Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/597 E. 2022/936 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/597 Esas
KARAR NO : 2022/936

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 06/10/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 08/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 19/05/2019 tarihinde …… plakalı araç ile … Mah. … Caddesinde seyir halinde iken davalı …’e ait …….plakalı araç ile seyir halindeki davalı sürücü … orta refüjde aydınlatma direğine çarptığı, orta refüjden karşı tarafa geçtiği, karşı yönden gelen araçların şeridine girdiği ve müvekkilinin aracına önden çarparak trafik kazasına neden olduğu, kendi yolunda ilerleyen müvekkilin kazanın oluşunda hiçbir kusuru olmadığı, kaza sonucu müvekkili …’un sol gözünden ve vücudunda değişik yerlerinden yaralandığını, tedavisinin devam ettiğini, sol gözünün tamamen görme yetisini kaybedildiğinin söylendiğini, maluliyet oluşacağı, müvekkilinin bir şirketin fiilen ortağı olduğunu, şirketten elde ettiği kardan kazancının olduğu aylık net 5.491,89 TL olduğu, kaza sonucu yaralanan müvekkilinin tek başına hareket edemediği, bakım için masrafları olduğu, tedavi giderleri masrafı olduğunu, kaza nedeniyle işgücü ve gelir kaybı olduğunu, …… plakalı 2015 model …. marka araçta onarılamayacak hasar olduğunu, aracın pert olduğunu, …. Sigorta A.Ş. tarafından 36.000,00 TL’si ödendiği, kasko ve rayiç değerinin yüksek olduğu, aracın tam değerinin ödenmediği, aracın değerinin bakiye ödenmeyen bedelinin ödenmesi ve aracın kullanılmadığı günler için maddi zararın ödenmesi gerektiğini, davalı ……. davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası, …. Sigorta A.Ş. ise davalıya ait aracın kasko sigortası olduğu, …….plakalı aracın trafik kaydına ve davalılardan başkaca menkul ve gayrimenkul mallarına tedbir konulmasına, sürekli iş görememezlik tazminatı içi şimdilik 6.000,00 TL, geçici iş görememezlik için şimdilik 1.500,00 TL, tedavi giderleri tazminatı için şimdilik 1.000,00 TL, bakıcı giderleri için şimdilik 500,00 TL, araçta meydana gelen maddi zarar tazminatı ve aracın kullanılmayan süre tazminatı için şimdilik 1.000,00 TL toplam 10.000,00 TL maddi tazminat, 150.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 160.000,00 TL en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
Davalı ….. Cevap Dilekçesinde Özetle, Davanın dava şartı yokluğundan reddine, Dava konusu, kaza tarihinde diğer davalı … adına tescilli, diğer davalı … sevk ve idaresindeki …….plakalı araç 04.01.2019 – 04.01.2020 tarihleri arasında, ….. no’lu poliçe numarası ile müvekkil sigorta şirketince Kasko Sigorta Poliçesi düzenlendiği, müvekkil şirketin sorumluluğu, kazaya karışan her iki aracın poliçesi üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçelerde yazılı özel şartlar ve kasko sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğu, poliçeler üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için teminat limiti belirlendiği, belirlenen bu miktar maksimum talep edilebilecek miktar olduğu, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücülerinin kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranlarının belirlenmesi gerektiği, bakıcı giderleri bakımından yapılan istek kabul edilir olmadığı, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığı, müvekkil şirketin geçici iş göremezlik tutarı ile ilgili sorumluluğu da Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince ortadan kalkmış olup, bu sorumluluk da Sosyal Güvenlik Kurumu’na verildiği, dava dilekçesi incelendiğinde, sigortalı aracın karışmış olduğu kaza neticesinde davacının babasının vefat etmesi nedeniyle tazminat talep ettiği sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, davacının uğradığı kaza nedeniyle çekmiş oldukları elem ve kederin dindirilmesi için gereken miktarın saptanarak ödenmesi esas olduğu, elem ve keder nedeniyle ödenecek olan miktarın belirlenmesi mahkemenizin takdirinde olduğu, müvekkil şirkete başvuru yapılmadığından temerrütten bahsedilemeyeceğini iddia etmektedir.
Davalı …… Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı tarafından ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği, dava yetkisiz mahkemede ikame edildiği, davacının delillerini görüp değerlendirmeden davaya yanıt verebilmelerinin mümkün olamayacağı, dava dilekçesinde bahsi geçen …….plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde …. No’lu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 26.12.2018/2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığı, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00-TL ile sınırlı olduğu, maddi zararlardan ötürü sigortacı, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, sigortalı aracın 19.05.2019 tarihinde davacıya ait …… plakalı araçla trafik kazasına karıştığı ve zarar gören araçta meydana gelen hasar bedelinin tazmini talebiyle yapılan başvuru üzerine ….. No’lu Hasar Dosyası açıldığı ve inceleme başlatıldığı yapılan incelemeler sonunda 36.000-TL hasar bedeli 30.07.2019 tarihinde davacıya ödendiği, müvekkil şirket işbu ödeme ile üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinden, davacı yanın bakiye hasar bedeli talebinin reddi gerektiği, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi değiştirilmiş, trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru bir dava şartı haline getirildiği, davacı yanca müvekkil şirkete başvuru yapılmadığı, gerekli evrakların da müvekkile iletilmediği, poliçe genel şartları gereğince, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderinden, tedavi giderinden, tedaviye bağlı sair giderlerden (ulaşım, ilaç, refakatçi vb.) ve geçici iş göremezlik döneminde ortaya çıkan bakıcı giderinden müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağı, zira bu hususta sorumluluk sosyal güvenlik kurumuna ait olduğu, sakatlık konusunda rapor alınması halinde, poliçe genel şartları gereği özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliği uygun olarak düzenlenen bir rapor alınması gerektiği, davacının iddia ettiği kalıcı sakatlığının tespiti için rapor alınması halinde, hazırlanacak raporda trafik sigortası genel şartları gereği meslekte kazanma gücü kaybı oranının değil, özürlülük oranının dikkate alınması gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, 01.06.2015 tarihli trafik sigortası poliçesi genel şartları ve ilgili mevzuat gereği, maluliyet hesabına ilişkin hesaplama, güncel TRH 2010 tabloları esas alınarak yapılmalı, bilirkişi incelemesine başvurulması halinde, hazırlanacak raporda TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz oranı esas alınması gerektiği, kazazedenin sürekli sakatlık raporu aldıktan sonraki süreç için ortaya çıkan bakıcı gideri sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğu, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiği, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini arz ve talep etmiştir.
Davalı … ve ……. Cevap Dilekçesinde Özetle, Müvekkili …’ün araç sahibi olduğu diğer müvekkil …’ın ise aracı kullanan davalı müvekkil olduğu, kazanın olduğu zaman eşi ve küçük bebeklerinin araçta olduğu, normal hızda seyir halinde iken aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip davacının yaralanmasına neden olan kazaya sebebiyet verdiği, müvekkile ait araca ilişkin trafik poliçesi ve ihtiyari mali mesuliyet sigorta kapsamında poliçeler ile davacının araca ilişkin poliçeleri ile teminat altına alındığı, davacının iş gücü kaybına ilişkin tespiti adli tıp ilgili ihtisas biriminden rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının gelirinin şirket ortaklığından mı ücretli çalışmaya ilişkin bir gelirinin olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, istenen tazminatın yüksek olduğu Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davacının …… plakalı aracın sürücüsü, davalı …’ın …….plakalı aracın sürücüsü, …’ün bu aracın maliki, ….. Sigorta AŞ’nin bu aracın ZMMS şirketi, ……. Sigorta AŞ’nin ise bu aracın ……. şirketi olduğu anlaşılmıştır.
19/05/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde; mahkememizce alınan kusur raporunda davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
……. plakalı, 2017 model …. marka araç (kaza tarihi itibariyle ….. sigorta A. Ş. tarafından ZMSS Trafik Poliçesi olan ve ……. Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen Kasko Poliçesi ile sigortalı araç sahibi …) sürücü …: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde madde 47/d “Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu”; Madde 52/ b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda olduğu”; Madde 56/1a “Şerit izleme:1. Sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları yasak olduğu”; maddelerini ihlal ettiği; Araç sürücüleri trafik kazalarında; Madde 84 /c “İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme” hallerinde asli kusurlu sayıldıklarından, meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu; …… plakalı, 2015 model ….. marka araç 30/01/2019 tescil tarihi itibariyle sahibi … olan sürücü … meydana gelen trafik kazasında, trafik kazasının oluşuna direk etki eden ve trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığından, meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
ATK ilgili ihtisas dairesinden maluliyete ilişkin rapor alınmış olup maluliyet oranının %32 olduğu, işgörmezlik süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Kusur ve maluliyet durumuna göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup sürekli işgörmezlik zararı 645.283,65 TL , geçici işgörmezlik zararı 3.844,32 TL olarak tespit edilmiştir.
Davacı tarafından tedavi giderlerine yönelik talep bulunsa da tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı anlaşılmıştır. Bakıcı gideri ve araç hasarına yönelik ise herhangi bir delil, belge, fotoğraf, servis formu gibi delil sunulmadığından bu konuda hesaplama yapılmamıştır.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve …. E., ….. K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle maluliyetinin oluşması, kusur oranı, beden gücü kaybı ve işgörmezlik süresi, kaza nedeniyle duyduğu elem gibi hususlar dikkate alındığında manevi tazminat talebinde haklı olduğu görülmüş ve tarafların sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü, maluliyet oranı kapsamında hakkaniyete göre davalılar … ve … yönünden 80.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Sigorta şirketlerinin manevi tazminata yönelik teminatı bulunmadığından sigorta şirketleri yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçeden dolayı yaralanma ya da vefat durumunda kişi başına 5.000-TL teminat ile sınırlı sorumlulukları olduğu, kasko poliçesinden kaynaklı maddi tazminat sorumluluklarının ancak ZMMS teminatının aşıldığı durumlarda teminat miktarını aşan kısım kadar olacağı, ZMSS teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu anlaşılmakla poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 3.844,32-TL geçici iş göremezlik ve 1.321.625,44-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.325.469,76-TL maddi tazminatın davalılar … VE … yönünden olay tarihi olan 19/05/2019 tarihinden itibaren, …… SİGORTA AŞ yönünden 360.000-TL poliçe limitiyle, davalı … AŞ yönünden 5.000-TL poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 08/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
2-Davacı tarafından davalı … şirketleri aleyhine açılan manevi tazminat isteminin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Davacı tarafından davalılar … VE … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 80.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 96.007,58-TL ilam harcından peşin alınan 546,48-TL + 22.507-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 72.954,10-TL harcın davalılardan(davalı … AŞ yönünden 19.697-TL, davalı … AŞ yönünden 2.699-TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 546.48-TL + 22.507-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 23.053,48-TL harcın davalılardan(davalı … AŞ yönünden 6.224,31-TL, davalı … AŞ yönünden 852,96-TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.282,90-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 50,80-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 3.232,10-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 3.250,00-TL nin davalılardan(davalı … AŞ yönünden 877,50-TL, davalı … AŞ yönünden 120,25-TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 154.038,00-TL vekalet ücretinin davalılardan(davalı … AŞ yönünden 41.590,26-TL, davalı … AŞ yönünden 5.699,40-TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 12.800,00-TL vekalet ücretinin davalılar … VE …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar sigorta şirketleri vekilleri için reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
10-Davalılar vekilleri için reddedilen maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 2.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Davalılar … VE … vekili için manevi tazminat AAÜT’ne göre belirlenen 12.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
12-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.