Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/39 E. 2019/362 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/39 Esas
KARAR NO : 2019/362

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2014
KARAR TARİHİ : 21/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı ile yapmış olduğu görüşmeler sonucunda bir takım mobilya siparişi ile ilgili davalıya 16.09.2011 tarihinde davacıya ait…. Bankası A.Ş…Şubesi hesabından davalıya ait hesaba 50.000,00 TL gönderdiği, davacının gönderirken açıklama olarak mobilyaya istinaden borç olarak gönderildiği hususunu dekonta yazdırdığı, davalının işbu bedeli aldığını, ancak hiçbir şekilde davacıya bir mal tesliminde bulunmadığı gibi borç yani avans olarak almış olduğu bu parayı iade etmediğini belirterek Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı takibe davalı itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Zaman aşımı, yetki ve görev itirazında bulunduklarını, akdi ilişkinin varlığının ispat külfetinin davacıya düştüğünü, taraflar arasında bir ticari veya akdi ilişki bulunmadığını, davacının İstanbul … projesinin müteahhit firması olduğunu, dava dışı ….Ltd. Şti’nin İstanbul…projesi içinde davacının taşeronu olan bir firma olduğunu, dava dışı ….Ltd. Şti’nin …. projesinin tüm ahşap işlerinin yapılması hususunda davacı ve…şirketi ile anlaşarak …. ile sözleşme imzalayan bir taşeron firma olduğunu, davalının söz konusu projede bir kısım mobilya işlerinin yapılması hususunda alt taşeron …. şirketi ile anlaşan mobilya imalatçısı olduğunu, … şirketinin ahşap taşeronluğu yaptığı proje kapsamında bir kısım işler bitirip 05.03.2011’de davalıya sipariş verdiğini, davalının sipariş aldığı işleri peyderpey tamamlayıp … şirketine teslim ettiğini, davalının …’ya düzenlediği son faturanın 23.08.2011 tarihli olduğunu, bu işler karşılığında …’dan 30.08.2011 ödeme tarihli 75.000,00 TL tutarında çek aldığını, çekin cirantalarının sırası ile …., …. ve … şirketi olduğunu, çekin ciro silsilesinin …. ile davalı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını gösterdiğini, davalının çekin karşılıksız çıkması üzerine 08.09.2011’de muhatap bankaya yazdırdığını, çekin cirantalarına aleyhlerine icra takibine girişileceğinin belirtildiğini, ….’nın sahibinin davalıya icra takibi yapmamasını, şimdilik 50.000,00 TL göndereceğini söylediğini ve 16.09.2011 tarihinde 50.000,00 TL’yi banka havalesi ile gönderdiğini, davaya konu paranın bu olduğunu, 75.000,00 TL’nin geri kalan bölümü için sonradan … şirketinden çeşitli tarihler için bonolar alındığını, davacının banka havalesi ile 50.000,00 TL gönderirken dekonta mobilyaya istinaden borç açıklaması yazmasının hileden ibaret olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas sayılı dosya örneği, Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin ….D. İş sayılı dosya örneği, Büyükçekmece… İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyası örneği celp olunmuş, incelenmesinde ……Ltd. Şti.tarafından borçlu … hakkında 16.09.2011 mobilyaya istinaden borç açıklaması ile 50.000,00 TL asıl alacak, 4.438,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.438,36 TL alacak talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçlunun süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının yetkili icra dairesinin belirtilmemiş olması nedeniyle usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemeyeceğinden reddine karar verilmiş, TTK 4. maddesi kapsamında davanın ticari nitelikte bulunması nedeniyle göreve yönelik itirazları yerinde görülmemiş, davalı vekili tarafından mahkememiz yetkisine yönelik itirazlarından 20.05.2014 tarihli dilekçe ile vazgeçtiklerinin beyan edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; “davacı yasal defterlerinde dava konusu 50.000,00TL tutarındaki alacağın çeşitli alacaklar hesabında kayıtlı olduğunun görüldüğü, söz konusu ödeme haricinde davacı defter kayıtlarında herhangi bir kayda rastlanılmamış olduğu, davalı yasal defterlerinde 50.000,00 TL tutarındaki EFT işleminin kayıtlarda yer almadığının görüldüğü, davalı beyanları çerçevesinde dava dışı … şirketinin cari hesabı üzerine yapılan incelemede, davalı tarafça … şirketine kesilen fatura bedellerinin tamamının … şirketince davalıya ödenerek hesabın sıfırlandığının görüldüğü, davalı beyanında bahsi geçen 75.000,00 TL tutarındaki çekin … şirketince davalıya verildiği yönünde bir kaydın davalı yasal defterlerinde yer almadığının tespit edildiği, cevap ekinde sunulan 75.000,00 TL tutarındaki çekin Saka Başı şirketince keşide edilerek önce davacı şirkete verildiği, davacı şirketçe ciro edilerek …. Şirketine, daha sonra … şirketine, en son olarak davalıya verildiği, davalı tarafça 08.09.2011’de karşılıksız olduğu gerekçesi ile yazdırıldığının görüldüğü, dava konusu 50.000,00 TL tutarındaki ödemenin davalıya avans olarak verildiği hususunun mevcut bilgi ve belgeler, sunulan yasal defter kayıtlarına göre ispata muhtaç kaldığından alacağın ispatlanamadığı kanaatine varıldığı” ifade edilmiştir.
Davacı yan, davalıya sipariş verilen mobilya karşılığında davalının banka hesabına 50.000,00 TL avans gönderildiğini, ancak mal teslim edilmediğini belirterek ödenen bedelin iadesi yönünde yapılan takibe itirazın iptali talebinde bulunmuş, davalı yan ise taraflar arasında mobilya alımına ilişkin akdi ilişki bulunmadığını, davalının dava dışı … şirketinden aldığı 75.000,00 TL tutarındaki çekin karşılıksız çıkması üzerine davacının ciranta olması nedeniyle çeke istinaden 50.000,00 TL banka havalesi gönderildiğini, çekin davacıya iade edildiğini iddia etmiştir. Davalının bu savunması gerekçeli inkar niteliğinde olduğundan ispat yükü davacı üzerinde bulunmaktadır.
Kural olarak havale bir ödeme vasıtası olup var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderenin ispat etmesi gerekir. Davacı dayanağı banka dekontunda paranın gönderiliş nedeni “mobilyaya istinaden borç” şeklinde yazılmış olup, bu yazı davacının avans ödemesi yapıldığı iddiasını doğrulamaktadır. Toplanan deliller kapsamında davalı tarafça havale bedeli karşılığı davacıya mal teslim edildiği hususu kanıtlanamadığı gibi davalının, havalenin 30.08.2011 keşide tarihli 75.000,00 TL bedelli çeke karşılık yapıldığı iddiası kapsamında yapılan değerlendirmede; çek bedelinin havale tutarı ile örtüşmediği, çekte davacını lehtar ciranta, davalının ise ciro silsilesini takiben yetkili hamil durumunda olduğu 08.09.2011’de çekin bankaya ibraz edildiğinde çekin arka yüzündeki davacının cirosunun yanında “bu çeke 50.000,00 TL ödenmiş, geriye 25.000,00 TL kalmıştır” şeklinde el yazısı bulunduğu; ancak banka havalesinin bu tarihten sonra 16.09.2011’de yapılmış olduğu, davalı delili 03.11.2011 tarihli tediye makbuzunda ise; çekte davalıdan önceki cirosu üzerinde iptal yazısı bulunan … Ltd. Şti. tarafından işbu çekin karşılığı çıkmadığından kendisinden önceki ciranta olan …. şirketine iade edildiğinin belirtildiği görülmüş olup, 23.12.2014 tarihli duruşmada davalı vekili çekin 50.000,00TL alındıktan sonra davacıya iade edildiğini beyan etmesine karşın, havale yapılmasını müteakip çekin davacıya iade edildiği iddiasının bu hususu kanıtlar bir çek teslim belgesinin de sunulmamış olması karşısında ispatlanamadığı, bilirkişi incelemesinde; davacı ticari defterlerinde 50.000,00TL alacaklı olarak görünmekte iken davalı defterlerinde 75.000,00TL tutarındaki çekin … şirketi tarafından davalıya verildiğine ilişkin bir kayda rastlanmadığının tespit edildiği, öte yandan davalı defterlerinde davalı ile dava dışı … şirketi arasındaki ticari ilişkinin yapılan ödemeler ile 31.08.2011 tarihi itibariyle sıfırlandığının tespit edilmesi karşısında dava konusu havalenin 75.000,00TL bedelli çeke ilişkin yapıldığına yönelik davalı iddiasının yerinde olmadığı, banka dekontunda belirtilen mobilya alımı için avans olarak davalıya verildiği iddiasının kanıtlandığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği gözetilerek işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı tarafça temyiz edilmekle, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin ….Esas, ….Karar sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararı doğrultusunda yapılan incelemede:
Davacının banka havalesi ile yaptığı ödeminin mobilya alımı için avans olarak yapıldığını daha sonra mobilyanın teslim edilmediğini iddia ettiği ödediği bedelin iadesini istediği,
Davalı savunmasında ödemenin 75.000 TL bedelli çeke karşılık olduğunu ve çekin arkasına havale ile ödenen 50.000 TL için şerh düşüldüğünün savunduğu görülmüştür.
Kural olarak banka yoluyla yapılan havale şeklindeki ödemenin aksi kanıtlanmadığı sürece bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığı kabul edilir.
Bunun aksini iddia eden yazılı belgeyle aksini ispatlaması gerekecektir.
16.9.2011 tarihli EFT ödemesinde 50.000 Tl nin mobilyaya istinaden borç açıklaması ile yatırıldığı,davalının sunduğu çek metninden de 30.08.2011 tarihli 75.000 Tl bedelli çekte davacının lehtar,davalının ise dava dışı şirket tarafından yapılan ciro yoluyla hamil konumunda olduğu, davacının ciro imzası ve kaşesi yanında ” bu çekle 50.000 Tl ödenmiş geriye 25.000 Tl kalmıştır”şerhinin düşüldüğü .
Havalenin açıkca avans ya da peşinat şeklinde kaydının olmadığı havale tarihinden önce 8.9.2011 tarihinde bankaya ibraz edilen 75.000 Tl bedelli çeke yönelik bir ödeme olduğu anlaşıldığından davacının iddiasını yazılı belgeyle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın REDDİ yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
ÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 581,80TL harcın ve 75,79TL tamamlama harcı toplamı olan 657,59TL harçtan mahsubu ile bakiye 613,19TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 136,00TL Temyiz Yoluna Başvurma Harcı ve 854,00TL Temyiz Karar Harcı toplamı olan 990,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.600,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy biriği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.