Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/411 E. 2019/1089 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/411 Esas
KARAR NO : 2019/1089

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2010
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin enerji, petrol ve doğalgaz alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davacı …’in müvekkili şirket yetkilisi olduğunu, davalılardan … Ltd. Şti’nin müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren rakip bir şirket olduğunu, davlı …’nin bir dönem müvekkili şirket bünyesinde çalıştığını, daha sonra … Ltd. Şti’ne geçtiğini, bilindiği kadariyle halen davalı firmada çalıştığını, davalı …’nun ise yine müvekkili şirket bünyesinde sekreter olarak çalıştığını,iş akdinin haklı nedenle müvekkili şirket tarafıdnan feshedildiğini, davalı …’nin müvekkili şirketin satış bölümünde çalıştığını ve işten ayrılırken beraberinde şirket için kullandığı bütün fiyat listelerini, detaylı teknik bilgilerini götürdüğünü, diğer davalı … Ltd. Şti.’nde çalışmaya başladıktan sonra müvekkili şirket yetkilileri tarafından soruşturma açıldığını, davalı …’nin … Ltd. Şti.nden kullandığı bilgisayarı üzerinde inceleme yapılarak müvekkili şirketin e-mail adresine izinsiz erişim yapılan kullanıcının … olduğunun tespit edildiğini, davalı hakkıda kamu davası açıldığını, söz konusu davanın Kocaeli … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, müvekkili şirketin e-mail adresine izinsiz erişimi tespit ettikten sonra kendileri için önemli olan konularda bu adresi kullanmadığını, ancak buna rağmen … Ltd. Şti.’nin ve …’de yeni bilgileri olduğunun tespit edildiğini, 26.10.2009 tarihinde müvekkili şirket yetkililerinden ….’in isimsiz bir telefon aldığını, söz konusu telefon görüşmesinde kendisine Bakırköy meydanda bir kafede … adlı çalışanlarının bir kişiye USB bellek içinde şirkete ait bilgiler verdiğini, karşılığında para aldığının beyan edildiğini, bunun üzerine davalı …’nun savunmasının istendiğini, …’nun savunmasında olayı kabul ettiğni, …’ye şirketin bilgilerini verdiğini ve karşılığında para aldığını beyan ettiğini, müvekkili şirket tarafından bu olayla ilgili de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğunu, açılan kamu davasının Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosaysı ile derdest olduğunu davalıların her türlü yasa dışı yolu deneyerek edindikleri müvekkili şirketin ticari bilgi ve sırlarını kullanarak müvekkili şirketi zarara uğratmakta olduğunu, müşteri bilgilerine ve tekliflere ulaşarak daha uygun teklifler hazırladıklarını ve müvekkili şirketin bulduğu teknik çözümlerini kendi işlerinde uygulandıklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalması kaydıyla 50.000,00 TL manevi, 5.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiillerin vuku bulduğu tarihten itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmayıp işçi işveren ilişkisi olduğunu, dolayısı ile bir haksız fiil olduğu kabul edilse dahi ticari bir ilişkinin sonucu olmayıp müvekkilinin de tacir olmadığından bu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının hukuka uygun olmadığını, davanın haksız fiile dayandırıldığını, haksız fiillerde dava zaman aşımının 1 yıl olduğunu, gerçekleştiği iddia edilen olayın tarihinden bir yıldan fazla süre geçtikten sonra dava açıldığını, bu açıdan zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu olay ile ilgili olarak müvekkili hakkında açılan Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasının halen derdest olduğun, söz konusu davanın huzurdaki dava ile aynı olaya dayanmakta olduğunu, bu davanın bekletici mesel yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde müvekkilinin davacı şirkete ait ticari bilgi ve sırlarını diğer davalıya verdiğinin, böylece davacı şirketi zarar uğrattıklarının iddia edildiğini, müvekkili tarafından davacı şirketi zarara uğratacak herhangi bir işlem ve eylemde bulunulmadığını, davacı tarafın zarara uğradığını iddia ettiğini, ancak söz konusu zararın nasıl gerçekleştiği konusunda herhangi bir bilgi verilmediğini, davacı tarafın zarara uğradığını gösterir herhangi bir dayanağın dosyada mevcut olmadığını, herhangi bir zarar söz konusu olsa bile bu zararın müvekkillerinin fiilleri arasında uygun illiyet bağı olup olmadığının da açıklanmadığını, manevi tazminat talebinin yasal dayanaklarının da mevcut olmadığını, şirketin itibarının zedelenmesinin ya da manevi tazminatı gerektirir herhangi bir manevi zararın söz konusu olmadığını, davacı tarafın talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş ve haksız zenginleşmeye yol açacak nitelikte olduğun, maddi ve manevi tazminat miktarlarının dayanaklarının dava dilekçesinde gösterilmediğini, müvekkilinin emeği ile geçinen bir işi olduğunu, söz konusu miktarlarda tazminat talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacı tarafın faiz başlangıcı olarak haksız fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren faiz talep ettiğini, müvekkilinin tazminat talebine ilişkin temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulmadığını, dolayısı ile faiz başlangıcının ancak dava tarihi olabileceği, faiz türü olarak ticari faiz talep edildiğin,i dava konusu olayın ticari bir iş olmadığı için müvekkilinin de tacir olmaması hasebiyle ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilmesine, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava sebebi zararın ne olduğu ve ne şekilde zararın gerçekleştiğinin belirsiz olduğunu, ticari işlerde manevi zararın söz konusu olamayacağını, davacı tarafça manevi zarar talep edildiğini, söz konusu talebin neye karşılık ve hangi nedenden ötürü gerçekleştiğinin belirtilmediğini, ancak zarara ilişkin taleplerinin nedensel ilişki içinde açıklanmasının ve buna ilişkin ispat vasıtalarının ileri sürülmesi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde sadece geçmiş olayları anlatmak ile yetindiğini, zararını açıklayan ve ispatlayan herhangi bir açıklama da yapılmadığını, maddi zararın neye ilişkin olduğunu ve ne şekilde talep tutarına eriştiğinin de belirsiz olduğunu, haksız fiil sorumluluğunun mevcudu için fail, fiil, zarar ve nedensel ilişkinin ayrıntıları ile ispatının şart olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Kocaeli ….. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının onaylı bir örneği celp olunmuş, incelenmesinde; Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2010 tarih ve …. soruşturma – …. esas sayılı iddianamesiyle müştekisi ……. İnş. Mak. İmalat İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi …, şüphelisi … hakkında verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçundan TCK.’nin 136/1, 53 maddeleri gereğince açılan davada Kocaeli …. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2012 tarih ve … esas – …. karar sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın 05.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraf defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi görüşü alınmasına karar verildiği, mali müşavir bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; “Davalılardan … ve … adına açılan davanın konusunun haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebinden ibaret olduğu, söz konusu tazminat tutarının hesaplanabilmesi için davalı … şirketine ait 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait yasal defterlerinin incelenerek işbu rapora ek yapılan davacı müşteri listesinde yer alan firmalara davalı şirket tarafından herhangi bir satış yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yıllar itibariyle ne kadarlık satış yapıldığı hususlarının tespit edilmesinin gerektiği” ifade edilmiştir.
Davalı ticari defterlerin üzerinde bilirkişi görüşü alınmasına karar verildiği, talimat gereğince Kocaeli …. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; 05.06.2014 tarihli bilirkişi raporunun … Sayfasında yer alan davacının 29 adet müşteri listesinde yer alan müşterilerinden yalnızca 11 adedinin aynı zamanda davalının da müşterisi olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin adı geçen 11 adet müşterisine ilgili yıllarda KDV hariç toplam 1.946.633,63 TL’lik mal sattığı, söz konusu tazminat tutarının belirlenmesi ile ilgili sadece satış tutarının belirlenmesinin yanında davacı ….. İnş. Makine İml. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait yasal defterlerin incelenerek işbu raporuna ek yapılan davalının, davacının müşteri listesinde yer alan müşterilere yapmış olduğu satış ve satışa konu ürünlerin aynı olup olmadığı konusunda davacının defterlerinin tekrar incelenerek davalının satmış olduğu ürünlerle karşılaştırılıp aynı olmayan ürünlerin satış tutarından çıkarılmasının gerektiği “ifade edilerek talimatla alınan raporda bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda özetle; “Hem davacının ve hem de davalının yasal defter kayıtları ve davacının mali tabloları değerlendirilmek suretiyle “davalının haksız rekabeti olmasaydı davacının söz konusu gelirleri kendisi elde etmesi durumunda elde edeceği kar tutarının ne olacağı” esasına göre davacının kendi mali verileri kriter alınmak suretiyle hesaplandığı,2008 yılı için 4.639,86 TL 2009 yılı için 24.808,76 TL 2010 yılı için 74.347,48 TL olmak üzere davacının yıllıar itibariyle faaliyet kar oranları uygulanmak suretiyle davalıdan talep edeceği tazminat tutarı toplamının 103,7976,10 Tl olduğu belirtilmiştir.
TTK m.56 uyarınca -6762 sayılı- haksız rekabet aldatıcı hareket ve hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iksadi rekabeten her türlü suistimali olup bir teşebbüsün kendi caba ve emeğinin üstünlüğüne dayanmaksızın rakiplerine göre avantajla konum elde etmesidir.TTK m.57/6-8 de de hüsnüniyete kaidelerine aykırı bir şekilde elde ettiği veya öğrendiği imalat veya ticaret sırlarından haksız yere faydalanmak haksız rekabetin unsuru olup şirkette çalışanlar vasıtasıyla davalının müşteri bilgileri, ihale bilgileri gibi ticari sır teşkil eden bilgilerinin elde edildiği böylelikle müşterilerin bilgilerinden kaynaklanan avantaj nedeniyle imkanların müşterilerin kabul edeceği gibi , onlara uygun sunulmasından kaynaklanan bir haksız rekabet olabilmekte olup eski çalışanların ayartılması suretiyle sır saklama yükümlülüğü icinde bulunan müşteri bilgileri, maliyetler ,fiyatlar,ihale bilgilerinin de TİCARİ SIR sayıldığından iş bu ticari sırrın elde edilmesi ile yapılan işlerde artış sağlandığı yukardaki tablo ile sabit olduğundan yine davalı cirosu orantılı olarak düşüş gösterdiğinden illiyet rabıtasının kurulduğundan söz edilerek haksız rekabetin tespiti,belirlenen tazminatın davalılardan tahsili ,manevi tazminatın reddi cihetine gidilerek verilen karar taraflarca temyiz edilmekle Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Yargıtay .Hukuk dairesinin bozma kararına uyularak bozma doğrultusunda dosya üzerinde yeniden karar incelemesinde bulunulmuştur.
Davacılardan …. hakkında şirketin yetkilisi sıfatı ile maddi-manevi tazminat davası açılmış ise de , söz konusu davalıların eylemlerinin davacı şirketi zarara soktuğundan davacının bu yönde aktif dava ehliyeti bulunmadığından iş bu davacı yönünden husumet yokluğundan dava reddedilmiştir.Yine manevi tazminat davası yönünden ise maddi tazminat olgusunun davacı şirket yönünden illiyet rabıtasının oluştuğu ,ticari sır nedeniyle şirketin mesleki ve ekonomik değerlerinin ekonomik itibarının ,bir başka deyişle ticari itibarının sarsıldığından söz edileceği anlaşıldığından şirket yetkilisi yönünden manevi tazminat talebinin de reddi gerekmiştir.
Davacı şirket yönünden ise: maddi tazminat talebi yönünden bozma kararı bulunmadığından bu yöndeki karar korunmuştur.
Bozma sonrasında manevi tazminat davası yönünden yapılan incelemede:
,Davacı şirketin saygınlık onur,ticari sır çerçevesinde ,manevi nitelikteki kişisel değerlerle mesleki ve ekonomik kişisel değerlere gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de sahip olduğu tüzel kişilerin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık onur kişisel değerleri içinde yer almakta olup ticari şeref ve haysiyetinin çiğnenmesi onun ekonomik yasam içindeki yerini ve durumunu sarstığı, ekonomik itibarın da tüzel kişinin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsü olduğu,Bu bağlamda davacı şirketin ticari sırlarının elde edilerek kullanılmasıyla ve ticari itibarının sarsılmasıyla manevi zarara uğradığının kabulü ile olayın oluş şekli,hakkaniyet ,tarafların ticari ekonomik sosyal konumları da dikkate alınarak takdiren 50.000 TL manevi tazminat talebinin kabul edilerek davalılardan müşterek ve müteselsil tahsili ciheti yönünden aşağıdaki şekilde karar kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, davacı … yönünden husumet nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KABULÜNE, 50.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsil tahsili ile alınarak davacı tarafa ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 7.090,31TL ilam harcından peşin alınan 816,75TL harcı ve 1.705,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.568,56TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 837,85TL posta masrafı, 17,15TL başvuru harcı, 816,75TL peşin harç ve 1.705,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 43.76,75TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …. İnşaat Makine İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
6-Maddi ve manevi Tazminat Yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan maddi tazminat yönünden 2.725,00TL vekalet ücretinin ve manevi tazminat davası yönünden ise 2.725,00 Tl vekalet ücretinin davacı …’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar … ve …’ne verilmesine,
7-Manevi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.850,00TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsil alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacı şirkete verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.