Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/600 E. 2021/314 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/600 Esas
KARAR NO : 2021/314

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2016
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı … bürosu aracılığı ile 28/04/2016 tarihinde satın aldığı daire ile ilgili olarak aralarında sözleşme imzaladıklarını, davalının kötü tutum ve davranış sergilediğni, yapılan sözleşmenin bir örneğini kendisine vermediğini, aralarında daire alımına ait 29/02/2016 tarihinde 10.000,00 TL tutarlı kapora bedeli için kambiyo senedi düzenlediklerini, alacağı konut için kendisini sürekli oyaladığını, davalı tarafa sözleşmeden dönme ve senedin iadesi hususunda Büyükçekmece …… Noterliğinin 15 Nisan 2016 tarih ve …… yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini fakat karşı taraftan cevap alamadığını, bunun üzerine davalı taraf hakkında dolandırıcılık nedeniyle Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğunu, davalının kendisini dolandırdığını beyan ederek öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar senetle ilgili icra takibi başlatılmaması için senet üzerine tedbir konulmasını, ayrıca sözleşmenin iptali ile 10.000,00TL’lik senedin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, söz konusu bononun daire satışına ilişkin olduğunu ve ön ödeme olarak verildiğini ve cayma halinde davacının iş bu bono bedelini ödemesi gerekeceğinin açık olduğunu, davacının hiçbir yasal gerekçe olmaksızın satış işleminden caydığını ve ön ödeme olarak dava dışı …’e vermiş olduğu temelinden cayma bedeli olan bonoya ilişkin olarak borçlu olduğunu, mahkemece verilmiş olan takibin dava sonuna kadar durdurulmasına ilşikin kararın tamamen hatalı olduğunu, ortada herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi, icra takibi ile müvekkili şirketin bir ilgisinin de bulunmadığını beyan ederek yasal dayanaktan yoksun olan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun’ un 2. maddesinde; “bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanun’ un 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 3/1. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlemin Kanun kapsamına (m.2) alınmış olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre simsarlık ve benzeri sözleşmeler denilmek suretiyle tellallık sözleşmeleri de tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir.
6502 sayılı Kanuna göre, davacı tüketici, davalı ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden emlak komisyoncusudur. Taraflar arasında yapılan simsarlık (tellallık) sözleşmesi ise kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 Sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Dosya arasında bulunan ” Gayrimenkul alım satım ve komisyon sözleşmesi” başlıklı sözleşme fotokopisi incelendiğinde; tarafları davacı … ve davalı … Gayrımenkul- … olduğu, söz konusu sözleşmenin gayrimenkulün satılmasına aracılık edilmesine ilişkin olduğu görülmektedir.
Somut olayda, davacının, tellallık sözleşmesine dayanarak icra takibi başlattığı , davalının itirazı üzerine duran takibin devamı için davacı tarafından icra iflas kanunu 67 maddesi gereği itirazın iptali davasının açıldığı, davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, davalı ise simsar olup simsarlık sözleşmesine konu taşınmazın konut niteliğinde bulunduğu, davacının bu konutu ticari veya mesleki amaçlarla edindiğine dair dosya kapsamında bir iddia ve delilin bulunmadığı, davalının tüketici sıfatı bulunduğu görülmektedir.
Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY ….. TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde BAKIRKÖY ……. TÜKETİCİ MAHKEMESİ ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkacağından bu hususun giderilmesi için dosyanın talep halinde ilgili İSTANBUL BAM 37. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.