Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/560 E. 2022/702 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/560
KARAR NO : 2022/702

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı tarafın aralarındaki ticari ilişkileri nedeniyle davacı şirket tarafından mal satımı karşılığında mallar davalı borçluya teslim edildiğini ve bu ticaret gereği fatura ve irsaliyeler düzenlendiğini, ancak teslim edilen malların karşılığında davalı borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Bunun üzerine Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. numaralı dosyası ile davalı taraf aleyhine icra takibi başlatılmış ve davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş; ancak davalı/borçlu taraf bu ödeme emrine itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve haksız itirazından mütevellit % 20 inkar tazminatı ile vekalet ücreti ve dava masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Ankara’da başlatılan bu icra takibine, borca itiraz ettiklerini, bu bağlamda takibin durduğunu, itirazın iptali davasını yine İstanbul’da açıldığını, Sözleşmenin ifa yerinin ANKARA olduğunu, ifa yeri taraflarca açıkça kabul edildiğini, HMK’nun 10. maddesi gereği Ankara İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …… esas sayılı dosyasında ; ” Dosya yetki yönünden incelendiğinde davalı tarafın ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin Ankara ili olduğu, bu nedenle de süresi içerisinde yapılan yetki itirazının kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından iş bu karar istinaf edilmekle İBAM …… Hukuk Dairesi ….. Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla “İlk derece mahkemesince, dosyaya getirtilen Ankara ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.02.2018 tarih, …… Esas-….. Karar sayılı kararıyla davalı şirketin 28.02.2018 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, istinafa konu karar ise iflas tarihinden sonra 18/09/2018 tarihinde hükme bağlandığı görülmüştür. İİK 194.maddesinde,” Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplantısından on gün sonra devam olunabilinir ” düzenlenmesi yer almaktadır. İlk derece mahkemesince, davalı şirketin iflas etmiş olmasına rağmen İİK.194.maddesi uyarınca işlem yapılmadığı, iflas tasfiyesinde ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığının sorulmadığı ve iflas idaresine davanın tebliğ edilmeden görülüp sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle davadan sonra iflas eden ve dava takip yetkisini kaybeden müflis huzuru ile davaya devam olunması doğru değildir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin bu işlemleri de usul ve yasaya aykırı olup, usulünce taraf teşkili sağlanıp yargılamanın yürütülebilmesi için gerekli koşullar oluşturulmadan hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu hukuki gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının gerekli yargılama koşulları oluşturulmadan, usulünce taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiş olması nedeniyle, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, HMK.’nın 353/1.a.4.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” karar vermiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda; davalı şirketin iflas etmiş olması nedeniyle İİK.nun 194. maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısının yapılması beklenmiştir. Akabinde Ankara …… İflas Müdürlüğünün …… İflas dosyasına ilişkin verilen cevabi yazıda; ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı ve İflas İdaresinin oluştuğu bildirilmiştir. Bu durumda davalı şirket hakkındaki dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Davacı tarafın davaya konu alacağını iflas masasına alacak kaydı olarak kaydettirdiği, iflas idaresince bu alacağın kabul edilerek masanın 4. Sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Tüm bu hususular bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü davacı tarafın davalıdan olan davaya konu alacağını iflas masasına kaydettirdiği anlaşıldığından davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 131,98TL harcın mahsubu ile bakiye 51,28TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.07/07/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır