Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2020/708 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/523 Esas
KARAR NO : 2020/708

DAVA : İtirazın İptali (İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/12/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 17/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …. LTD ŞTİ’nin borcu nedeniyle diğer davalı … adına kayıtlı … ilçesi … Mahallesinde kain … ada …nolu parsel üzerinde bulunan 9 nolu bağımsız bölüm üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, taşınmaz üzerinde 350.000-TL ve 450.000-TL olmak üzere toplam 800.000-TL ipotek bulunduğunu, asıl borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle davalılar aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalıların haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava yönünden mahkememize sunmuş olduğu 17/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … LTD ŞTİ’nin borcu nedeniyle diğer davalı adına kayıtlı … ili … ilçesi … nolu parsel üzerinde bulunan 16 nolu bağımsız bölüm üzerine 240.000-TL’lik ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla Küçükçekmece… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalıların haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası yönünden birleştirme kararı verilerek yargılamaya mahkememizin … esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle müvekkillerinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, ipoteğe konu borcun ödendiğini, ayrıca icra takibinden önce davacı tarafından müvekkillerine herhangi bir ihtarname çekmediğini, takipten önce ihtarname çekilmesinin takip ve dava şartı olduğunu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava yönünden dava konusu yapılan icra takiplerine ait icra dosyalarının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı … adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipotek nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durduğu ve davacı tarafın da süresinde itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşıldı.
25/11/2020 tarihli oturumda hazır bulunan davacı vekili, icra takibinden önce gerek taşınmaz maliki olan …’e gerekse borçlu şirkete ihtarname göndermediklerini beyan etmiş; ayrıca icra takibinden önce ihtarname çekildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; üzerinde ipotek tesis edilen taşınmaz maliki olan …’in borçtan şahsen sorumlu olmadığı, davalı …’nın adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilen ipotek nedeniyle borçlu olduğu, TMK 887.maddesi uyarınca takipten önce ipotek borçlusuna ihtarname çekilmesinin takip ve dava şartı olduğu, ihtarname düzenlemeden ipotek borçlusu ve asıl borçlu aleyhine icra takibi yapılamayacağı (Yargıtay 19.HD 2012/6183 esas 2013/666 karar, 2011/16534 esas 2012/6068 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere), bu nedenlerle davacı tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin ise koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl ve birleşen dava yönünden davacı alacaklının takip ve dava şartını yerine getirmediğinden TTK 887 ve HMK 114/2 maddesi gereğince her iki davanın da ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle her iki dava yönünden de REDDİNE,
3- Peşin alınan 9.662,00-TL harçtan, 54,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 9.607,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
6-Peşin alınan 2.898,60-TL harçtan, 54,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 2.844,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.