Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/740 E. 2021/446 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/740 Esas
KARAR NO : 2021/446

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN SAKARYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2016/244 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/02/2016

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN MAHKEMEMİZ 2020/235 ESAS SAYILI DOSYASI

KARAR TARİHİ : 01/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Asıl davada davacı vekili 02/04/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince müvekkilinin edimini yerine getirerek sözleşme konusu emtiayı davalıya teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine Sakarya .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalı tarafça ile yapılan itirazın haksız olduğunu, takip öncesi taraflar arasında ihtar ve yazışmalar bulunduğunu, müvekkilinin davalının talebi seri imalat onayı üzerine emtiayı üreterek teslim ettiğini, müvekkilinin davalı tarafından gönderilen resimlere göre imalat yaptığını, 03.08.2013 tarihli yazışmadan anlaşılacağı üzere davalının talebi ile deneme ürün yapma gereği duyulmuş ve 5 takım için davalının onayı ile üretim izni verildiği, müvekkilinin ürünleri 3 adet sevk irsaliyesi ile teslim ettiğini, müvekkilinin edimini süresinde yerine getirerek teslim etmesine rağmen davalının süresinde itiraz etmemesine rağmen bakiye 173.202,90-TL bakiyeyi ödemediğini ve itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilen Sakarya .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; teslimde gecikme yaşanması nedeni ile müvekkilinin işi yüklendiği işverene karşı zararının oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin imalatını üstlendiği Ankara Büyükşehir Belediyesi Metrosunda kullanılacak vagonlarının klimalarının imalatını yüklendiğini, klimaların imalatında kullanılacak şasenin imalatı için davalı ile anlaşıldığını, davalının şaseleri sipariş formlarında yazılı tarihlerde teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, toplam 67 adet şase siparişi bulunduğunu, 24 tanesinin 27.11.2013 tarihine kadar eksikliklerine rağmen teslim alınarak kabul edildiğini, davalının gecikmeye gerekçe oluşturmak için 27.11.2013 tarihini seri üretime başlama tarihi olarak değerlendirerek gecikmeden kaynaklı sorumluluğundan kurtulmaya çalıştığını, siparişin yarısına yakın kısmının tesliminden sonra seri üretim tarihi verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davalının edimini süresinde ifa etmediğini, taraflar arasındaki elektronik posta yazışmaları ile yapılacak imalatların niteliğinin belirlenerek revize planların onaylandığını, yapılan revizyona rağmen davalının 23.08.2013 tarihli teslimatı süresinde yapmadığını, ilk teslimatın 1 hafta geciktiğini bu tarihten sonra yukarıda belirtilen 24 adet ürünü müvekkilince kabul edildiğini, imalat kalitesinin sözleşmeye uygun olmadığını, süresinde teslim edilmeyen ürünlerin imalatında da gerekli özenin gösterilmediğini, projenin aksamaması için müvekkilinin eksik ve kusurlarına rağmen ürünleri iade etmeyerek eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini, dilekçe ekinde sunulan 11 adet sipariş formunda anlışılacağı üzere teslim tarihi ve adetlerinin ayrı ayrı kuşku yer vermeyecek şekilde belirlenmesine rağmen süresinde edimin teslim edilmediğini, gecikme nedeni ile müvekkilinin önemli miktarda cezaya mağruz kalacağını davalının bir an önce siparişe uygun üretim yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin maddi kayıpları bulunduğunu ileri sürerek 167.618,25-TL ödenen ceza, 25.143,12-TL kur farkı alacağı olmak üzere toplam; 192.761,37-TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi kararlaştırılmış bir teslim tarihininde bulunmadığını, davacı tarafça sunulan delillerin hukuki kıymetinin bulunmadığını, davacı ile …….. arasında düzenlenen sözleşmenin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını savunarak birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi …esas sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı … firmasına karşı dava açtığı, davacı olduğu konusu aynı olan davanın ………. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini, sözlü anlaşma gereği edim yerine getirildiği halde ödeme yapılmadığı, takibin usule uygun olmaması nedeniyle asıl davanın usulden reddedildiğini, başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:Dava, birleşen dava ve cevap dilekçeleri, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… vs.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 09.09.2014 tarihinde asıl davada davacı vekili tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı toplam; 183.196,47-TL’nin tahsili amacı ile ilamsız takip başlatılmıştır. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilince süresinde icra dairesinin yetkisi ile borcun esasına itiraz edilmiş olup, alacaklı vekili yetki itirazının kabul ederek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep etmiştir. Yetkili icra müdürlüğü’nce ödeme emri düzenlenip tebliğ beklenmeden eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu vekiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, ödeme emri 24.04.2015 tarihinde davalı vekilinin daimi çalışanına tebliğ edilmiştir. İcra dosyası içerisinde herhangi bir itiraza denk gelinmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda asıl dava dosyası ve Birleşen Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası açısından;” Mahkememizce asıl davada davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat yolu ile yapılan inceleme sonucu davacının 173.202,90-TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27 Ekim 2017 tarihli raporun incelenmesinde; 18.01.2014 tarihi itibari ile davalının davacıya 173.202,90-TL borcunun bulunduğu, yapılan tespitin davacı defterleri ile uyumlu olduğu bildirilmiştir. Birleşen davada davacı vekili ayıp ve gecikme yönünden inceleme yapılmasını talep etmiş ise de bu hususun öncelikle hukuki yönden mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden taraflar arasındaki ticari ilişkinin sürdürülüş biçimi dikkate alınarak inceleme yapılmasına gerek görülmüştür.
Taraflar arasında yapılacak imalatların niteliği ve süresinin belirlenmesine ilişkin kesin vade ve nitelikler içeren yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ticari ilişki, karşılıklı yazışmalar ve sipariş formları ile kurulmuştur. Birleşen dava dilekçesindeki ekindeki sipariş formlarının incelenmesinde; 05.08.2013 tarihli sipariş formu ile 6’şar adet şase ve eklentisini imalı ve teslimi üstlenilmiştir. Sipariş formlarında teslim tarihine ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamakta olup, ödeme şeklinin 60 gün vadeli olarak yapılacağı düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra, teslim tablosu adı altında bir belge sunulmuş olup, 2’nci teslim tablosu ve 3. Teslim tablosu başlıklı belgede herhangi bir imza ve karar bulunmamaktadır. Dava dışı, iş sahibi …….. tarafından davacıya gönderilen 18.11.2013 tarihli yazıda bir an önce eksikliklerin tamamlanması talep edilmiştir. Davacı tarafından birleşen dava dilekçesinin ekinde sunulan tutanaklarda klimanın ……… ile birleşen dosya davacısı arasındaki sözleşmeye uygun imal edilmediği belirlenmiştir. Taraflarca dosyaya sunulan yazışma örnekleri mahkememizce incelenmiştir.
Belirtilen delliler kapsamında asıl dava yönünden yapılan incelemede; asıl davanın itirazın iptali şeklinde açıldığı, dava dilekçesinde davacı tarafça yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine rağmen yetkili icra müdürlüğü’nce ödeme emri tebliği beklenmeden yetkisiz icra dairesindeki takip numarası ile dava açılmıştır. İtirazın iptali davası için , yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir takibin bulunması gerekmektedir. Mahkememizce uzun uğraşlar sonucu Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün dosyası tespit edilebilmiştir. Yapılan incelemede ödeme emrinin davalı vekilinin daimi çalışanına 24.04.2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, süresinde itirazda bulunulmadığı bu nedenle takibin şeklen kesinleştiği anlaşılmıştır. Yetkisiz icra dairesinde başlatılan takip üzerine itiraz iptali kararı verilemeyeceği yetkili icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrinin ise itirazsız kesinleşmesi nedeni ile asıl davada davacının itirazın iptali davası açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan HMK.’nın 14./2. Ve 115. Maddeleri gereğince usul yönünden reddine karar verilmiştir. Bu kapsamda, davalı vekili tarafından yapılan tebligatın geçersizliğine ilişkin icra hukuk mahkemesinde açmış olduğu dava sonucu beklenmemiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmeye gelince; yukarıda tespit edildiği üzere taraflar arasındaki eser sözleşmesi niteliğindeki sözleşme, teslim tarihi ve üretilecek emtiaların niteliğinin belirlenmesi bakımından yazılı şekilde belirlenmemiş olup, ticari ilişki taraflar arasındaki yazışmalar ve sipariş formları üzerinden yürütülmüştür. Birleşen dava dilekçesinde açık şekilde belirtildiği üzere davalı taraf teslim edilen 24 adet emtiayı iddia edilen ayıp ve gecikme ile kabul etmiştir. Bunu yanı sıra, diğer emtialarında birleşen davada davacı tarafa usulüne uygun düzenlenmiş sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, buna ilişkin faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, teslim sırasında ayıp veya gecikme nedeni ile davalının birleşen dava tarihine kadar herhangi bir çekince ileri sürmediği anlaşılmaktadır. TBK.’nın 477. Maddesi gereğince teslim alan işsahibi süresinde eseri gözden geçirmeyerek kabul ettiği ve ayıba ilişkin herhangi bir ihtar veya ihbarda bulunmadığı için eseri bulunduğu şekli ile kabul etmiş sayılmalıdır. Diğer yandan, teslim sırasında gecikmeden kaynaklı herhangi bir zararın ileri sürülerek buna ilişkin ihbar veya ihtarda bulunulmaması karşısında davacı gecikmeden kaynaklı herhangi bir zararı da talep edemez. Esasen, davacının talebi dava dışı ……… ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisindeki geç teslimden kaynaklanmış olup, incelenen tutanaklarda yüklenicinin bu gecikmeden sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir tespitte bulunmamaktadır. Eldeki davada yüklenici klimaların sadece şaselerini imal etmiş olup, idarece düzenlenen tutanaklarda buna ilişkin herhangi bir ayıp tespiti de bulunmamaktadır. Bu durumda, birleşen davanın kanıtlanamadığı sonucuna varılarak birleşen davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin …….. Hukuk Dairesinin …….. Esas ve …….. Karar sayılı ilamıyla; “Dosya kapsamına göre, mahkemece asıl davada yetkisiz icra dairesindeki itiraz üzerine itirazın iptaline yönelik dava açıldığı, yetkili icra dairesinde ise takibin şeklen kesinleştiği, bu sebeple mahkemece asıl davada davanın usulden reddine karar verildiği; birleşen dava yönünden ise dosya kapsamında alınan mali müşavir bilirkişi raporlarında taraf defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalı defterlerine göre 18/01/2014 itibariyle davalının davacıya 173.202,90 TL borçlu göründüğü, davacı defterlerine göre de 18/01/2014 itibariyle davacının davalıdan 173.202,90 TL alacaklı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Birleşen davada davacı taraf eserin geç teslim edildiğini, bu nedenle iş sahibi idarece kendilerine ceza kesildiğini ve cezanın idareye ödendiğini ileri sürerek ödenen cezanın ve kur farkı alacağının davalı yükleniciden tahsilini istemiştir. Mahkemece, yüklenicinin üretimini yaptığı imalatlar ve birleşen davadaki davacı talepleri konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak, taraf delilleri ve dosya kapsamındaki tüm belgeler değerlendirilip, birleşen davada teslimde gecikme olup olmadığı, varsa kimden ve neden kaynaklandığı, bu gecikmenin kur farkı oluşturup oluşturmadığı hususları üzerinde durulup, davacının gecikme ve kur farkına ilişkin talepleri konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yalnızca tarafların ticari defterleri incelenip, teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle birleşen Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası yönünden hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Asıl dava dosyası yönünden istinaf başvurusu yapılmadığından usulden redde ilişkin karar kesinleştirilmiştir ve ………. Elektronik AŞ vekili tarafından asıl dava dosyasındaki sebeplere dayanarak mahkememizin ………. Esas sayılı dosyasında yeni bir dava açmıştır. Bu dosyanın mahkememizin işbu dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı şirket ile 3.Kişi ………… Raylı Sistemler Daire Başkanlığı arasında yapılmış 19/06/2013 Tarihli sözleşmeye göre: Madde 5 – Sözleşmenin konusu işin/alımın tanımı: 5.1. Sözleşmenin konusu; İdarenin ihtiyacı olan ve aşağıda miktarı belirtilen ve teknik özellikleri teknik şartnamede düzenlenen ……. Araçlarına Soğutma ve Havalandırma Sistemi Temin ve Montajı (Montaj, demontaj ve işletmeye alınması dahildir), ihale dokümanIarı ile bu sözleşmede belirlenen şartlar dahilinde Yüklenici (Davalı ……. Klima) tarafından temini ve İdareye teslimi işidir.
Davalı ….Tarafından Davacı ……… San. Tic. A.Ş.’e 11.04.2014 Tarihinde Gönderilen İhtarname:
“1-) 03.07.2013 Tarih ve ………. teklif numarası ile müvekkil firmaya sunulan ve 06.08.2013 tarih ………. nolu sipariş formu ile ve 05.08.2014 tarih ………. sipariş numaralarıyla firmamızca kabul edilen sözleşmeye göre 10 farklı tarihte teslim edilmesi gereken 66 adetlik klima şasesi zamanında müvekkil şirkete teslim edilmemiştir.
2-) Firmanızın teslim tarihlerine uymayıp bu konudaki taahhüdünü ihlal etmesinden dolayı müvekkil şirket Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ……… Raylı Sistemler Dairesi Başkanlığı ile yapmış olduğu sözleşme gereği ……. araçlarına konulacak 14 klimaları iş programına uygun sürede teslim edememiş ve gecikmeden dolayı müvekkil şirkete yüklü miktarda bir ceza kesilmiştir.
3-) Bunun dışında, yine firmanızın malları geç tesliminden dolayı artan kur farkından da müvekkil şirket ciddi ölçüde zarara uğramıştır. Firmanızın kendi kusurları sonucu ortaya çıkan zararı tazmin etmek yerine 09.04.2014 tarihli e-mail ile borç bakiyesinin ödenmesini talep etmektedir.
4-) ………. tarafından müvekkil şirkete kesilen cezanın iptali için çalışmalarımız devam etmektedir. Bu cezanın ortadan ‘kaldırılması ve geç teslimden dolayı kur farkından oluşan fazlalığın cari hesaplan düşülmesi durumunda şirketinize olan cari hesap borcunun sözleşmeye uygun şekilde ödeneceğini aksi durumda ……….. tarafından müvekkil firmaya kesilen cezanın da sorumluluğunuz oranında tarafınıza yükletilmesi için her türlü yasal yollara başvuracağımızı vekaleten ihtar ederim.” şeklindedir.
Davacı ……… San.Tic.A.Ş. tarafından Davalı …’e 27.05.2014 Tarihinde Gönderilen İhtarnameye Cevap ise:
“03.07.2013 tarihli teklif ile prototip üretimi yapılan 66 adetlik klima şasesi işi, 30.07.2013 tarih ve …….. numaralı fatura ile tarafınıza teslim edilmiştir.
Firmanız ile imzalanan sipariş formları, serverımızdaki kayıtlı maillerden anlaşılacağı üzere …….’ ın sorumluluğunda olan prototip onayının 27.11.2014 tarihine kadar alınamaması ve revizyon resimlerinin tamamlanamamış olmasından ötürü geçerliliğini yitirmiştir.
Revizyonlu resimlerin tamamlanması ve seri üretim onayının verilmesinin ardından yeni teslim tarihleri 07.11.2013 tarihli mail ile firmamıza iletilmiştir. 08.11.2013 tarihli mailinizde 19.01.2014 olarak belirtilen son teslim tarihi, firmamız tarafından aşılmayarak, son parti ürünler 15.01.2014 tarih ve …….. numaralı faturamız ile tarafınıza teslim edilmiştir.
Firmamızın teslim tarihlerine uymaması gibi durum revizyon maillerinden de anlaşılacağı üzere söz konusu değildir. Revizyonu tamamlanmamış bir ürünün seri üretiminin yapılamayacağı aşikardır.
Firmanıza kesilen cezalar ……… kaynaklı olmamakla birlikte, işe ait taraflarca imzalı mevcut yazılı bir sözleşme olmaması da firmamızın ceza veya kur farkı ile alakalı bir yaptırım altına girmeyeceğinin göstergesidir.
Firmamız ürünleri zamanında teslim etmiş, firmanız ürünleri teslim almış, ancak borç bakiyesi belirtilen zaman zarfında ödenmemiş, bu sebeple konu, firmamız hukuk bölümüne aktarılmıştır.
Yukarıda açıkladığımız en son fatura olan tarihten bu yana 120 gün geçtikten sonra tarafımıza ödemelerinizi yapın lütfen dememizle gerçeğe aykırı atıflarınızı kabul etmeyerek, daha öncesinde ilgili hiçbir şekilde şikayette bulunmadığınız gibi faturaları ticari olarak kabul ederek hiçbir şerh düşmeden geri çevirmeyerek ticaretimize, sırf ödeme yapmamak adına gölge düşürmektesiniz, iş bu nedenlerden dolayı ihtarınızdaki hususları ileri sürmeniz, mesnetsiz bir iddia olup, iyi niyetle bağdaşmaz. Bakiye ödemelerinizi iş bu İhtarın tarafınıza tebliğinden itibaren 15 gün içinde göndermenizi, yoksa hukuki yollara başvurulacağını ihtar ederiz.” şeklindedir.
Sakarya ……… İcra Müdürlüğü’nün ……… E. sayılı dosyası, Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. sayılı dosyası, Sakarya …….. Asliye Hukuk Mahkemesi …….. E.sayılı Dosyası, Bakırköy ………. ATM ………. E.sayılı dosyası, Bakırköy …….. ATM ……… E.sayılı Dosyası, Bakırköy ……… ATM ………. E.sayılı Dosyası, Sipariş Formları, Mail Yazışmaları, Faturalar ve Sevk İrsaliyeleri, ……. şirketi ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ………. Genel Raylı Sistemler Daire Başkanlığı arasında yapılan Sözleşme, Cari Hesap Ekstreleri, İhtarnameler, Ticari Defterler ve belgeler ile bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde;
Yüklenicinin üretimini yaptığı imalatlar ve birleşen davadaki davacı talepleri konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak, taraf delilleri ve dosya kapsamındaki tüm belgeler değerlendirilip, birleşen davada teslimde gecikme olup olmadığı, varsa kimden ve neden kaynaklandığı, bu gecikmenin kur farkı oluşturup oluşturmadığı hususları üzerinde durulup, davacının gecikme ve kur farkına ilişkin talepleri konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Ankara ……….. Raylı Sistemler Daire Başkanlığı ile … arasında konusu “…İdarenin ihtiyacı olan ve aşağıda miktarı belirtilen ve teknik özellikleri teknik şartnamede düzenlenen ……. Araçlarına Soğutma ve Havalandırma Sistemi Temin ve Montajı (Montaj, demontaj ve işletmeye alınması dahildir), ihale dokümanIarı ile bu sözleşmede belirlenen şartlar dahilinde Yüklenici (Davalı ……. Klima) tarafından temini ve İdareye teslimi” şeklinde tanımlanmış olan 19.06.2013 tarihli sözleşme imzalanmış olduğu, her ne kadar aralarında yazılı bir sözleşme dosyaya sunulu değilse de, davalı “…” firmasının, yukarıda tanımlanan sözleşme konusu dahilinde yer alan “Toplam 67 adet ……… tipi Klima Şasesi-Klima Montaj Ek saçları ve Yönlendirici Üfleme Bacası” tanımlı malzemeleri, davacı “……… San. Tic. A.Ş.” den temin etmek üzere, taraflar arasında 03.08.2013 ve 05.08.2013 tarihli sipariş formlarının onaylanmış olduğunun görüldüğü, işbu sipariş formlarına göre, davalı ……. Klima firması tarafından davacı ……… firmasına, 65 Adet ………. Klima Şasesi, 65 Adet Klima Montaj Ek Saçları ve 65 Adet Yönlendirici Üfleme Bacası’nın toplam 182.546,-EUR olarak sipariş verilmiş olduğu, davalı “…” firmasının ürünü olan ve raylı sistem vagonlarında kullanıldığı, dava konusu olduğu bilinen ve aşağıda resmi görülen ……… tipi klima cihazının, kompresör, kondenser, genleşme elemanı, evaporatör gibi dört ana ünitesi ve mütemmimi olan valf, regülatör, basınç otomatları vb gibi komponentleri ile birlikte bu ünitelerinin içine yerleştirileceği klima şasesinden müteşekkil olduğu, raylı taşıma sistemlerinde kullanılan klima sistemleri üreticisi olduğu bilinen davalı “…” firmasının, davacı “……… San. Tic. A.Ş.” den temin ettiği şase parçası dışında kalan kompresör, kondenser, genleşme elemanı, evaporatör gibi klima sisteminin dört ana ünitesini ise kendisinin ürettiği ya da tedarik ettiği, her ne kadar davalı “…” firması kendi ürün gamında klima şasesi ürünü varsa da söz konusu yüklenicisi olduğu iş için klima şase aksamını davacıdan temin ettiği, davacı “……… San. Tic. A.Ş.” nin sipariş karşılığı temin ettiği bilinen şase ve eklerinin aslında kendi ürün gamında yer aldığı ancak siparişini aldığı ……… tipi klima şasesi ile farklılıklar gösterdiğinin anlaşıldığı, klima komponentlerinin şase içerisine yerleştirilmesi işinin, her bir vagona 2 klima sistemi monte edildiği bilindiği üzere, her ikisinin vagon üstündeki yerine montajının, soğutucu akışkan dolumu ve devreye alınması işleminin de yine davalı “…” firmasının uhdesinde olduğu, dosya içeriği incelendiğinde, dava konusu olan …….. tipi Klima Şasesi ürününün tamamen davalı “…” firmasının tasarımı olduğu, saç kesim, kaynaklı imalat ve bitiminde de boyanmış alüminyum malzemeden üretilen klima şasesinin, davacı “……… San. Tic. A.Ş.” nin seri üretiminde olan bir ürün olmadığı, davalı …….’ın kendi dizaynı olan bu ürün için çizimleri ve imalat resimlerini bu ürünü ilk defa üretecek olan davacı ………’a vererek prototip ürün talep etmesinin gerektiği, her ne kadar aralarında dava konusu işle ilgili herhangi bir sözleşme dosyaya sunulmamış ise de taraflar arasında paylaşılan 03.08.2013 ve 05.08.2013 tarihli sipariş formlarının onaylanmış olduğu bilinmekle sipariş formlarında yer alan 67 adet klima şasesi için teslim tarihlerinin belirlenmemiş olmasının hayatın olağan akışına ters olduğu, ancak, davalı …….’ın talebiyle istenilen prototip şase imalatının tesliminden sonra normal olarak kabul onayı ya da varsa revizyonların kısa sürede yapılmasıyla davacı ………’ın seri üretime geçmesinin sağlanmasının gerektiği, bu anlamda toplam 5 adet prototip ürünün 21.08.2013 tarihinde teslim edildiği, fakat taraflar arasında devam etmiş yaklaşık 170 adetlik mail trafiğinden anlaşıldığı kadarıyla sürekli olarak imalat resimlerinde yaklaşık 150 kez revizyon yapıldığı ve nihai revizyonun 27.11.2013 tarihinde yapılarak davacı ………’ın seri üretime geçebildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar revizyonlar devam ettiği süre zarfında 24 adet klima şasesinin, davalı …….’ın beyanıyla düzeltilerek teslim alınmış ise de revizyonların bitmemiş olmasının seri üretime geçilmesine mani bir durum olduğunu da kabul etmek gerektiği, nitekim nihai revizyonun yapıldığı 27.11.2013 tarihinden itibaren seri üretime geçildiğinin ve bu tarihten itibaren 11.01.2014 tarihine kadar toplam 42 adet ürünün teslim edilmiş olduğunun anlaşıldığı, esasen, “…şase aksamının klima imalatında ilk ve en önemli adımlardan biri olduğu, şase olmadan klima imalatına başlamanın mümkün olmadığı” şeklinde davalı …….’ın beyanınıngerçeği yansıttığı, ancak klimanın önemli olan kompresör, kondenser, genleşme elemanı, evaporatör gibi kendisinin temin edeceği dört ana ünitenin şase üzerine montajı, akabinde vagon üzerine yerleştirimi, gaz dolumu ve devreye alınması gibi işlerin dosyada var olan tespitlerden de teyid edilebileceği gibi yaklaşık 2 gün sürdüğü, buradan anlaşıldığı üzere teslimattaki gecikmenin ana sebebinin, davalı ……. firmasının sorumluluğunda olan imalat resimlerinin kesinleşmemesi sebebiyle davacı ……… firmasının seri üretime geçememiş olması olduğu, sonuç olarak davalı ……. firmasının, davacı ……… firmasından üretmesini istemiş olduğu 67 adet …….. tipi klima şasesi için bu ürünü ilk defa imal edecek olan davacı firmadan prototip ürün istemesinin normal olduğu, ancak sorumluluğunu üstlenmiş olduğu dizayn ve imalat resimlerinin sürekli revize edilmiş olması ve nihai revizyonun 27.11.2013 tarihinde yapılmış olmasıyla davacı ……… firmasının seri üretime geçmiş olabildiğinin anlaşılmasıyla, dava konusu “Toplam 67 adet …….. tipi Klima Şasesi-Klima Montaj Ek saçları ve Yönlendirici Üfleme Bacası” tanımlı malzemelerin geç teslim edilmiş olmasında davacı ……… San. Tic. A.Ş. firmasına herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşılmıştır. Teknik raporda bu husus belirtilmiştir.
Taraflar arasında sipariş formları ve maillerle bir sözleşme ve cari hesap ilişkisi kurulduğu, bu ilişki uyarınca davacının düzenlemiş olduğu faturalara itiraz edilmediği ve ticari defterlere işlendiği, fatura konusu alacağın büyük bir kısmının önendiği, dava konusu alacağın teslimin geç yapılmış olması sonucu oluşan kur farkı alacağı ve cezai şart tazminatı ödenmesinden kaynaklanan zarar gerekçe gösterilerek davalı tarafından ödenmediği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalının iddiası, davacının üstlenmiş olduğu işi tam ve zamanında gereği gibi yapmadığı, siparişe konu klima parçalarını geç teslim etiği, oluşan zarar bedelinin kendisine yansıtıldığı dolayısıyla da talep edilebilecek bir alacağın bulunmadığı yönündedir. Davalı, açmış olduğu karşı davayla da kur farkı ve cezai şart tazminatı ödenmesinden kaynaklanan zararlarını talep etmiştir.
İspat kuralına ilişkin MK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Dolayısıyla anılan hükümler uyarınca, davalı tarafından, davacının üstlenmiş olduğu işin tam ve gereği gibi yerine getirmediğinin, geç ifa yapıldığının geçerli delillerle kanıtlanması gerektiği açıktır.
Mali ve teknik inceleme sonucunda “08.11.2013 tarihli mailde ……. tarafından 19.01.2014 tarihinde son klimayı teslim tarihi olduğu, bu tarihte son klima teslim edilmezse hem cezaya girildiği hem de ödemede gecikmeler yaşanacağı belirtilmektedir. … 08.11.2013 tarihli mailden sonra ……… tarafından 20.01.2014 tarihinde teslimi yapılan sipariş fazlası 1 Adet Klima Şase ve Ek Parçaları hariç, tüm siparişlerin 11.01.2014 tarihine kadar …….’a teslim edilmiş olduğu görülmektedir. Gecikmeden dolayı ceza ile ilgili başka bir maile dosya içeriğinde rastlanmamıştır. … Davalı ……. firmasının, davacı ……… firmasından üretmesini istemiş olduğu 67 adet …….. tipi klima şasesi için bu ürünü ilk defa imal edecek olan davacı firmadan prototip ürün istemesinin normal olduğu, ancak sorumluluğunu üstlenmiş olduğu dizayn ve imalat resimlerinin sürekli revize edilmiş olması ve nihai revizyonun 27.11.2013 tarihinde yapılmış olmasıyla davacı ……… firmasının seri üretime geçmiş olabildiğinin anlaşılmasıyla, dava konusu “Toplam 67 adet …….. tipi Klima Şasesi-Klima Montaj Ek saçları ve Yönlendirici Üfleme Bacası” tanımlı malzemelerin geç teslim edilmiş olmasında davacı ……… San. Tic. A.Ş. firmasına her hangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği” yönündeki tespitler dikkate alındığında, davalının, dava konusu ürünlerin geç teslim edildiğine ilişkin iddiası yerinde değildir. Bu bakımdan davacının dava konusu alacağı yerinde olup; davalının karşı davayla talep etmiş olduğu; kur farkı ve cezai şart tazminatı ödenmesinden kaynaklanan zararların tazmin edilmesine ilişkin iddia ve talebi yerinde değildir.
Ayrıca, davalının düzenlenen faturalara süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması hususları da dikkate alındığında, davalının, her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davacıya borçlu olduğunun kabulü gerekir. Davalının uzun süre sessiz kalması ve herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmemesi nedeniyle, düzenlenen hakedişlere zımnen icazet verdiğinin kabulü gerekir. Yargıtay …… HD’nin E………, K. …….. sayı ve 20.11.2017 tarihli kararında belirtildiği üzere “… icazetin verilmesi kural olarak şekle tabi olmayıp, açıkça verilebileceği gibi, zımni davranışlarla da verilmesi mümkündür. Hatta, bir kimseden dürüstlük kuralı uyarınca haberdar olduğu hukuki işleme itiraz etmesinin, diğer bir ifade ile söz konusu hukuki işlemi onaylamadığını bildirmesinin beklenebildiği hallerde de susmanın dahi icazet sayılabileceği kabul edilmelidir. Bu durum karşısında, davacının davalı banka çalışanı tarafından yapılmış olan işlemden haberdar olduğu ve davalı banka çalışanı tarafından zimmetine geçirilen parayı davalı banka ile anlaşarak ödediği, uzun süre sessiz kalarak davalı bankadan talepte bulunmadığı, ayrıca olayın özelliği ve dürüstlük kuralı gözönüne alındığında, davacının davaya konu işleme icazet verdiğini ortaya koymaktadır.”
Faturanın ispat kuvvetine ilişkin TTK. m. 21/2 hükmüne göre: “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. Yine ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin HMK. m. 222 hükmüne göre: “(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur”.
İcra inkar tazminatı talebi yönünden; İİK. m. 67/2 hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması da yasal koşullardan değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı olarak, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir (Y.13. HD.’nin E. 2003/3743, K. 2003/8165 sayı ve 23.6.2003 tarihli kararı). Dava konusu alacak, taraflar arasındaki sipariş formları, mail yazışmaları ve faturalara dayandığından, alacağın likid, icra inkar tazminatı talebinin de, yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekir. Yüksek Mahkeme vermiş olduğu bir kararında alacağın faturaya dayanmasını yeterli bulmuştur: “İİK.nun 67/II. maddesine göre icra inkar tazminatının karar altına alınması için borçlunun itirazında haksız olması gerekir. İcra takibi 28.7.1999 tarihli faturaya dayanılarak yapılmıştır. Davalı faturaya itiraz etmediği gibi, ayıp ihbarında da bulunmamıştır. İcra takibi faturaya dayanılarak yapıldığından ödenmeyen miktarda bilinebilecek durumdadır. Bu durumda icra inkar tazminatı verme şartlarının oluştuğunu kabul zorunludur” ifadelerine yer vererek bu hususu açıkça dile getirmiştir (Y. 15. HD.’nin
E. 2002/1293, K. 2002/2703 sayı ve 21.5.2002 tarihli kararı). Dolayısıyla davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davalının sipariş konusu ürünlerin geç teslim edildiği, oluşan zararların davacıdan mahsup ve tahsil edilmesi gerektiği yönündeki itirazının yerinde olmadığı, davalının düzenlenen faturalara süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması hususları dikkate alındığında; davalının, her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davacıya borçlu olduğunun kabulü gerektiği, asıl dosyada davalı, birleşen dosyalarda Davacı ……… şirketi tarafından incelemeye sunulan 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, asıl dosyada davalı, birleşen dosyalarda davacı ……… şirketinin, incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 10/09/2014 takip tarihi itibariyle 173.202,90 TL alacaklı oldukları, daha önce dosyaya sunulmuş bilirkişi raporu dikkate alındığında taraflar arasında bir cari hesap farklılığının bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce bilirkişi heyet raporunun hükme ve denetime elverişli nitelikte olduğu kanaatine varılarak rapora itibar edilmiştir.
Buna göre asıl dava dosyası yönünden verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen Sakarya ……… Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) …….. esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine, birleşen mahkememizin …….. esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı ödenmesine ilişkin aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava dosyası yönünden verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle yeniden HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Birleşen Sakarya ……….. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ……… esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE,
3-Birleşen mahkememizin … esas sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile davalının Küçükçekmece ………. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 173.202,90TL asıl alacak ve 7.723,51TL işlemiş faiz üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
4-Hükmedilen alacağın %20’i olan 34.640,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Asıl Dava Yönünden;
5-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30 TL ilam harcından peşin alınan 2041,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.982,67TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde asıl davada davacı ……… San. Tic. A.Ş’ne iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen Sakarya .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas Sayılı dosya yönünden;
7-Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 3.291,88-TL harcın mahsubu ile 3.232,58-TL’nin dosya kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısı …. Ltd Şti.’ne İADESİNE,
8-Birleşen dosya davacısı tarafından yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, birleşen dosya davalısınca birleşen dava yönünden herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, hesaplanan 20.404,27TL vekalet ücretinin davacı ……. Klima AŞ’den tahsili ile davalı ……… Elektrik AŞ’ye verilmesine,
Birleşen Mahkememiz ……. esas sayılı dosya yönünden;
10-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 12.514,59TL ilam harcından peşin alınan 2.041,98TL harcın mahsubu ile bakiye 10.472,61TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
11-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
12-Davacı tarafından sarf edilen 54,40 TL başvuru harcı, 2.041,98TL peşin harç ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.296,38TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 21.274,20TL vekalet ücretinin davalı …….. Klima AŞ’den tahsili ile davacı ……… Elektrik AŞ’ye verilmesine,
14-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.