Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/613 E. 2021/762 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/613 Esas
KARAR NO : 2021/762

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”Davalı ……. Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş aleyhine, müvekkil …… Sigorta A.Ş’ye borcundan dolayı İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü ……. esas ve yetki itirazı sonrasında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …… esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış, davalı ……. Pazarlama icra dosyasına takibe ve yine müvekkile borcu bulunmadığından asıl alacağa haksız itirazda bulunmuştur. Sayın mahkemenize de dilekçemize ek olarak sunduğumuz evraklar neticesinde görüleceği üzere belge münderecatına ilişkin bir itiraz söz konusu olmayıp, ilgili evraklar ile borcun varlığı aşikardır. Bu nedenle davalının borca itirazının hukuken mesnetsiz, haksız ve kötü niyetli olduğunu göstermektedir. Müvekkil …… Sigorta A.Ş.. icra takibine itiraz edilmesi üzerine 17/05/2019 tarihinde dava şartı arabuluculuk başvurusu yapmıştır. …… başvuru numaralı arabuluculuk dosyasında taraflar anlaşmaya varamamışlardır. Dava dışı sigortalı …… Kafe Organizasyon Sağlık Hiz. Ltd. Şti. 28.08.2015 ve 25.08.2016 vadeli ….. poliçe numaralı işyerim paket poliçesi ile teminat altındadır, sigortalı riziko adresinde ………… unvanı ile bar ve kafeterya olarak faaliyet göstermektedir. 10.01.2016 tarihi sabah saat 08.30’da ………. mah. ……. sok. no: ……… adresinde faaliyet gösteren sigortalının bodrum katında bulunan deposu içinde yer alan ……….. markalı soğutucu dolaptan kaynaklanan yangın çıkmıştır ve sigortalının maddi hasarı meydana gelmiştir. Bu hasara ilişkin olarak, sigorta kayıtlarında ……. hasar ve rücu dosyaları açılmıştır. müvekkil sigorta poliçesi teminatları kapsamında detayları ekspertiz raporunda açıklanan 28.03.2016 tarihinde 27.593,90-tl müvekkil sigorta şirketi sigortalısına ödemiştir. müvekkil şirketin hasar ödemesini gerçekleştirmesi ve diğer şartların varlığı sebebiyle rücu hakkı doğmuştur. Davalı taraf yasal evraklar, ekspertiz raporu ve banka ödemesi ile likit bir alacağa karşı kötüniyetli olarak borcu olmadığı yönünde itiraz etmiş olup, müvekkilimizin alacağını almasında gecikmeye sebebiyet vermiştir.” şeklinde beyanda bulunarak itirazın iptali ile işbu kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacak değerinin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafça dava dışı …… Kafe Organizasyon Sağlık Hiz. Ltd Şti. (bundan böyle “…………” olarak anılacağını) ünvanlı ………. Mah. ……. Sok. Dış Kapı No:……. İç Kapı No:1 ………., Kadıköy, İstanbul adresinde faaliyetini sürdürmekte bulunduğunu belirttiği iş yerinde 10.01.2016 tarihinde saat 08:30 ‘da meydana gelen yangının, …….. Markalı soğutucu dolaptan meydana geldiği iddiası ile huzurda görülmekte bulunduğunu belirttiği davanın ikame edilmiş olduğunu belirterek; müvekkili şirketin işbu davada taraf sıfatının bulunmamakta olduğunu belirterek, müvekkili şirket tarafından buzdolabı üretiminin ve satışının yapılmamakta olduğunu, müvekkili şirketin, Türkiye’nin öncü firmalarından biri olarak bira ve malt ürünlerinin satış ve dağıtım faaliyetleri ve pazarlama faaliyetleri ile iştigal etmekte, bira üretim sektöründe en üst düzeyde tanınmışlık ile teknolojik üretim bilinirliğine sahip güvenilir bir şirket olduğunu, Müvekkili şirketin faaliyet alanına bakıldığında, buzdolabı üretimi veya satışı veya teknik servisinden bahsedilmemekte olduğunu, davacının, davaya konu olduğu iddia edilen yangının, ……… logosu bulunan soğutucu dolaptan çıktığını iddia etmekte ise de, işbu hususa ilişkin kesin bir tespitin yapılamamış olduğunu, kaldı ki, yangına sebebiyet verdiği iddia edilen dolabın üretimi/satışının müvekkil şirket tarafından yapılmamış olduğunu, dolayısıyla anılan hasarın sorumluluğunun müvekkili şirkete yüklenmesinin hukuken de mümkün olmadığını, müvekkili Şirket ile hasarın meydana geldiği belirtilen ………… arasında imzalanmış olduğunu belirttiği sözleşmeden de görüleceği üzere olduğunu belirterek, soğutucu gibi ariyet verilen malzemelerin temiz, çalışır durumda olması ve bakımının ………… ‘ın yükümlülüğünde olduğunu, bu itibarla davacı sigorta şirketinin halefîyet kuralı gereği sigortalısının sözleşmesel yükümlülükleri ile de bağlı olmasından dolayı bakım yaptırmayan ve tamamen, kendi sorumluluğunda olduğunu belirttiği buzdolabından kaynaklı olduğu yangın iddiasından dolayı müvekkili şirkete hiçbir kusur veya husumet dahi yöneltilemeyeceğini, bu nedenle de davanın reddinin gerektiğinin sabit olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Yangının kaynaklandığının iddia edildiğini belirttiği buzdolabının kullanımı ve bakımının, sözleşme ile hasarın meydana geldiği satış noktasına bırakılmış olduğunu, anılan buzdolabının kullanım, bulundurulduğu yer, elektrik tesisatı ve bağlantı gibi hususlar veya bunların kullanımından kaynaklanan tüm sorumlulukların tamamen ilgili noktaya ait olduğunu, bu bağlamda davacı tarafından müvekkili şirkete yöneltilen davada müvekkili şirketin taraf sıfatının bulunmadığını, davaya konu hasarın müvekkili şirketin logosunu taşıyan soğutucu dolaptan kaynaklandığının kesin olmadığı açıklaması ile; davacı tarafından öncelikle İstanbul …….. İcra Müdürlüğü’nde ……. E. Sayılı dosya üzerinden başlatıldığını belirttiği icra takibine ilişkin olarak dosya içerisinde mevcut bulunan ekspertiz raporunun 10. sayfasında yer alan ……… İmkanı başlığında açıkça; “Yapılan incelemede yangının ……….. logolu soğutucu dolaptan başlamış olduğu kanaatine varılmış olmakla birlikte, üründe bir kusur olup olmadığı hususu belirlenememiştir. Üründe kusur olup olmadığının ancak laboratuar ortamında yapılacak teknik bir inceleme ile tespit edilmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir. ” denilmekte olduğunu, davacının kendisine dayanak yaptığını belirttiği ekspertiz raporunda dahi yangına sebep olduğunun iddia edildiğini belirttiği dolabın kesin bir şekilde müvekkili şirketin logosunu taşıyan dolaptan kaynaklandığının tespit edilememiş olmakla anılan dolapta herhangi bir kusur bulunup bulunmadığına ilişkin de tespit yapılmadığının açıkça ortaya konulmuş olduğunu, bu bağlamda ………… ‘da meydana gelen hasarın, müvekkili şirketin logosunu taşıyan dolaptan kaynaklandığının kesin olarak tespit edilmemiş ve kanaat ile de hüküm oluşturulmasının mümkün olmadığını, nitekim, ekspertiz raporunda sigortalı …………’ın 02.07.2014 tarihinde depodaki soğutucu dolaplar ile beraber devralındığının belirtilmiş ve anılan soğutucu dolaplarının hangi tarihte riziko adresine geldiği bilgisinin olmadığı da açıkça ortaya konmuş olduğunu, 18.03.2016 tarihli ekspertiz raporunda sigortalının yani noktanın, anılan soğutucu dolabının bakım ve onarımı yapıp yapmadığına ilişkin de herhangi bir bilginin bulunmadığını, yukarıda da belirttiği üzere olduğunu ifade ederek, müvekkili şirket ile ticari ilişki kurulan noktalara ……….. logolu soğutucu dolapların ariyeten teslim edilmekle birlikte temizliği, çalışır vaziyette olması, bakım ve onarımına ilişkin yükümlülüklerin de noktaların sorumluluğuna bırakılmakta olduğunu, anılan davada müvekkili şirketin taraf sıfatı bulunmadığı gibi, davaya konu edilen hasara ilişkin olarak müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun da bulunmamakta olduğunu, işbu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, nitekim, hiçbir surette aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydı ile, öncelikle meydana gelen hasara neyin sebep olduğunun kesin bir şekilde tespit edilmesini, akabinde hasarın işbu dolaptan meydana geldiğinin tespit edilmiş ise, riziko adresinde bulunan ………… ‘in, buzdolabının bakım ve onarımlarını gerçekleştirip gerçekleştirmediği, uygun bir şekilde konumlandırıp konumlandırmadığı ve elektrik tesisatına bağlantısı da dahil olmak üzere tekniğe uygun kullanıp kullanmadığının da tespit edilmesi gerektiğini, yani davacının sigortalısının da kusurunun olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiğini, mevcut rizikonun sorumluluğunun sigortalı şirkette (…………) olduğunun açık olmak ile halefiyet gereği davacı tarafın buzdolabı kullanımı ve bakımı ile sorumluluğu olduğundan anılan davanın müvekkili şirket lehine reddinin gerekmekte olduğunu, davacının davasını müvekkili şirkete yönlendirebileceği kabul edilse dahi, ortaya çıkan hasarın giderilmesi için ödendiğinin iddia olunduğunu belirttiği 27.593,90-TL. bedelin, hasar boyutu dikkate alındığında, fahiş olduğunu ve davacının bu yöndeki taleplerinin ispata muhtaç olduğunun açık olduğunu, bu hususta Sayın Mahkemece öncelikle meydana gelen kazanın, müvekkili şirket logolu dolaptan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin bilirkişi incelemesi ile yapılarak akabinde hasar bedeli hususunda da rapor alınmasının gerekmekte olduğunu, yani öncelikle gerçek anlamda kusur sorumluğunun kimde olduğunun tespit edilmesini, akabinde zarar miktarının gerçek anlamda tespitinin zorunlu olduğunu, Davacı tarafın sigortalısının, sözleşme ile buzdolabının kullanımından, çalışır vaziyette olmasından, bakımından sorumlu olması karşısında davacı tarafın halefıyet gereği sözleşmedeki hüküm dolayısıyla müvekkili şirkete davayı yöneltmesinin mümkün olmadığını, bu itibarla davanın reddinin gerektiğinin sabit olmakla birlikte davacı tarafın eksper raporunun bağlayıcı olduğu yönündeki beyanına da itibar edilemeyeceğini, eksperlerin bağımsız olmasımn esas olmakla birlikte müvekkili şirketin hazır bulunmadığı ve davacı sigorta şirketi tarafından atanan eksperin düzenlediği raporun kesin delil niteliği taşımasının hukuken mümkün olmadığını, tarafların sözleşmesel yükümlükleri gereği ve davacının halefıyet gereği dava açma hakkının bulunmadığı gibi dava konusu olayın meydana gelişi, nereden kaynaklandığı, hasarın kadri maruf olup olmadığı yani davanın yargılamayı gerektirmesinden dolayı davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de reddinin gerekmekte olduğunu, eksper raporu ile dahi yangının buzdolabından çıktığının maddi teknik inceleme ile tespit edilemediği beyan edilmişken, davacı tarafın kanaat ile ve ayrıca davacının sigortalısının kusurunun olup olmadığı dahi incelenmeksizin müvekkili şirketten icra ve dava ile haksız talepte bulunması sebebiyle müvekkili şirket lehine davacı tarafın %100 kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sigortalı iş yerinde çıkan yangında sigortalıya ödenen hasar bedelinin, 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafından işyeri sigorta poliçesi ve sigorta örtüsü altına alınan dava dışı sigortalı …… Kafe Org. Sağ. Hiz. Ltd. Şti.’ne ait işyerinde meydana gelen yangının davalı tarafından sigortalıya sözleşme kapsamında ariyet olarak verilen buzdolabından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kaynaklanıyor ise ürünün üreticisi olmayan davalının davalı ile sigortalı arasındaki sözleşme hükümleri de değerlendirilerek sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yangının buzdolabından kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Dava dışı sigortalı …… Kafe Organizasyon Sağlık Hiz. Ltd. Şti. 28.08.2015 ve 25.08.2016 vadeli …….. poliçe numaralı İşyerim Paket Poliçesi ile teminat altındadır, Sigortalı riziko adresinde ………… unvanı ile bar ve kafeterya olarak faaliyet göstermektedir. 10.01.2016 tarihi sabah saat 08.30’da ………. Mah. …….. Sok. No: 50/1 adresinde faaliyet gösteren sigortalı …… Kafe Organizasyon Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. (Tabela ismi …………)’nin bodrum katında bulunan deposu içinde yer alan …………. markalı soğutucu dolaptan kaynaklanan yangın çıkmıştır ve sigortalının maddi hasarı meydana gelmiştir.
Davacının sigortalısı …….. Sağlık Hiz. Ltd Şti.nin, dava konusu ………. Mah. …….. Sok. Dış Kapı No:……. İç Kapı No:1 Kadıköy İstanbul adresinde 10.01.2016 tarihinde meydana gelmiş olan dava konusu yangın için, T.C. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İtfaiye Daire Başkanlığı Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğü Kadıköy Bölge Grup Amirliği tarafından düzenlenmiş ve bir sureti dava dosyasına sunulmuş olan 12/01/2016 Rapor Düzenlenme Tarihli YANGIN RAPORU incelendiğinde; olayın (yangının) çıkış sebebinin; “Belirtilen adreste deponun girişine göre sağ tarafta bulunan dolap ve rafların üzerinden geçen elektrik tesisatında, herhangi bir nedenle meydana gelen elektriksel ısınma sonucu, kablo izolelerinin eriyerek tutuşmasıyla yanmanın başladığı ve dolapların üzerinde bulunan kolay yanıcı kağıt temizlik malzemelerine sirayeti sonucunda yangın olayının meydana geldiği kanaatine varılmıştır.” şeklinde belirtilmiş olduğu görülmektedir.
Dava dosyasına bir sureti sunulmuş olan …….. Rapor No “lu ve 18.03.2016 Rapor Tarihli
ekspertiz raporu incelendiğinde;“Ekspertiz Bulguları ve Ekspertiz Kanaati”’ bölümünde; « …. Depoda yapılan incelemede rafların ve duvar/tavanın en çok yanan kısmının soğutucu dolaba yakın bölümleri olduğu tespit edilmiştir. Deponun hemen bitişiğinde bulunan mutfak duvarında yer alan elektrik otomatlarının olduğu panoda herhangi bir yanma yoktur. Depo içindeki iki adet soğutucu dolabın bu elektrik panosuna bağlı uzatma kabloları ile beslediği anlaşılmıştır. Depo içindeki soğutucu dolapları besleyen bu uzatma kablolarda herhangi bir kısa devre olmadığı tespit edilmiştir.Deponun tavanından kabloların izolelerinin dıştan yandığı ancak bakır kablolarda ark/kısa devre vs olmadığı anlaşılmıştır.”
Dolap ve rafların üzerinden geçen elektrik kabloları fotoğraflarına hitaben; “Fotoğrafın geneline bakıldığında yangının deponun alt bölümlerinde yoğunlaştığı ve üst kısımlarda kısmen yanma olduğu görülmektedir. Bina girişindeki merdiven sahanlığında bulunan elektrik panosunda kaçak akım rölesi bulunmaktadır. Kısa devre olması halinde kaçak akım rölesinin ve mutfakta bulunan sigorta otomatlarının devreye girerek enerjiyi keseceği düşünülmektedir. Ancak yangın başlamasından sonra 40 dk. boyunca kameraların devrede kalmış olması, elektriklerin devrede olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.Bilirkişi raporunda yangının meydana geliş sekline ilişkin şu ifadeye yer verilmiştir. Buzdolabı kompresörü yan tarafında bulunan kompresör motorunun çalışmasını sağlayan ve motor ısısını kontrol eden elektronik sistem mevcut olup belirtilen sistemin normal olarak çalışacağı durumda kompresör motorunun belirli ısı arasında çalışacağı, çalışma ısısı, aşıldığında motorun stop edeceği, motor ısısı normale döndüğü durumda tekrar çalışma mantığı üzerine tasarlanmış belirtilen sistemde olası arıza durumunda motorun çalışmasına devam edeceği, dolayısıyla buzdolabı kompresör motoru aşırı ısınıp çekeceği aşırı akım nedeni ile belirtilen kontrol ünitesi ve/veya kabloların yanmasına neden olabileceği ve buzdolabı arka kısmında meydana gelen yanmanın buzdolabı ile duvar arasında bulunan kısmının da baca etkisi yaparak üst kısımda bulunan tel havalandırmadan oksijen ile beslendiği ve dolap sol kısmında bulunan rafin üzerindeki kolay yanabilecek malzemenin de yanması ile yangının mevcut duruma ulaştığı kanaatine varılmıştır.Bu ifadelerden;- Buzdolabı üzerindeki elektronik sistem sayesinde motorun çalışma ısının aşılması halinde motorun duracağı, ısısının normale dönmesi halinde motorun tekrar çalışacağı, bu durumun buzdolabının çalışma prensibi olduğu, belirtilen sistemde olası bir arıza olması halinde motorun durmayacağı ve çalışmaya devam edeceği,- Motorun durmadan çalışması halinde aşırı ısınıp aşırı akım çekeceği ve kontrol ünitesi ve/veya kabloların yanmasına neden olabileceği anlaşılmaktadır.Bu parçalar buzdolabındaki kompresör, rezistans ya da fanların aşırı ısırması halinde enerjiyi kesen parçalardır. Termik, timer yada termostat sensörü gibi parçalarda ortaya çıkan bir arıza sonucu enerjinin kesilmemesi halinde kompresör aşırı ısınacak ve akım çekmeye devam edecektir. Akım
çektikçe ısınan bu cihazlar veya kablolarda bir yangın başlangıcı meydana gelebilecektir. Yapılan incelemede yangına neden olma olasılığı bulunan elektrik kabloları, uzatma kabloları, aydınlatma vs. tesisat kaynaklı bir yangın olmadığı anlaşılmıştır. Yangın mahalli incelemesinde, en çok tahribatın soğutucu dolap ve yakın çevresindeki kıymetlerde olduğu tespit edilmiştir.Bu nedenle, yangının depo içinde bulunan soğutucu dolaptan başladığı ve etrafındaki kağıt peçete, servis vs. malzemeleri de tutuşturması ile geliştiği kanaatine varılmıştır.” şeklinde belirtilmiştir.
Ekspertiz raporunun 10 sayfasında yer alan ……… İmkânı bölümünde; “Yapılan incelemede yangının ………… logolu soğutucu dolaptan başlamış olduğu kanaatine varılmış olmakla birlikte, üründe bir kusur olup olmadığı hususu belirlenememiştir. Üründe kusur olup olmadığının ancak laboratuar ortamında yapılacak teknik bir inceleme ile tespit edilmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.” şeklinde belirtilmiş olduğu görülmektedir.Yine aynı şekilde Ekspertiz Raporunda; “Sigortalı firma iş yerini 02.07.2014 tarihinde devir almıştır.Devir sırasında depodaki soğutucu dolapların da bulunduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle soğutucu dolapların hangi tarihte riziko adresine geldiği bilgisinin olmadığı belirtilmiştir. …… logolu soğutucu dolapların bu tür işletmelere bedelsiz olarak sözleşme ile verildiği bilinmektedir. Ancak devir alındığından bu sözleşme temin edilememiştir.Yangın sonrası dolabın tahrip olması nedeniyle marka ve üreticisi tespit edilememiştir.” şeklinde belirtilmiş olduğu görülmektedir.
Mahkememizce alınan 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dışı sigortalı …… Kafe Org. Sağ. Hizmt. Ltd. Şti. ‘ne ait iş yerinde meydana gelen yangının, davalı tarafından sigortalıya sözleşme kapsamında ariyet olarak verilen buzdolabından kaynaklandığına dair net bir bulgu ve tespitin olmadığı, eğer yangının dava konusu buzdolabından kaynaklandığı varsayılsa bile sigortalı tarafından bakım ve kontrollerinin yaptırılıp yaptırılmadığına dair bir bilgi ve belgenin de dava dosyasında mevcut olmadığı gibi davalı tarafından dava konusu iş yerine ariyet olarak iş yerinin devir işlemi tarihi olan 02.07.2014 den önce verilmiş olan dava konusu buzdolabı için, davalı ile sigortalı arasındaki sözleşme, dava dosyasında mevcut olmadığından sözleşme hükümlerinin değerlendirilemediği, eğer yangının dava konusu buzdolabından kaynaklandığı varsayılsa bile davalı şirketin faaliyet alanında buzdolabı üretimi veya satışı veya teknik servisi bulunmadığından, davalının bu konuda bir sorumluluğunun olmadığı ve davanın husumetten davalı şirkete yöneltilemeyeceği belirtilmiştir.
13.12.2019 tarihli bilirkişi raporu değerlendirme ve sonuç bölümünde; devreden kaldırabileceğinden fazla akım geçirilirken sigorta ve röle gibi devre koruma elemanlarının görevlerini yerine getirememesi yangın çıkmasına neden olarak gösterilebilecek durumlardandır. Genellikle, elektrik kaynaklı hasarların iki temel oluş şekli vardır. Birincisi devre kesici veya şalterli elemanların atmaları sırasında ortaya çıkabilecek kıvılcımlar, İkincisi de aşırı ısınmadan kaynaklı hasarlardır. Kısa devre olması halinde kaçak akım rölesinin sigorta otomatlarının devreye girerek enerjiyi keseceği düşünülmektedir. Ancak fazla akım geçirilirken sigorta ve röle gibi devre koruma elemanlarının görevlerini yerine getirememesi söz konusu olmaktadır. Yangın başlamasından sonra 40 dk. boyunca kameraların devrede kalmış olması, elektriklerin devrede olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Arıza neticesinde, buzdolabı kompresör motoru aşırı ısınıp çektiği aşırı akım nedeni ile belirtilen kontrol ünitesi ve/veya kabloların yanmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu, tarafların dava dosyasında mevcut olan iddia ve savunmaları, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin kapsamlı ve detaylı olarak incelenip değerlendirilmesi neticesinde, yangının soğutucu buzdolabında arızadan kaynaklanarak meydana geldiği, elektrik tesisatında yangını engelleyecek düzenek kaçak akım rölesi bulunduğu, ancak yangın esnasında kaçak akım koruma rölesinin devreye girerek devreyi kesmesi için gerekli olan faz toprak yada faz nötr temasının oluşmadığı, bu nedenle kaçak akım rölesinin çalışma prensibi gereği normal olarak devreye girmediği, sigortalının, gerek bakım gerekse elektrik hattının hazır bulundurması yangın oluşumu ile ilgili olmadığı, yangının buzdolabındaki elektriksel sorunlu teknik bir arızadan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Raporlardaki çelişki, eksiklikler ve itirazlar dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi heyet raporunda; davacının sigortalı işyerinde meydana geldiği tespit olunan dava konusu hasar içinde yer alan hasar onarım bedellerinin olay tarihi itibariyle rayiç piyasa değerine denk ve dolayısı ile gerçek zarar olduğu, dosyada davacının ödeme yaptığına dair 28.03.2016 tarih, 27.593,90-TL bedelli ibraname olduğu, yangının soğutucu buzdolabı kaynaklı başlamış olabileceği, bakım eksikliği kaynaklı kusur atfı gerektirecek bir yangın başlangıç gerekçesi tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davalı ile sigortalı şirket arasındaki sözleşmenin “açık satış noktası sözleşmesi” olduğu anlaşılmıştır. Sözleşme içeriğinin incelenmesinde 28. Maddede belirtildiği üzere sözleşme 01/10/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 31/03/2014 tarihinde imzalanmıştır. 25000 litre bira satış miktarı tamamlanca sözleşme kendiliğinden sona erecektir. Sözleşmenin 10/h maddesinin incelenmesinde ise; ariyet verilen soğutucunun bakımı yapılmış, çalışır halde bulundurulması işleticinin görevindedir.
TBK. m. 379 da; “ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde kullanım ödüncü sözleşmesinin tanımı yapılmaktadır. TBK. m. 380 f. 1’e göre “Ödünç alan, ödünç konusunu ancak sözleşmede kararlaştırılan şekilde, sözleşmede hüküm yoksa niteliğine veya özgülendiği amaca göre kullanabilir”. Yasada ifade edildiği gibi, ödünç alan, ödünç aldığı şeyi sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde kullanmalıdır. Ödünç alan, kullanım ödüncü konusunu sözleşmede nasıl kullanılacağı açıkça belirtilmediği hallerde örfe uygun olarak, ödünç aldığı şeyi özenle kullanmalıdır. Özenle kullanmanın ölçüsü de kendi malını nasıl kullanıyorsa ve kendi malını nasıl muhafaza ediyorsa ödünç aldığı şeye de aynı özeni göstermesidir. TBK. m. 380 f. 3 gereğince “Ödünç alan, bu hükümlere aykırı davrandığı durumlarda, beklenmedik hallerden (kazalardan) doğan zararlardan da sorumludur. Ancak, bu hükümlere uymuş olsaydı bile zararın doğacağını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” Ayrıca ödünç alan, şeyi karşılıksız kullanmakta ve ondan faydalanmaktadır. Ödünç verene herhangi bir bedel ödeme borcu yoktur. Ancak ödünç aldığı şeyin de bakım ve muhafaza masraflarını karşılamak zorundadır. TBK. m. 381’e göre “Ödünç alan, ödünç konusunun olağan bakım ve koruma giderlerini karşılamakla yükümlüdür.”
Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; dava dışı sigortalı iş yerinde bulunan yangının çıkış sebebi olarak gösterilen buzdolabının ariyet olarak verildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Soğutucunun bakımından kimin sorumlu olduğuna dair sözleşme hükümleri bulunmaması halinde TBK ilgili maddelerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay ……… Hukuk Dairesi’nin ……. E. …….. K. 10/10/2012 tarihli ilamında ” … davacının sigortalısı ile davalı …….. Satış ve Dağıtım A.Ş. arasındaki sözleşmede, sigortalıya ariyet olarak verilen soğutucunun bakımının davalı tarafından yapılacağı, sigortalının ise buna yardımcı olacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme asas alınan bilirkişi raporunda da yangının soğutucunun bakım hatasından çıktığı tespit edildiğine göre, bu durumda asıl sorumlunun gerekli bakımı yapmayan soğutucunun maliki davalı …….. Satış ve Dağıtım A.Ş. olduğunun, sigortalının uyarı yapmamasının ise kendisi yönünden müterafik kusur oluşturduğunun kabulü gerekir. ” şeklindeki kararında belirtildiği gibi sigortalıya ariyet olarak verilen soğutucunun bakımınından hangi tarafın sorumlu olduğu sözleşmede kararlaştırılmış ise sorumluluğun ona göre aksi halde yukarıda açıklandığı gibi ariyet sözleşmesinin düzenlendiği TBK ilgili maddelerine göre belirlenmesi gerekmektedir. TBK m. 380 f.1-3 ve 381 f.1 ariyet alan ariyet alan ödünç aldığı şeyi özenle kullanma borcu olduğu ve ödünç aldığı şeyi bakmak ve korumak, özellikle malın yok olmasını hasara uğramasını engelleyecek her türlü önlemi almak zorunda olduğundan soğutucunun bakım ve muhafazasındaki kusurdan ariyet alan davacının sigortalısı sorumludur.
Somut olayda ise sözleşmenin 10/h maddesinde ariyet verilen soğutucunun bakımı yapılmış, çalışır halde bulundurulmasının işleticinin görevinde olduğu belirtilmiştir. “….ariyet sözleşmesini düzenleyen TBK 379 (BK 299) vd. maddelerinde, ariyet veren ariyet sözleşmesi gereğince ariyet sözleşmesinin konusu olan şeyi veya hakkı ariyet alana teslim etmek borcu altındadır. Ariyet veren bu teslim borcunu BK 96 ve müteakip maddeleri gereğince ariyet alanın maksadına uygun şekilde teslim etmek mecburiyetindedir. Ne var ki kiradan farklı olarak ariyet akdinin niteliği itibariyle, diğer deyişle kullanılma herhangi bir karşılık alınmadan devredildiği için, ariyet verenin şeyi veya hakkı akit süresince kullanmaya elverişli halde bulundurma mecburiyeti yoktur (Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, cilt 6s:7082). Kanunda bu teslim borcuna bağlı olarak kullanım ödüncü verenin ayıptan ve zapttan sorumluluğu öngörülmüş değildir. O halde ariyet veren ayrıca ve açıkça üstlenmedikçe, ariyet konusu malın ayıplı olmasından ya da zapta karşı tekeffül sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak kullanım ödüncünün konusu olan malda var olan bir ayıp ya da kusuru ödünç veren özellikle saklamış ve ödünç alana belirtmemişse; bu gizlemeden dolayı ödünç alan zarara uğraşmışsa ödünç verenin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ayrıca ” kullanım ödüncü alanın menfaati üzerine kurulu bir sözleşme olmasından dolayı sorumluluğu bağış sözleşmesinin sorumluluğu gibidir. Bu bakımdan ödünç verenin ağır ihmali ya da kasti zararından dolayı oluşan zararlardan; bir de açıkça belirtilen ödünç alana karşı sorumlu olduğu durumlarda ortaya çıkar.” ( Aydoğdu Nalan, a.g.e. s. 629.) Açıklanan nedenlerle ariyet veren davalı tarafça gizlenen bir ayıp bulunmamaktadır. Üretimli ilgili varsa kusurlardan bundan üretici firma sorumludur. Ariyet veren davalı, söz konusu soğutucunun üretimle ilgili bir hatası olduğunu biliyorsa o zaman sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ancak, davalının soğutucunun üretimle ilgili bir hatası olduğunu bildiği ve bunu dava dışı ariyet alan davacının sigortalısından sakladığı dava konusu edilmediği gibi ispatlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; yangının buzdolabından kaynaklandığının tam olarak tespit edilemediği, davalı ile dava dışı sigortalı şirket arasında açık satım sözleşmesi bulunduğu, soğutucunun ariyet olarak verildiği,TBK. 379. maddesinin; “ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde düzenlendiği, sözleşmeye göre bakım ve onarımda davalının sorumlu olduğu, bakım yapıldığına ilişkin bir delil olmadığı, yukarıda açıklandığı üzere davalının ayıptan ve zapttan sorumluluğunun da ancak bilerek gizlemesi halinde olup üretim hatasından sorumluluğun da ancak bu hatayı bilmesi halinde davalıya ait olmaktadır. Ancak bu hususlara ilişkin iddia ve delil bulunmayıp dosyada mevcut deliller ve sözleşme içeriği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 471,24TL harcın mahsubu ile bakiye 411,94TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.139,08TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip……..
¸e-imzalıdır

Hakim……..
¸e-imzalıdır