Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/473 E. 2021/857 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/473 Esas
KARAR NO : 2021/857

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı taraf ile müvekkili arasında herhangi bir borç alacak ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan borç para almadığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bir borç-alacak ilişkisi bulunmadığını, esasen müvekkili şirket ile davalının şirketi arasında bir kısım deri ürünleri alımı konusunda anlaşma olduğunu, müvekkilinin bu anlaşma karşılığı önce …… bank 20/01/2015 vade tarihli …… seri numaralı 51.850,00-USD bedelli şirket çekini verdiğini, ardından davalı yanın bu çek yerine şahıs senedi talep etmesi üzerine çek geri alınarak 20/01/2015 vade tarihli 51.850,00-USD bedelli nakden kayıtlı şahıs senedinin verildiğini, ancak davalı yanca anlaşma konusu mallar teslim edilmediği gibi 51.850,00-USD bedelli senet üzerinde icra takibine girişildiğini, bu icra takibi ile müvekkilin İstanbul İli …… Mah…… Mah……. Mevkii ….. ada ….. parsel sayılı taşınmazın ihale usulü ile Bakırköy …….İcra Müd. ……. E.sayılı dosyası üzerinden satıldığını, Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesinde ……. E.sayılı dosya ile ihalenin feshi davası açıldığını, ancak hukuka aykırılık görülmediğinden yargıtay incelemesinden geçen karar sonrası 23/10/2018 tarihinde ihalenin feshi davasının reddi kararı verildiğini, ihale sonrası Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası üzerinden 188.226,66-TL davalı vekili hesabına havale yapıldığını, açıklanan nedenlerle; haksız ve kötü niyetli icra takibi sonucu müvekkilin taşınmazının satışı ile el konulan 163.041,94-TL paranın avans faizi ile birlikte istirdatına, dava hakkında kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesinin arz ve talep edildiği…” görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin davacı ile müvekkili arasında mevcut ficari ilişkiye ait olduğunu ve bu ilişkinin tarafların şirketleri olan o dönemde davacı ya ait ……. Deri Ltd. Şti. ile müvekkilin sahibi olduğu …… Deri San.veTic.Ltd.Şti arasında yapılan ham deri ticaretini kapsadığını, davacı tarafından firmasına fatura ve teslim edilen ürünlere karşılık yine davacı tarafından 20/01/2015 keşide tarihli çek çıkışının …’in şirketten olan şahsi alacağına karşılık işbu çeke ilişkin bedelin şirket kayıtları uyarınca 18/12/2014 tarihi itibariyle …’in şahsi alacağı olarak davacının bilgisi dahilinde muhasebeleştirildiğini, müvekkilin alacağını teminat altına alabilmek için davacının ilgili dosyadan satılan gayrimenkulüne bilgisi ve rızası ile hacze konu ve davacının borcunu ödemesi için süre verildiğini, davacının kendisine verilen süre içerisinde hiçbir ödeme yapmadığı gibi yaklaşık 1 yıl süre ile müvekkilini oyalayarak iyi niyetini suistimal etiğini, ilgili icra dosyası celp edilerek incelendiğinde görüleceği üzere icra takip tarihi 04/02/2015 tarihi olup borçlunun gayrimenkulüne 20/02/2015 tarihinde haciz konulduğunu fakat gayrimenkulün satışına ilişkin işlemlerin ise bu tarihten yaklaşık 1 yıl sonra 15/03/2016 tarihinde başlandığını, gayrimenkul satış bedelinin büyük bir bölümün ipotek alacaklısı …….. bank tarafından tahsil edildiğini, ihale sonucu müvekkili payına düşen tutarın müvekkilin alacağını karşılamadığını açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin arz ve talep edildiği…” görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından düzenlenerek davalıya teslim edilen ve imzası inkar edilmeyen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 01/12/2014 düzenleme 01/01/2015 vade tarihli 51.850,00USD miktarlı bononun bedelsiz olup olmadığı, bu kapsamda istirdatı gereken bir miktar bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişiden alınan raporda imzası inkar edilen sevk irsaliye asıllarında teslim alan imzası olduğu ancak nüshalarda olmadığı,ticari defter ve belgeler ile BA/BS formlarının birbirini desteklediği, ticari alım ve satımın karşılıklı olarak kayıt altına alındığı, defter incelemesi ile mal teslimi ve alacak miktarının belirlenemediği belirtilmiştir.
Sevk irsaliyelerinde yer alan teslim alan imzalarının davacıya ait olup olmadığına ilişkin imza incelemesi taptırılmış olup imzaların davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
BA-BS form analizi; bilanço usulüne tabi şirketlerin birbirinden yaptıkları alım satımın tespiti açısından önem arz etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında 2014 yılında ticari mal alım satımına ilişkin yapılan incelemede, toplam üç(3) adet fatura ile toplam 103.500,00-TL (KDV hariç) tutarında ticari alım-satımının gerçekleştiğinin taraflarca karşılıklı olarak kayıt altına alındığı bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminden beyanda bulunulduğu, işlemin gerçek olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından, davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında ödeme yaptığı halde, davalı tarafından kendisine ödemenin karşılığı verilmesi gereken ticari malların verilmediği/teslim edilmediği belirtildiği halde davacının şirketinin ticari defter kayıtları ve BA-BS Form …… ticari malların alındığının kayıt altına alındığı, davalıya yaptığı ödemenin de ticari mal alımı karşılığı olduğunun kendi ticari defterlerinde de kayıt altına alındığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar mahkememizce teslime ilişkin olarak sevk irsaliyesindeki teslim alan imzalarının davacıya ait olup olmadığına ilişkin imza incelemesi yapılmışsa da SMM raporunda ticari defter ve belgeler ile BA/BS formlarının birbirini desteklediği, ticari alım ve satımın karşılıklı olarak kayıt altına alındığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkememizce yapılan değerlendirmede sevk irsaliyesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti halinde malların teslim alınmadığına karine oluşturmayacağı, davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanının kendisini bağlayacağı anlaşılmakla ve davacı vekilinin yemin deliline başvurmamasına yönelik beyanı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Bu husus Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin …. Esas ve …… Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 2.784,35TL harcın mahsubu ile bakiye 2.725,05TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.438,98TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır