı …… tarafından 03/09/2015 tarihinde takibe konu fatura dönemlerinden sonra kendi üzerine alınmış olduğu, takibe konu fatura dönemlerinde aboneliğin davacı adına olduğu tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda; takibe konu 10/12/2013 son ödeme tarihli fatura için davalı şirketin kesme yükümlülüğü dolayısıyla müterafik kusurunun bulunmayacağı, ayrıca sözleşmede gecikme zammı talep edilebileceği belirtildiğinden takip tarihine kadar davacı şirketin gecikme faiz talebine uyulacağı, diğer faturalar için 10/12/2013 son ödeme tarihli fatura akabinde yapılacak ikinci bildirim fatura son ödeme tarihini takip eden 10 gün içerisinde davacı adına abonelik bulunan tesisatın elektriğinin kesilmesi gerekirken kesilmemesi davalı şirket bakımından müterafik kusur teşkil etmekte olup Yargıtay içtihatları doğrultusunda müterafik kusur indiriminin en fazla yasal faize kadar olacağı dikkate alınarak son ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekeceği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda yapılan hesaplamaya göre; takibin asıl alacağın 20.871,50TL, gecikmiş gün faizinin 759,21TL, faiz KDV’sinin 136,66TL olarak toplam 21.767,37TL üzerinden devamı gerektiği, buna göre davacının 290,09TL alacak yönünden borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Hükme ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın gecikmiş gün faizi yönünden KISMEN KABULÜ ile Bakırköy …… İcra DAiresinin ….. esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin asıl alacağın 20.871,50TL, gecikmiş gün faizinin 759,21TL, faiz KDV’sinin 136,66TL olarak toplam 21.767,37TL üzerinden DEVAMINA, davacının 290,09TL alacak yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 376,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 322,29TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 70,50TL posta masrafı, 44,40TL Başvuru Harcı, 376,69TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 1.291,59TL den kabul red oranına göre hesaplanan 16,99TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 290,09TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.