Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/433 E. 2021/40 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/433 Esas
KARAR NO : 2021/40

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ekli cari hesap ekstresinde de görüleceği gibi davalı şirkete borçlu olmayıp aksine 828.208,41-TL tutarında alacaklı olduğunu, ancak müvekkilince davalıya ciro edilmek suretiyle verilen keşidecisi …… İnş.Ltd.Şti olan 15/11/2018 tarihli 68.000,00-TL’lik çekin, davalı tarafından müvekkiline iade edilmesi gerekmesine rağmen davalı tarafından alacağı olmamasına rağmen ihtiyati haciz alınmak suretyle Bakırköy ….. İcra Müd.’nün ……. E.no’lu dosyasından icra takibine konularak müvekkilinin banka hesaplarına, araçlarına vb. haciz konulduğunu, ihtiyati haciz baskısı altında müvekkilinin toplam 97.704,21-TL tutarında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığı gibi 828.208,94-TL alacağı mevcut olduğunu, Açıklanan nedenlerle; alacaklarının takip konusu yapılan borçtan yüksek olması nedeni ile takas mahsup yapılmak sureti ile Bakırköy İcra dairesi’nin ……. E. No’lu dosyasından ve takip dayanağı olan çekten borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline ihtiyati haciz nedeni ile icra dosyasına yatırılmak zorunla kalınan 97.704,21-TL’ nin ödeme tarihi olan 25/04/2019 tarihinden itibaren avans faizi, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte müvekkile iadesine, asıl alacak tutarı üzerinden, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, karar verilmesinin arz ve talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili tarafından, davacı tarafa imza karşılığı teslim edilmiş 600.000,00-TL tutarlı fatura olduğunu, bu faturalar içeriği 600.000,00-TL tutarlı mal verildiğini,, davalıya teslim edildiğine dair irsaliyelerin de mevcut olduğunu, davacının iddia ettiği alacağına ilişkin olarak müvekkili tarafından davalıya verilmiş ve dosyaya ticari defterleri ile birlikte ibraz edecekleri 150.000,00-TL’lik çekin davacı tarafından tahsil edildiğini, müvekkilinin yine davacı adına 26/01/2017 tarihinde ….. bankası ……. Şubesine 25.000,00-TL ödeme yaptığını, davacı tarafından, müvekkiline 21.000 USD’ lik 1(bir) adet …… bankası çekinin verildiğini, ancak batık bir firmaya ait olan bu çekin müvekkilince tahsil edilmediğini, dolayısı ile davacı tarafın iddia ettiği gibi 828.208,94-TL alacağı olmadığı gibi müvekkili ile yapmış olduğu ticarette ayrıca kesilen faturalar ve teslim edilen mallar karşılığı verilen icraya konulan çekten borcu olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, davacı tarafın müvekkilini uğrattığı zarar nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile fazladan ödenen bedelin ve çek aslının iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında her bir tarafın alacak ve borcunun belirlenerek bu kapsamda davacı tarafından davalıya verildiği sabit olan takip konusu çekin taraf defterlerinde ne şekilde işlem gördüğü bu çek ve tüm ticari ilişki değerlendirilerek davacının takas mahsup talebine konu alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarına ilişkin olduğu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; “…Davacı tarafın, ticari defterlerine göre; davacı şirketin toplam 1.158.331,02-TL tutarında davalı şirkete çek ve satış faturası teslim ettiği, karşılığında toplam 330.122,08-TL tutarında davalı taraftan fatura teslim aldığı, dolayısıyla davalı tarafa teslim ettiği kayıtlı fatura ve çek bedellerine istinaden dava ve takip tarihi itibariyle davacının 828.208,94-TL tutarında davalı şirkete fazladan çek teslim edildiğinin kayıtlı olduğu, bu durumda davacı şirketin ticari defterlerine göre, Bakırköy …… İcra Dairesi’nin …… E. No’lu dosyasında icra takibine konu edilen …… numaralı 15/11/2018 tarihli 68.000,00-TL bedelli çekin karşılıksız kaldığı ve bu nedenle de davacı şirketin bu çeke istinaden davalı tarafa borçlu olmadığı…” belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; 21.000USD’lik (davacı tarafından hesaplama günü kuru ile 109.084,50-TL ödeme olarak işlenmiştir) çekin tahsil edilmemesi ya da edilememesi sebebi ile tahsilat olarak işlenmediği, ilk bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; “…çek bedellerine istinaden dava ve takip tarihi itibariyle davacının 828.208,94-TL tutarında davalı şirkete fazladan çek teslim edildiğinin kayıtlı olduğu,…” belirtilmiş olmasına karşın, yapılan incelemede fazlalığın 828.208,94-TL olmadığı gibi, fazlalık nedeninin sadece “fazladan teslim edilen çeklerden” oluşmadığı, havale ve kredi kartlı ödeme şeklinde ödemelerin de olduğu, davacı tarafından verilen çekin müşteri çeki olduğu, Keşidecisi …… olan 21.000-USD’lik 17/12/2018 keşide tarihli 17/12/2018 no’lu çekin davalı tarafından tahsil edildiğine ilişkin ticari defterlerinde kayıt olmadığı, davalı tarafından tahsil edilmediğinden, davacı tarafından ödeme yapıldığı şeklinde değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, bu nedenle davacı tarafından yapıldığı tespit ve iddia edilen 828.208,94-TL’den, 21.000-USD’lik çek tutarının ilgili dönem kuru ile karşılığı olan 109.084,50-TL’nin düşülerek, tutarın davacı şirket kayıtlarına göre 719.124,44-TL olması gerektiği, ayrıca, tarafların karşılıklı ticari ilişkide davacı tarafından iade faturalarının da düzenlendiği, bu iade faturaları nedeniyle tarafların hesaplarından karşılıklı olarak hesaben mahsupların yapılması gerektiği ancak 30/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde buna yer verilerek gerçek borç/alacak durumu analiz edilmeden, ticari ilişkinin boyutu ve karşılıklılığı analiz edilmeden sonuca ulaşıldığı tespit edilmiş ve yapılan incelemede davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen toplam 543.001,52-TL’lik satış faturasının ve 4.500,00-TL’lik davalı ödemesinden oluşan 547.501,52-TL’nin de davacı tarafça ticari defter kayıtlarına yansıtılmadığı, 171.622,92-TL davacı alacak bakiyesinin oluşması gerektiği, davacı ticari defterlerinin karşılılık anlamında önemli tutarlda eksiklik içerdiği, davacı tarafından alımı yapılan ve teslim alındı imzası ile alınan ticari mal alış faturalarının davacı taraf ticari defterlerine kayıtlarının yapılmadığı, bu nedenle, mahsup işlemleri sonucu davacı kayıtlarına göre davacının alacaklı olduğu hesaplanmışsa da davalı kayıtlarına itibar edilerek davacının 183.123,12-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Alınan her iki bilirkişi raporunda da davacının borçlu olmadığı hususu sabit olup davalı defterlerinin incelenmesine yönelik bilirkişi raporunda belirtilen hususlara göre bu rapor hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ticari defterlerinin karşılılık anlamında önemli tutarda eksiklik içerdiği, davacı tarafından alımı yapılan ve teslim alındı imzası ile alınan ticari mal alış faturalarının davacı taraf ticari defterlerine kayıtlarının yapılmadığı, bu nedenle, mahsup işlemleri sonucu davacı kayıtlarına göre davacının alacaklı olduğu hesaplanmışsa da davalı kayıtlarına itibar edilerek ve ticari defter ve belgeleri delil niteliğinde değerlendirilerek karar verilmiştir.
TTK.’nın 792. Maddesi gereğince çekin herhangi bir surette hamilin elinden çıkması halinde, ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkının 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Anılan kanunun 790. Maddesi gereğince cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır düzenlemesi bulunmaktadır. Çek istirdadına yönelik dava yönünden çekteki son hamilin taraf olmadığı ve istirdat açısından TTK’nun 792. maddesi gereğince kötüniyet ve ağır kusurun ispatlanması gerektiği ancak bu hususun ispatlanamadığı anlaşıldığından çekin istirdatına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bakırköy …… İcra Dairesinin ……. esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra dosyasına yatırılan 97.704,21TL’nin ödeme tarihi olan 30/04/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacıya iadesine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 16.531,85TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Çek’in istirdadına yönelik talep yönünden davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 6.674,17TL ilam harcından peşin alınan 1.668,55TL harcın mahsubu ile bakiye 5.005,62TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.300,00TL bilirkişi ücreti, 124,10TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 1.668,55TL peşin harç, olmak üzere toplam 3.137,05TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.231,89TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.