Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/561 E. 2021/125 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/561 Esas
KARAR NO : 2021/125

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 12/02/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2017 yılı zorunlu trafik sigortasının yapılması hizmet alım işi kapsamında sözleşme düzenlendiği, davalı şirketin farklı şirketlerden almış olduğu poliçeyi değiştirerek müvekkili idareye tahrif edilmiş poliçeleri teslim ettiğini, bu kapsamda …… plakalı aracın 5.066,44-TL düzenlenmesine rağmen 19.900,00-TL’ye …… plakalı araç için 842,75-TL değerinde poliçe düzenlenmesine rağmen 5.700,00-TL …… plakalı araç için 7.033,00-TL bedelli poliçe düzenlenmesine rağmen 17.700,00-TL’lik sahte poliçeler düzenlenrek müvekkili kurumu 30.357,20-TL zarara uğratıldığını ileri sürerek bu miktarın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 06.03.2018 tarihli dilekçesinde; Davacının davaya konu olan 3 adet poliçe ile değil aynı ihaleye dayalı olarak düzenlenen onlarca poliçe için ve hatta önceki ihaleler içinde dava açması gerektiği, taraflar arasındaki poliçeler Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi olduğu, Müvekkil müşterilerin istediği koşullara uygun olan sigorta şirketleri poliçelerini müşterilere sunduğu müşterilerinde bu sigorta poliçelerinden hangisinin kendine uygun olduğunu belirleyerek o poliçeyi satın aldığı, bu şekilde aracılık yapan poliçelerden aracılık yapan acenteler sigorta şirketinin belirlediği ve acente ile anlaştıkları prim üzerinden ücret aldığı, davacı kurumun, davalı acenteden bir sigorta şirketinin belirli bir teminat için belirli bir prim ile düzenlediği poliçelerini satın almadığını, davacının kendi yaptığı ihale ile kendi belirlediği prim fiyatları üzerinden teminat (güvence) hizmet poliçesi satın aldığı, kurumun sigorta poliçelerini üreten sigorta şirketlerinin poliçelerini araştırarak ihale prim fiyatı belirlediği ve bu bedel üzerinden ihaleye çıkıldığı, poliçelerin taşıdığı teminatlar için ödenecek prim miktarlarını, ihaleyi yapan davacı kurumun belirlediği, bu poliçe prim fiyatları davacı tarafça düzenlenen ve onaylanan ihale şartnamesi ve sözleşmesi ile sabit olduğu ve taraflar için bağlayıcı olduğundan müdahale edemeyeceğinin belirtildiği, sahtecilik yapıldığı iddia edilen 3 adet poliçeyi mahkemeye sunamayacağı asıllarının sigorta şirketinde olduğu ve sisteme kayıtlı olduğundan davalının herhangi bir müdahale olanağının olmadığı, poliçenin müşteriye verilecek olan suretlerinin davalıda olduğu ve davacının bu suretleri almadığı, davacının dosyaya koyduğu bilgisayar çıktıları evrak niteliğinde olmadığı ve sahteciliğin söz konusu olamayacağı, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE:
Dava, sigorta aracılık sözleşmesi hükümleri gereğince, davalı tarafından çeşitli sigorta şirketlerinden tedarik edilen poliçelerdeki primlerin gerçeğe aykırı şekilde değiştirilmesi neticesi ortaya çıktığı söylenilen zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce görevsizlik kararı verildiği, istinaf başvurusu üzerine “Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 2/1-b ve d. maddesinde düzenleme bulan sigorta aracılığı/brokerliğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalı aracının/brokerin sözleşmeden doğan yükümlülükleri ihlal ettiği iddiasına dayanmaktadır. Uyuşmazlık bu haliyle sigorta hukukunu ilgilendirmektedir. Sigorta hukuku temel olarak TTK’da düzenlenmiştir. Bu nedenle uyuşmazlık TTK 4/1.a maddesi uyarınca mutlak ticari dava olup davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.” gerekçesiyle kararın kaldırıldığı ve mahkememizin işbu sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.Bilirkişi incelemesi sonucunda;
Hizmet Alım Sözleşmesinin 97 araç için düzenlenecek sigorta poliçelerini kapsamakta olup ihale bedeli toplamına ilişkin sözleşmenin KDV hariç 711.125,00 TL olduğu, sözleşme ekinde belirtilen ihaleye konu araçlardan 78 adedinin sigortasının yaptırılmış olup ihaleye giren ve davalıya yansıtılan poliçelerin bedelinin 563.650,-TL olduğu, 21.11.2016 tarihinde alındığı için 2017 ihalesine girmeyen 2 Adet araç için de toplam değeri 32.600,00TL’lik sigorta yaptırılmış olduğu, toplam 80 araç için davalı yana (563.650,-TL+32.600,-TL) 596.250,00-TL Hak ediş hesaplandığı, davacı tarafından, davalıya toplam hak ediş tutarı 596.250,00TL üzerinden damga vergisi düşümü yapılarak toplam tutarı 590.597,55 TL olarak çeşitli tarihlerde çek ve EFT ile ……. Bankasından ödenmiş olduğu, hak ediş bedeli olarak davalı yana 596.250,00-TL ödenmiş olmasına rağmen, ilgili sigortalar tarafından düzenlenen gerçek poliçe değerleri toplamının 138.638,36 TL olduğu, davacı tarafından davalı yana, gerçek poliçe değerlerine göre 457.611,64 TL (596.250,-TL-138.638,36TL) fazla ödeme yapmış olduğu, dava konusu …… Plakalı araç için …… Sigorta tarafından düzenlenen …… Numaralı gerçek poliçe için ödenmesi gereken tutarın 7.033,61 TL olması gerekirken, davacıya sunulan aynı numaralı ekstra bir poliçenin 17.700,-TL olarak, I.Hakediş Bedeli olarak hesaplanıp 87.450,-TL’lik değer üzerinden yapılan ödemenin içinde yer almış olduğu, davacı yanın işbu poliçe nedeniyle davalı yandan (17.700,-TL-7.033,61TL) 10.666,39 TL alacağının olduğu, dava konusu, …… Plakalı araç için …… Sigorta tarafından düzenlenen ……. Numaralı gerçek poliçe için ödenmesi gereken tutarın 5.066,44 TL olması gerekirken, davacıya sunulan aynı numaralı ekstra bir poliçenin 19.900,-TL olarak, 6.Hakediş Bedeli olarak hesaplanıp 54.450,00-TL’lik değer üzerinden yapılan ödemenin içinde yer almış olduğu, davacı yanın işbu poliçe nedeniyle davalı yandan (19.900,-TL-5.066,44TL) 14.833,56 TL alacağının olduğu, dava konusu, …… plakalı araç için…… Sigorta tarafından düzenlenen …… Numaralı gerçek poliçe için ödenmesi gereken tutarın 842,75 TL olması gerekirken, davacıya sunulan aynı numaralı ekstra bir poliçenin 5.700,00-TL olarak, 5.Hakediş Bedeli olarak hesaplanıp 53.900,-TL’lik değer üzerinden yapılan ödemenin içinde yer almış olduğu davacı yanın işbu poliçe nedeniyle davalı yandan (5.700,-TL-842,75TL) 4.857,25 TL alacağının olduğu, davacı yanın, dava konusu işbu 3 poliçe için davalı yandan toplam (10.666,39TL+14.833,56TL+4.857,25TL) 30.357,20 TL alacağının bulunduğu, davalı sigorta acentesinin davaya konu her bir poliçe için, 2 farklı poliçe düzenlediği, yüksek primli poliçenin …… Sigorta A.Ş kayıtlarında yer almadığı, bu nedenle davalı sigorta acentesinin haksız menfaat sağladığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporuna davalı tarafın itirazları üzerine ihale alanında uzman bilirkişiden de rapor alınmış olup davacı yanın dava konusu iş bu 3 poliçe için davalı yandan toplam (10.666,39 TL + 14.833,56 TL + 4.857,25TL) 30.357,20 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir. Sözleşmenin 30. maddesinde; Yüklenicinin Ceza Sorumluluğu “İş tamamlandıktan ve kabul işlemi yapıldıktan sonra tespit edilmiş olsa dahi 4735 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde belirtilen ve Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunan Yüklenici ile o işteki ortak veya vekilleri hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre ceza kovuşturması yapılmak üzere yetkili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu kişiler hakkında bir cezaya hükmedilmesi halinde, 4735 sayılı Kanunun 27nci maddesi hükmü uygulanacağı belirtilmiştir.
Davalı …… Acentesinin davaya konu her poliçe için 2 farklı poliçe düzenlendiği, yüksek primli poliçelerin sigorta kayıtlarında yer almadığı bu nedenle davalı sigorta acentesinin haksız menfaat kazandığı, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 25. Maddesinin b) bendinde sözleşmenin uygulanması sırasında “Sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek.” İlgili maddenin d) bendinde “Taahhüdünü verine getirirken idareye zarar vermek.” yasak fiil ve davranışlar içerisinde sayıldığı ve hüküm altına alındığı, yüklenici Davalının 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 25. Maddesinin b ve d bentleri hükümleri gereğince sahte belge düzenleyerek kamu zararı oluştuğu, ceza mahkemesi kararının kusurun varlığı ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda hukuk hakimini bağlamayacağı (…K. 10.12.1975 T. E.11-406 K, 25.11.1983 T. E.4-261, K.1220) da dikkate alınarak mahkememizce alınan raporlara, dosya içeriğine, sözleşme içeriğine göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 30.357,20TL’nin dava tarihi olan 12/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.073,70TL ilam harcından peşin alınan 518,43TL harcın mahsubu ile bakiye 1.555,27TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 314,20TL posta masrafı, 35,90TL başvuru harcı, 518,43TL peşin harç, olmak üzere toplam 2.468,53TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.553,58TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.