Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2021/394 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/485 Esas
KARAR NO : 2021/394

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ticari ilişkisine bağlı olarak davalı borçlu şirketin kur farkından dolayı bakiye borcu bulunduğunu ve borcunu ödemediğini, ödemenin tahsili amacıyla Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibe davalının haksız olarak itiraz etmesi sebebiyle takibin durdurulduğunu belirterek davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kur farkı alacağı alıcı şirket açısından gerçekleşmediğini, kur farkının istenebilmesi için taraflar arasında bu anlamda yazılı sözleşme ve ticari teamül olması gerektiğini, alacaklı ödemeyi alırken kur farkından dolayı yükseliş olursa bu zararını talep edeceği yönünde bir ihtirazı kaydın ileri sürülmediğini, müvekkili şirketin faturada yazılı bedel kadar verdiği çekini süresinde ödediğini ve edimini yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde; 11.09.2018 tarihli faturaya istinaden 19.902,77 TL asıl alacak 597,08 TL işlemiş faiz, toplam 20.499,85 TL alacak üzerinden icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil kayıtları incelenmiş ve tek yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.
…. Bankasına müzekkere yazılarak ……. Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait şubeye ibraz edilen imza sirküleri sureti ile ….. seri numaralı 31.08.2018 keşide tarihli 32.000 TL tutarlı çek aslı dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi Prof. Dr. …. tarafından 08/06/2020 tarihli raporda; inceleme konusu … ile … arasında imzalanmış 05.02.2018 tarihli satış sözleşmesinde … adına atılı imzanıın …… Bankası 31/08/2018 keşide tarihli borçlusu …, alacaklısı … olan 32.000 TL bedelli çekte bulunan imza ile aynı el ürünü olmadığı, inceleme konusu sözleşmede bulunan imzanın şirket yetkilisi … eli ürünü olmadığı kanaatinin bildirildiği,
Adli Tıp Kurumunun Fizik İhtisas Dairesinin 05/11/2020 tarihli raporuna göre; sözleşmedeki imza ile …’ ın mukayese imzaları arasında farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanıın şirket yetkilisi … eli ürünü olmadığı, …… Tekstil Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait çek üzerindeki imzanın … eli ürünü olduğu, inceleme konusu her iki belgede atılı imzalar arasında farklılıklar saptandığı ve söz konusu imzaların aynı el ürünü olmadığı hususları bildirilmiştir.
Davacı tarafın sunduğu satış sözleşmesi incelendiğinde; satış sözleşmesinin 05.02.2018 tarihinde bir nüsha olarak taraflarca imzalanarak yürürlüğe girdiği, söz konusu malın miktarının 2064 mt uzunluğunda olacağı ve birim fiyatının mt 3.80 usd+kdv olarak anlaşma sağlandığı, ve bu satışla ilgili vede + ödeme şekli bölümünde ödemenin 90 gün kur farklı TL çek ile ödeneceği şiklindi yapıldığı,
Sözleşme şartlarının 2. Maddesinde ödeme ile ilgili vadeli satışlarda fatura tarihinden itibaren 15 gün içerisinde döviz çeki ile hesap kapanacaktır,
4. Maddesinde fatura keserlerken fatura tarihindeki TCMB USD döviz satış kuru esas alınır. Fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki kur farkları fatura edilir, şeklinde belirtilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme şartlarında ödemeler ve kurlarla ilgili madde bulunduğu, satışın dövizli yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın sunmuş olduğu faturalar incelendiğinde dava konusu takibe dayanamk olan kur farkı faturası olarak belirtilen 11.09.2018 tarinli 19.902,77 TL’lik faturada davalının borç bakiyesi olarak döviz toplam 3.078,59 olarak kur farkı faturası olarak düzenlendiği,
Bilirkişi raporunda ;Dava konusu takibe dayanamk olan kur farkı faturası olarak belirtilen 11.09.2018 tarinli 19.902,77 TL’lik faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlarının olmadığı , yıl sonu kapanış kayıtlarında davacı firmaya 33.83 TL borç bakiyesi olduğu, Davacının 2018 yılı içerisinde davalı tarafa yapmış olduğu 32.003,83 TL’lik satışa ait 08.02.2018 tarihli …….. nolu faturanın ticari defterlerinde kaydının olduğu, 03.02.2018 tarihinde davalı tarafın vermiş olduğu 32.000 TL’lik çek ile tahsilat yaptığı, davacı tarafın kur farkı faturası olarak belirttiği dava konusu takibe dayanak olan kur farkı faturası olarak belirtilen 11.09.2018 tarinli 19.902,77 TL’lik faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ödeme gününde oluşan kur artışından dolayı davacının davalıya kur farkı alacağından dolayı kur farkı faturası düzenleyebileceği, davacının düzenlemiş olduğu 11.09.2018 tarinli 19.902,77 TL’lik faturadan dolayı kur farkı alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.

Davalı, taraflar arasında bir anlaşma olmadığını, böyle bir anlaşma varsa kendine ait olmadığını ileri sürmüş , davalının ödeme yaptığı çek ile sözleşmedeki imza karşılaştırılmış, satış sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı raporlar ile tespit edilmiş, farklı tarihli satış kontratı bulunmadığı nazara alındığında, taraflar arasında kur farkının ödenmesine ilişkin teamülün oluştuğuna ilişkin delil olmadığı, davalı tarafça kur farkına ilişkin satış kontratındaki imza inkar edilmiş, mevcut teamül bulunmadığı nazara alındığında davalının bu yöndeki itirazına itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 237,69TL harcın mahsubu ile bakiye 178,39TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 8,40TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.