Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/66 E. 2019/1151 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/66 Esas
KARAR NO : 2019/1151

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
KARAR YAZIM TARİH : 24/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… plaka sayılı aracın müvekkili tarafından 16/10/2009-16/10/2010 vadeli maksimum trafik sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, 16/10/2010 tarihinde sigortalı araç sürücüsü …….’nın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aşrı hız sonucu, sürücünün kusuru ile tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere araç sürücüsünün sürücü belgesi bulunmadığını, kaza sonucu müteveffanın yakınlarına İstanbul Anadolu ….. ATM’nin davasındaki uzlaşma sonucu 25/01/2016 tarihinde toplam 151.750,00 TL ödeme yapıldığını, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.4.maddesi uyarınca geçerli sürücü belgesi olmaksızın araç kullanılması halinde, sigortacının rücu imkanı bulunduğunu ileri sürerek, yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalı ticari aracın maliki olduğunu, sürücünün geçerli sürücü belgesi bulunduğu için ticari aracı kullandığını, geçerli belge bulunmasına rağmen, kaza tutanağında bilgilerin yazılmadığını, kaza sonucu sürücünün hastaneye kaldırıldığını, tutanağın hastanede düzenlendiğini, mahkemece sürücünün belgesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, karayolları zorunla mali sorumluluk sigortacısı tarafından yapılan ödemenin, sigortalıdan rücusu talebine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen belgelerden, davalı sigortalıya ait ……. plakalı ticari aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı tarafından sigorta örtüsü altına alındığı sabittir. Uyuşmazlık, araç sürücüsünün kaza tarihinde geçerli sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı, belge yoksa poliçe genel şartlarının B.4.maddesi ile 2918 sayılı Kanun’un 95.maddesi kapsamında rücu şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davacı yanca, kaza sonucu, kazada vefat eden yolcunun hak sahiplerine 151.750 TL ödenmiş, buna ilişkin dekont dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne yazı yazılmış, sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı araştırılmıştır. İdarenin 10.07.2019 tarihli cevabi yazısında, sürücü …………’nın 13.10.2016 tarihinde geçerli olan B sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, belgenin 16/03/2005 tarihinde alkollü araç kullanılması nedeniyle 180 gün süreyle geri alınarak süre sonunda teslim edildiği, bu tarihten sonra belgenin alınmasına ilişkin bir işlem yapılmadığı, belgenin vefat nedeniyle 11.06.2014 tarihinde kazadan sonra iptal edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yan son oturumdan önce sunduğu beyan dilekçesinde, belgesi alkolden geri alınan veya belgesi yanında bulunmayan kişinin araç kullanmasının rücu nedeni oluşturduğunu beyan etmektedir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kaza tarihinde araç sürücüsünün geçerli bir sürücü belgesinin bulunduğu sabittir. Kaza tutanağında, sürücü belgesi bilgilerinin yer almamış olması, sürücü belgesi olmadığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Geçerli sürücü belgesi bulunmasına rağmen, kaza anında sürücünün yanında bulunmaması idari yönden yaptırım gerektirse de poliçe genel şartları anlamında sürücü belgesiz veya yetersiz belge ile araç kullanılması sonucunu doğurmaz. Bu durumda, poliçe genel şartları uyarınca rücu şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, davacının sabit görülmeyen davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 2.591,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.547,12TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.890,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2019

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.