Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/761 Esas
KARAR NO : 2020/95
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 13/02/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkeme hususun bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın şirkete özel denetçi atanmasına ilişkin talebinin görüşüldüğü 19/08/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlara yönelik olarak herhangi bir dava da açılmadığını, söz konusu kararların kesinleştiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan şirkete ait kayıt ve belgelere göre, 19/08/2019 tarihinde şirkete ait genel kurul toplantısının yapıldığı, toplantıda şirkete bağımsız denetçi atanmasının davacı tarafından talep edildiği, istemin reddedildiği, alınan kararlara yönelik herhangi bir dava açılmadığı, bu bağlamda toplantıda alınan kararların kesinleştiği, toplantı öncesinde davacı tarafın talep etmiş olduğu şirketle ilgili bilgi ve belgelerin mail ortamında davacı tarafa gönderildiği, davacı tarafın kendisine gönderilen belgeler ile sunulan bilgilerin yeterli olmadığı ve şirketle ilgili tüm bilgilerin kendisine verilmediğinden bahisle iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından, kendisine şirketle ilgili yeterli bilgi ve belgelerin verilmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine TTK 438.md gereğince şirkete özel denetçi atanması davası açmış ise de; davacının genel kurul toplantısından önce talep etmiş olduğu bilgi ve belgelerin davalı şirket tarafından 08/08/2019 tarihli maille gönderildiği, davacı tarafın söz konusu bilgi ve belgelerin istemini tamamen karşılamadığından bahisle özel denetçi atanmasını talep ettiği, oysa ki TTK 437/5 md gereğince mahkemeye müracaat ederek bilgi edinme hakkını kullanması gerektiği, özel denetçi atanması açısından bilgi edinme hakkının kullanılmasının ön koşul olduğu, davacı tarafın belirtilen ön koşulu sağlamadığı, ayrıca özel denetçi atanmasını gerektirir ve üyelikten kaynaklanan herhangi bir hakkını kullanmak amacıyla özel denetim yapılması gerektiği hususunda dosyaya somut herhangi bir delil de sunulmadığı, genel kurul toplantısında da bu kapsamda herhangi bir istemde bulunulmadığı, bu nedenlerle davacı tarafın ortağı olduğu şirkete özel denetçi atanmasını gerektirir haklı bir nedenin varlığını kanıtlayamadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafa genel kurul toplantısından önce şirketle ilgili talep etmiş olduğu bilgi ve belgelerin mail ortamında gönderildiği, söz konusu bilginin ve belgelerin eksik gönderilmesi durumunda davacı tarafın TTK 437/5 md gereğince dava yoluyla bilgi edinme hakkını kullanması gerektiği, bilgi edinme hakkı kullanılmadan özel denetçi atanmasının talep edilemeyeceği, ayrıca davacı tarafça TTK 439/2 md gereğince şirket yöneticilerinin şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıkları yönünde ikna edici bir şekilde dosyaya somut bir delil sunulmadığı; doktrinde kabul edilen genel görüşe göre, özel denetçi atanmasını isteyen pay sahibinin hangi pay sahipliği hakkını kullanılması bakımından denetimin gerekli olduğunu da ispatlaması gerektiği, olayımızda belirtilen özel denetçi atanmasına ilişkin koşulların gerçekleşmemiş olması nedeniyle istemin reddine, davacı tarafın isteminin reddedildiği dikkate alınarak Yargıtay ….. HD ….. esas ….. karar sayılı ilamında yer alan muhalefet şerhinde belirtildiği üzere verilen kararın istinaf incelemesine tabi olduğu kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,50-TL ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,10-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı davacı tarafın talebi reddedildiği dikkate alınarak TTK 440/2 maddesinin uygulanmaması gerektiği kanaatiyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/02/2020
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.