Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/749 E. 2020/52 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/749 Esas
KARAR NO : 2020/52

DAVA : İtirazın İptali (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketle ….. tesisat nolu elektrik tesisatının kullanımı için 18/09/2006 elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalayarak …. Mah. … Sk. …. İş Merkezi No: …. Bayramaşa adresindeki işyerinde elektrik kullanmaya başladığını, davalının fatura bedellerini ödemediğini ve tesisattan kaçak elektrik kullandığını, bu nedenle Bakırköy …… İcra Dairesinin ….. sayılı dosyasıyla takibe başladıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu bildirerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, davacı şirketin hakkında ayrı ayrı davalar açtığını, aynı alacak için …. Hukuk Bürosu ve …… Hukuk Bürusonda dosyasının olduğunu, ….. hukuk bürosunun İstanbul Ticaret Mahkemesinde hakkında dava açtığını, kendi bilgisayar çıktısı ve ürettikleri belgeler ile adına dosya düzenlediklerini, davacı şirketle anlaşması veya sözleşmesi olmadığını, dilekçede bildirilen adresle alakası olmadığını, kaçak elektrik tutanaklarında imzasının olmadığını, elektrik sayacının dükkanın içinde olduğunu, kapalı iken dükkana giremeyeceklerini, açık iken de tutanağı kendisinden başkasının imzalayamayacağını, 15 senedir Kayseri’de yaşadığını, davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, 2006 senesinden 12 yıl geçtiğini, zamanaşamına uğradığını, imzaları kabul etmediğini bildirmiştir.
Dava enerji bedeli alacağından kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dayanak Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklının, davalı-borçlu hakkında 3.284,89-TL enerji bedeli, 5.337,94-TL gecikmiş gün faizi, 960,80-TL faizin KDV’si ki toplam 9.583,63-TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davalının Bayrampaşa Vergi Dairesinden vergi mükellefiyetine ilişkin işlem dosyası celbedilmiş, celbedilen kayıtları göre davalının 2.sınıf tacir olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu, mükellefiyetinin 2007 yılında tesis edilip 2008 yılında faaliyet son verildiği ve 2007 ile 2008 yılı için verilmesi gereken gelir vergisi beyannamelerini vermediği anlaşılmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan mali inceleme sonucu alınan, 11/06/2019 havale tarihli raporunda davalının 2.sınıf gerçek kişi tacir olduğunu tespit etmiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Hukuk Dairesi’nin ….. esas karar sayılı ilamında; belirtildiği üzere görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, itiraz edilmese dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır.
T.T.K.’nun 14.maddesine göre “bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Yasa’nın 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun’unun 3. maddesinde, esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nun 1463.maddesinde de, önce 17. maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamında yer alan belgeler incelendiğinde dava konusu yerin CD satış işi ile ilgili olarak açıldığı, faaliyette bulunulan kısa süre içerisinde herhangi bir vergi beyannamesi verilmediği, bu nedenle VUK’nın 177.maddesinde belirlenen esaslara göre faaliyetin esnaf faaliyetini aşmadığı vergi dairesi yazısı cevabında anlaşılmıştır. Bu tür yerler niteliği itibariyle ekonomik faaliyetini ve çalışmasını daha ziyade bedeni çalışmasına dayandırması ve gelir miktarı, işletmenin ticaret sicilde kayıtlı olmaması ve Vergi Dairesi cevabına göre tacir olmaması, nedeniyle 2. Sınıf tacir yani esnaf faaliyeti kapsamında kabul edilmiştir. Bu durumda, mahkememizce davanınTTK.’nın 4. Maddesi kapsamında ticari dava olmadığı, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’nin olduğu anlaşılmış, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlenmesine, Asliye Hukuk Mahkemesince daha önce görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 4/1, 5/1 ve 19/2 maddeleri ile HMK’nun 114/1-c, 115/1-2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemeleri OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan kararın İstinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev hususunun değerlendirilmesi (MERCİİ TAYİNİ) için dosyanın ilgili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.