Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2021/359 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/588 Esas
KARAR NO : 2021/359

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; Davacının, davalı borçludan olan toplamda 21.292,18 TL takibe konu faturalara dayalı alacağının tahsili amacı ile Küçükçekmece….. İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığı, davalı taraf işbu takibe konu borca itiraz etmiş olup haksız olan bu itiraz nedeni ile icra takibi durmuş olduğunu, bu sebeple itirazın iptali davası açıldığını, davalı tarafa hizmet verildiği, kesilen faturalara itiraz edilmediği ve teslime rağmen ödeme yapılmadığı dikkate alınarak Küçükçekmece ….. İcra Dairesin in …… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, 21.292,18 TL ve ferleri için takibin devamına, yasal faizin işletilmesine, borçlunun % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkil şirketin, konfeksiyon alanında faaliyet gösterdiği, yurt içi ve yurt dışı çok şubeli mağazalara, prestijli markalara hazır giyim ürünleri tedarik ettiği, …… Mağazacılık Şirketi de müvekkil şirketin ürün tedarik ettiği önemli müşterilerinden biri olduğu, …… Mağazacılık, 06.11.2018 tarihli sipariş emri ile, müvekkil şirkete 2.984 adet 74.600,00 TL + KDV tutarlı S,M,L,XL,XXL beden, bayan taytı-punch siparişi verdiği, müvekkil şirket, siparişi kabul etmiş ve bu ürünlerde kullanacağı kumaşların üzerine varak baskı yapması için tüm kumaşları 22.11.2018 tarihinde davacı şirkete sevk ettiği, bu şekilde davalı şirketle davacı şirket arasında eser sözleşmesi hukuki ilişkisi kurulduğu, davacı şirketin 26.11.2018 tarihinde varak baskı yaptığı kumaşları davalı müvekkil şirkete gönderdiği, müvekkil şirketin ise bu kumaşları bayan tayt olarak dikip müşterisi ……. ye 2.416 ve 244 adetini 14.12.18, 258 adetini 19.03.2019 tarihinde tanesini 25,00 TL +KDV den fiyatlandırılarak satıp teslim ettiği,….. ‘ kontrolüne tabi tutulan 2 üründe, davacı tarafından yapılan varak baskılarda hatalar olduğu, bu hataların baskıda çatlamalar şeklinde görüldüğü, ayrıca yapılan işlemler esnasında elde boyamaya sebep olduğunu fark edip durumu raporlandırdığı, davacı şirketin müvekkil şirkete hizmet verdiği ancak bu hizmetin ayıplı olduğu ve müvekkil şirketi zarara uğrattığı, müvekkil şirketin ayıplı hizmet sebebiyle uğradığı zararın toplamının, 22.567,54 TL olduğu, dolayısı ile, müvekkil şirketin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığı gibi, yapılan ayıplı iş sebebiyle müvekkil şirketin zarara uğradığı ve alacaklı durumda olduğu, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine yapılan takibin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğu, yapılacak yargılama ve toplanacak deliller sonucunda haklı olduğu anlaşılacak taleplerinin kabulü ile, müvekkil şirkete verdiği ayıplı hizmet sebebiyle ortaya çıkmasına sebep olduğu 22.567,54 TL zararın varlığının kabulüne, bu zararın davacının talep ettiği 21,292,18 TL alacak talebinden mahsubuna, müvekkil şirketin ortaya çıkan zararı talep edilen alacak miktarından fazla olduğundan, davacının talep ve davasının tamamen reddine, alacak davasına ilişkin haklarının saklı tutulmasına, haksız icra takibi sebebiyle davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davacının yüklenici davalının ise iş sahibi olarak yer aldığı kumaş baskısına ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davacının sözleşme konusu emtiayı davalıya teslim ettiği sabit olup uyuşmazlık teslim edilen emtiada ayıp bulunup bulunmadığı varsa niteliği belirlenerek niteliğine göre (açık, gizli) süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davalının mahsubu gereken alacağının bulunup bulunmadığı ile sonucuna göre davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine21.292,18 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Ayıp, eserde sözleşme ve eklerine, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. TBK’nın 474/1. maddesine göre açık ayıplarda iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz, geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. TBK’nın 477/3. maddesine göre gizli ayıplarda ise gizli ayıba vakıf olur olmaz (öğrenir öğrenmez) gecikmeksizin ayıp ihbarının yapılması gerekir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları; sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın ücretsiz olarak giderilmesini (onarılmasını) talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi ya da eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Diğer taraftan ayıp ihbarı maddi vakıa olup, şekil koşuluna bağlı olmaksızın tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Buna göre; davalı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunduğu iddiasının değerlendirilmesi için tanıkların dinlendiği, tanıkların birbirini destekler nitelikte ayıp ihbarının yapıldığını belirttikleri, mail yazışmaları ile de bu hususun doğrulandığı, ancak ayıp ihbarı yapılsa bile bunun süresi içerisinde olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ürünlerde hem açık ayıp hem de gizli ayıp bulunduğu tespit edilmiştir, buna göre ayıp ihbarı yönünden açık ayıp için ayrı ihbar yükümlülüğü bulunmayıp gizli ayıpla birlikte değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ancak açık ayıp yönünden geç bildirimde bulunulmasının ise davalı tarafa kusur olarak yüklenmesi gerekmektedir.Bilirkişi tarafından tespit edilen kusur oranlarının mahkememizce de uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya mevcudunda bulunan davalının nihai müşterisi …… çalışanı ……. tarafından davalı ……. firması çalışanı ……. ’ya gönderilen21.12.2018 tarihli mail incelendiğinde; iş bu dava konusu “…… modelinin ev yıkamasını yaptıklarını, ıslak halde beyaz kumaş üzerinde beklettiklerinde kirletme yaptığını, yıkanmış ürünün sürtme haslığını kontrol ettiklerini ve aynı şekilde beyaz kumaşı boyadığını, ürünlere yıkama tamiri yapılsa bile boyamaya devam ettiğini, grup müdürleri ile görüştüklerini ve ürünleri bu şekilde alamayacakları için bu siparişi test ve kalite probleminden dolayı iptal ettiklerini” bildirdikleri görülmüştür.
Davalı …… firması çalışanı …….’nın Davacı …… Tekstil çalışanı
…… Hanım’a gönderdiği 23.12.2018 tarihli mail incelendiğinde; “resmi olarak …… modeli siparişinin iptal edildiğini, ürün iptalinin nedeni kumaş varak baskısının boya vermesinden kaynaklandığı için ürünü satış fiyatından davacıya fatura etmek zorunda kalacaklarını, kendilerinin ……. laboratuvarında test başlattıklarını, davacıdan da yardımlarını beklediklerini” bildirdikleri görülmüştür.
Davalı …… firması çalışanı …….’nm Davacı …… Tekstil çalışanı …… Hanım’a gönderdiği 07.03.2019 tarihli mail incelendiğinde; “daha önceki görüşme ve yazışmalardan bilgi dahilinde oldukları gibi ….. den alınan …… modeli siparişinin fason baskısını kendilerinde yaptırdıklarını, malı müşteriye sattıktan sonra ortaya çıkan ayıplardan dolayı bu malların taraflarına geri iade edildiğini, 1.828 adet ürünün tamamen iade edildiğini (iskonto için müşteriden haber beklediklerini), 712 adet ürünün %7,5 indirim ile müşteri deposunda beklemede olduğunu, 492 adet ürünün de %7,5 indirim ile müşteri tarafından satın alındığını, yaklaşık 65.000,00 TL’lik bir zarar olduğunu, konunun 1 hafta 10 gün içerisinde netleşeceğini ve konu netleştiğinde müşterinin kestiği faturalarla davacıya ileteceklerini “bildirdikleri görülmüştür.
Dosya mevcudunda bulunan, dava dışı nihai müşteri ….. firması tarafından davalı ……. firmasına kesilen iade faturalar incelendiğinde; dava dışı ….. firması tarafından davalıya toplam 2.875 adetlik tayt ürünü için toplam 77.625,00 TL’lik iade faturası kestiği tespit edilmiştir.
Bu kapsamda ayıbın niteliği ve giderilme bedelinin tespiti açısından dosyanın tekstil mühendisi ve mali müşavir bilirkişiye teslimi ile rapor alınmıştır.
Ürünlerdeki baskı hatasının açık ayıp olduğu ve davalı tarafından kumaşlar teslim alınırken yapılacak kontrollerde tespit edilebileceği ancak kumaşın sürtme ve yıkama haslıklarında diğer yüzeyleri boyamasının (yapılan testlerin sonuçlarının kötü çıkması ve kalite kontrollerde kumaşın elleri boyaması da bunu doğrular niteliktedir) ise gizli ayıp kapsamına girdiği ve ancak kumaşın kullanımı ile ortaya çıkabileceği, bu nedenle ürünler de ki açık ayıpları tespit etmekte gecikilmesinden dolayı davalının da kusurlu olduğu, basiretli bir tacir olarak davacının da sattığı ürünün arkasında durup baskıdan kaynaklanan açık/gizli ayıplara karşı sorumluluğu bulunduğu dolayısıyla nihai üründe oluşan hata üzerinde her iki tarafın da sorumluluğu olduğu görüşüne varılmıştır. Hataların ürün üzerindeki oranına bakılarak değerlendirildiğinde ürünü üreten (varak baskıyı yapan davacı firmanın kusur oranının %70. ürünleri teslim alırken kalite kontrolünü doğru vapmavıp açık ayıpların tespitinde geciken davalının kusur oranının %30 oranında olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya mevcudunda bulunan ve yukarıda detayı olarak incelenen tüm belgeler ışığında;davacı şirketin iş bu dava konusu tayt modelinde kullanılan ve davalı tarafından gönderilen 10 kumaş üzerine varak baskı yaparak 26.11.2018 tarihinde varak baskı yaptığı kumaşları davalı şirkete gönderdiği, davalı şirketin kumaşları kesip dikerek nihai ürün tayt olacak şekilde ürettiği, davalının nihai müşterisi ……’nin ilk kontrolü 15.12.2018 tarihinde gerçekleştirdiği ve ürünlerin kalite kontrolden geçemediği, nihai müşteri …… ‘nin 21.12.2018 tarihinde siparişi kalite probleminden dolayı iptal ettiklerini davalıya bildirdiği, davalının da 23.12.2018 tarihinde davalıya ürünlerin baskılarından dolayı siparişin iptal edilebileceğini bildirdiği görülmüştür. Tüm bu bilgiler doğrultusunda: davalının davacıya yaptığı ayıp ihbarının süresinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ürünlerde hem açık hem de gizli ayıp olması nedeniyle ihbar süresi yönünden gizli ayıbın değerlendirilmesi gerektiği ve açık ayıp ihbarında gecikilmesinin davalının kusuru olduğu, buna göre rapora yönelik itirazların reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporuyla davacının 21.292,18 TL tutarındaki alacağına isabet eden kusur oranına göre; %70 kusurlu olduğu düşünüldüğünde 14.904,53 TL kusur miktarı olduğundan, alacak tutarı; 6.387,65 TL olarak hesaplanmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 6.387,65TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 1.277,53‬TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 436,34TL ilam harcından peşin alınan 363,62TL harcın mahsubu ile bakiye 72,72TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 44,40 TL Başvuru Harcı, 363,62TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 408,02TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 395,99TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 924,00TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00TL bilirkişi ücreti, 167,40TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.567,40TL den kabul red oranına göre hesaplanan 470,21TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.