Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2019/1295 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/550 Esas
KARAR NO : 2019/1295

DAVA : İtirazın İptali (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 09/05/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari satımdan kaynaklanan cari hesap ilişkisinin bulunduğu, 6.511,92-TL asıl alacağın ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 13.01.2016 tarihinde Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu alacağın ticari kayıtlar ile sabit bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24.06.2016 günlü açıklama dilekçesinde ; müvekkilinin ürettiği tavukları davalının işlettiği marketten satarak teslim ettiğini, teslim sonrası bedelleri cari hesap ekstresi ile tahsil edildiğini, satım emtiasının davalı çalışanlarının teslim edildiğini ileri sürerek cari hesap ekstresini sunmuştur.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 3.12.2015 tarihli mutabakat metninden anlaşılacağı üzere davacının 26.768,41-TL hak edişinin bulunduğunu, belirtilen miktarının 03.11.2015 tarihli makbuz ile ödendiğini, diğer mutabakat mektubunda 31.12.2014 tarihi itibari ile davacının 36.768,41-TL alacağının 08.01.2015 tarihli çek ile ödendiğini, cari hesap mutabakatından anlaşılacağı üzere davacının ilgili döneme ilişkin olarak müvekkilinden başka bir alacağının bulunmadığını, buna rağmen mutabakat öncesi döneme ilişkin talepte bulunması TMK.’nın 2. Maddesine aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dava, cevap dilekçeleri,Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün…..Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 13/11/2015 tarihinde davacı tarafından 6.511,92-TL alacağın tahsili amacı ile Gebze …..İcra Müdürlüğü’nden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine , davalı tarafından borç ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine dosyanın Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, yetkili icra dairesinde davalıya 27.01.2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının 29.01.2016 tarihinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından cevap dilekçesine ek olarak ibraz edilen; 21.01.2015 tarihli mutabakat metninde 31.12.2014 tarihi itibari ile davacının 36.768,41-TL alacağının bulunduğu konusunda tarafların mutabakatının bulunduğu, borcun 08.01.2015 tarihli tahsilat makbuzu ile verilen çek ile ödendiği; tarafların arasındaki 3.12.2015 tarihli mutabakat metninde ise 09.10.2015 tarihi itibari ile davacının 25.880,07-TL alacağının bulunduğu, alacağın 03.12.2015 tarihli tahsilat makbuzu ile alınan çeki ile ödendiği; mutabakat altındaki imzaların taraf yetkililerine ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 30.11.2016 havale tarihli beyan dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılından 2015 yılına kadarki süreçte farklı bir cari hesap kodu üzerinden yürütüldüğü, davaya konu edilen cari hesabın …. nolu cari hesap kapsamında yapılan satışlardan kaynaklı ve ağırlıklı olarak 2011-2013 yılları arasındaki ticari ilişkiyi kapsadığını, buna karşılık dava ile ilgisi bulunmayan ….. nolu cari hesap ekstresi ile de 2014 ve 2015 yıllarındaki satışlarının takip edildiğini bildirmiş, son oturumda ; faturaların ilk cari hesap ekstresinden kaynaklandığını, bu ekstre ile ilgili tarafların mutabakat sağlanmaması üzerine müvekkilinin bu hesabı kapatarak davalıdan olan alacağının sonradan açılan cari hesap üzerinden takip ettiğini ileri sürmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Taraflarca ibraz edilen tüm defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmıştır. Bilirkişi tarafından ibraz edilen 14.04.2017 tarihli kök raporun incelenmesinde; tarafların ticari defterlerin usulüne uygun düzenlendiği, davacı defterlerine göre 31.12.2014 tarihi itibari ile davacının 6.511,92-TL alacaklı olduğu davalı defterlerine göre ise aynı tarihi itibari ile davalının 710,09-TL alacaklı bulunduğu dosyadaki mutabakat mektupları karşısında davacı alacağının ispata muhtaç olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Davacının itirazı üzerine mahkememizce ticari ilişki tüm fatura ve irsaliyelerin sunularak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin ibraz ettiği ek raporunda; davacının kaydı olarak alacaklı bulunduğu, taraf defterlerinde kayıtlı olmayan 5.288,37-TL faturanın tebliğ edilmediğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı yan, son oturumdan önce 2012 yılına ilişkin sevk irsaliyeli faturaları dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce davanın reddine ilişkin verilen karar, davacının istinaf istemi üzerine İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2019 tarih ….. esas …. karar sayılı ilamı ile davacının yemin deliline baş vurmasına rağmen yeminin hatırlatılmaması nedeniyle kaldırılmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı uyarınca davacı şirketin münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu Büyükçekmece …. Noterliğinin 17/05/2011 tarih ….. yevmiye nolu imza sirkülerinden anlaşılan ….. yemin için davet edilmiştir. 03/12/2019 tarihli oturumda şirket temsilcisi yemini ederek cari hesap ilişkisinde yapılan alım satımların izlendiği tek hesaptan kaynaklı tüm borcun ödendiğini, tüm borcun ödenmesi nedeniyle mutabakatın düzenlendiğini, belirterek yeminini eda etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında, TTK.’nın 89. Maddesinde anlamında yazılı şekilde düzenlenmiş cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Ancak satım ilişkisinden davacı yanın davalıya mal sattığı davalının ise süreç içerisinde bedelini ödediği, tarafların birbirlerinden olan borç ve alacaklarını işleyen hesap şeklinde takip ettikleri görülmüştür. Dosyaya sunulu bulunan taraf yetkililerin imzasını taşıyan 31.12.2013 tarihli cari hesap mutabakatında ….. kodu yazılarak davacının belirtilen tarihi itibari ile 25.880,07-TL borcu bulunduğu belirlenmiş olup, belirlenen borç davalı tarafından ödenmiştir. Dosyaya sunulu bulunan 21.01.2015 günlü cari hesap mutabakatında ise herhangi bir cari hesap kodu yazılmaksızın 31.12.2014 tarihi itibari ile davacının 36.768,41-TL alacağı bulunduğu, taraflarca belirlenmiş, bu miktar ile davalı tarafından ödenmiştir. Bu durumda, taraflar arasında varlığı tartışmasız olan ve özellikle herhangi bir cari hesap kodu yazılı olmayan 31.12.2014 tarihli mutabakat ile davacının bu tarihten önceki alacağı belirlenmiştir. Bu durumda, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmayan 2012 yılına ait faturalar nedeni ile mutabakat metni göz önüne alındığında davacının herhangi bir talepte bulunamayacağı, eda edilen yemin ve bunun dışındaki hususların Bölge Adliye Mahkemesi ilamı ile kesinleştiği sonucuna varılarak davacının davasının reddine karar verildiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 111,20TL harcın mahsubu ile bakiye 66,80TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen, 64,20TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.