Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/424 E. 2020/86 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/424 Esas
KARAR NO : 2020/86

DAVA : İtirazın İptali ( Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 14/06/2017 ödeme tarihli 25kg gümüş alacağına ilişkin düzenlenen bono karşılığı herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasında 22/03/2019 tarihindeki kur üzerinden 68.358,00TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların itirazının haksız olduğunu, davalıların gümüş imalatı işi ile uğraştığını, bono tarihi itibariyle işlerin bozulması nedeniyle davacıdan yardım isteğinde bulunduklarında müvekkilin de 25 kg gümüş bedelini ödeyerek emtiayı davalılara teslim ettiğini, ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatının davlılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar yazılı beyanda bulunmamışlardır. Duruşmadaki beyanlarında ise davacıdan 25 kg gümüş aldıklarını bedelini ödediklerini, bunun dışında başka bir emtia almadıklarını beyan etmişlerdir.
Davacı vekili ise düzenlenen bononun kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle ilamsız takip yapıldığını, davalıların senete konu 25 kg dışında da peyderpey gümüş aldıklarını yapılan ödemelerin sonradan teslim edilen gümüşlere ilişkin olduğunu dava konusu edilen 25 kg gümüş karşılığı herhangi bir ödeme yapılmadığı beyan etmiştir.
Taraflar arasında gümüş alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu sabittir. Uyuşmazlık 25 kg dışında davacının davalılara gümüş teslim edip etmediği, yapılan ödemenin dava konusu edilen gümüşlere ilişkin olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında düzenlenen düzenleme tarihi bulunmayan 14/06/2017 tarihli belgenin borçluları davalılar, alacaklısı davacıdır. Belgede bedel 25 kg gümüş olarak yazılmış olup kayıtsız şartsız borç ihbarını içermeyen belgenin TTK’da düzenlenen bono niteliğindeki kıymetli evrak olmadığı, adil nitelikte sözleşme olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan sicil araştırmasında davacının tacir olmadığı, keza davalılarında tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davacı duruşmadaki beyanında sigortalı olarak çalıştığını, ticari faaliyetinin bulunmadığını, 2004 ile 2006 yılları arasında kısa süreliğine plastik ambalaj işi ile uğraştığını beyan etmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki ticari ilişkinin TBK’da düzenlenen satım sözleşmesi hükümlerine göre çözülmesi gerektiği, uyuşmazlığı her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı hukuk davası olmadığı sabittir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi ve hangi işlerin ticari iş sayılacağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddesinde açıklanmıştır. Tarafların tacir olmadığı sabit olup, bu durumda davanın anılan Kanun’un 4’üncü maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkememizin görevli olabilmesi için uyuşmazlığın TTK’nın 4’üncü maddesinin a-f bendinde doğan hukuk davalarında bentlerinde yazılı hukuk davalarından olması gerekmektedir. Mahkememizin nitelemesine göre uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanmış olup hizmet sözleşmesine ilişkin davalar anılan madde de sayılmamıştır. Mahkememizin bu haliyle görevli olmadığı anlaşılmaktadır. HMK.115 madde uyarınca; dava şartlarının bulunup bulunmadığını mahkeme her aşamada resen incelemek zorundadır. Bu durumda davanın göreve ilişkin dava şartı nedeniyle usulden reddine, dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin/ davalı ASILIN yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.