Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO : 2019/1377
DAVA : İtirazın İptali (Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle,taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinde müvekkilinin davalıya ait projeden gayrimenkul satın aldığını, 13/02/2014 tarihli satım vaadinin davacının talebi ile 1/2/2018 tarihinde karşılıklı olarak feshine dair sözleşme imzalandığını ancak fesihe rağmen müvekkilinin ödemelerinin iade edilmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında başlatılan vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında müvekkilinin satış vaadi ile daire satın aldığını, alınan yerin bireysel ihtiyaçlar için alındığını belirtmiştir.
DAVA: Bireysel ihtiyaçlarla satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan daireye ilişkin sözleşmenin feshi üzerine ödenen satım bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava dilekçesine ekli olarak sunulan fesih sözleşmesi ve onay formunun incelenmesinde davacının 2014 yılında davalıdan ek 1 de yazılı olan ….. nolu …. Kat daireyi satın aldığı, devre mülk bilgileri kısmında devre mülk tarihlerinin ayrı ayrı yazıldığı, satış bedeli olarak 114.000,00TL’nin ödendiği ve bu miktarın fesih tarihinden itibaren 90 gün içerisinde davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Satış vaadi sözleşmesinin mülkiyeti veya devre mülke ilişkin olması nedeniyle sonuç değişmeyecek olup devre mülk sözleşmesi tüketici kanunun da düzenlenmiştir, diğer yandan tacir olmayan davacının bireysel ihtiyacı için konut satın aldığı kabul edilse dahi satım akdi de 6502 sayılı Kanunun 3. Maddesi gereğince tüketici işlemi sayılmalıdır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
6100 Sayılı HMK.nun 1. Maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan kanun her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Kanunun 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmış olup, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemini tanımlamıştır. Aynı kanunun 73.maddesinde Tüketici Mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş, buna göre tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 6502 Sayılı Kanunun 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” düzenlemesiyle Tüketici Mahkemelerinin görev alanı genişletilmiştir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusu, tüketici işlemi olup, davacı tarafından satın alınan veya devre mülk olarak satın alınan ……kat …… nolu dairenin bireysel ihtiyaçlar için alındığı, davacının tacir olmadığı anlaşılmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Bu nedenle mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı asilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/12/2019
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.