Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/732 E. 2021/1046 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/732 Esas
KARAR NO : 2021/1046

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ilaç ve tıbbi malzeme satış ve pazarlaması işi ile uğraşan bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında ilaç ve tıbbi malzeme alışverişinden doğan ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirket davalıya muhtelif tarihlerde ilaç ve malzeme sattığını, bu malları fatura ve irsaliyeleri ile birlikte davalıya teslim ettiğini, bu ticari ilişki neticesinde müvekkilinin davalı şirketten olan cari hesap alacağının 6.101,60TL tutarındaki kısmı için davalı şirkete 04.12.2018 tarihli ihtarname gönderilerek ödeme talep edildiğini, ancak davalı şirketin ihtara rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün……. E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı muhtelif ilaç ve malzemelerinin davalı adına ihale yüklenicisi olduğu muhtelif üniversite hastanelerine, faturaları ise davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin faturalara konu malları teslim aldığını, ancak bugüne kadar takibe konu borç bedeli için bir ödeme yapmadığını, davalı şirketin … vergi numarası ile kayıtlı olduğu Çankaya Vergi Dairesi’ne 2017-2018 yıllarında sunmuş olduğu Ba-Bs formlarına ait kayıtlar celp olunduğunda da durum ortaya çıkacağını, davalı tarafından ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir belgede dosyaya sunulmadığını, davalı borçlunun işleyecek faize yönelik itirazı da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira icra takibinin yapıldığı tarih itibariyle davalının temerrüde düştüğünü, taraflar tacir olduklarından talep edilen ticari avans faizinin hukuka aykırı bir yönü bulunmadığını, Beyan ederek; a) İtirazının iptali ile takibin devamına, b) Davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, c) Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasında borca, tüm ferilerine, masraflara ve yetkiye yetkili icra dairesinin Ankara İcra Daireleri olması gerektiği yönünde itirazlarını sunmuş bulunduklarını, müvekkili şirketin merkezi ve adresi Ankara olduğunu, hal böyle olunca başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde olduğunun, müvekkili firmanın böyle bir borcu bulunmadığını, ticari defter kayıtlarına bakıldığında da bu durumun görüleceğini, Beyan ederek; a) Davanın reddi ile takibin iptaline, b) Davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, c) Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Satım konusu emtianın davalıya teslim edilip edilmediği, edilmiş ise yapılan kısmi ödemeler dikkate alındığında davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 6.101,60 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde yetki, borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Davacı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olmakla birlikte taraflar arasında sözleşme ilişkisi kabul edildiğinbden sözleşmeden kaynaklı para borçlarından ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri icra dairesi olduğu anlaşılmakla, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın TBK’nın 89 ve HMK’nın 10. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.Davacının ticari defterlerinin delil niteliği, defterlerindeki verilere ve faturalarının davalıaleyhine borç doğurup doğurmadığı sonucuna göre takip ve dava tarihi itibariyle davacının takibe konu alacağının 3.596,00TL’lik kısmının, davalının ticari defter kayıtları da nazara alınarak ispatlı olduğu, ancak takibe konu alacağın 2.505,60TL’lik kısmının, 29.12.2017 tarihli ……. numaralı 2.505,60TL tutarlı faturanın davalıya teslim tebliğ hususu ispatlanıncaya kadar ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Bilindiği gibi, “Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, V.U.K’un 230.Md’ne göre hazırlanmış faturayı, T.T.K.21/2. Maddesi uyarınca usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz.”
Davacının takibe konu alacağının dayanağı faturalardan davalının ticari defterlerinde kayıtlı oldukları talimat raporu ile tespit olunanlar açısından ayrıca bir teslim / tebliğ şerhi aramaya mahal olmaksızın davalı aleyhine borç doğurdukları hususunda bir tereddüt yoktur. Ancak davalının ticsari defterlerinde kayıtlı olmadığı halde davacının defterlerinde kayıtlı olan 29.12.2017 tarihli …… numaralı 2.505,60TL tutarlı faturanın teslim tebliğ hususu bu aşamada ispata muhtaçtır.
Davacı tarafın ürünlerin teslim edildiği ve buna ilişkin araştırma yapılması için …… Kargoya müzekkere yazılması talebi üzerine gerekli araştırmalar yapılmıştır. Fatura tarihinin 29/12/2017 tarihi olduğu, …… Kargo tarafından ürün teslimine ilişkin detay formunda teslim tarihinin 27/12/2017 olduğu, 29/12/2012 tarihli faturanın teslim ve tebliğ edildiğine dair belgenin bulunmadığı, ürün teslim edilip edilmediğine yönelik araştırmanın dosya sonucuna etkili olmadığı, ürün teslim edilse bile fatura tebliğ edilmediği ve faturaya itiraz edilip edilmediği bilinmediği sürece davalının bu fatura bedeli (2.505,60 TL) kadar sorumlu tutulması hukuka aykırıdır.
Buna göre; davacının takibe konu alacağının 3.596,00TL’lik kısmının davalının ticari defter kayıtları da nazara alınarak ispatlı olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 3.596,00TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 719,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 245,64 TL ilam harcından peşin alınan 73,70TL harcın mahsubu ile bakiye 171,94TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 44,40TL Başvuru Harcı, 73,70TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 118,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 777,94TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 542,05TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.450,00TL bilirkişi ücreti, 159,60TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.609,60TL den kabul red oranına göre hesaplanan 948,62TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.596,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.505,60TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır