Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/361 E. 2021/1026 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/361
KARAR NO : 2021/1026

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 01/12/2014
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin 01/12/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı koop. …… Bloğu….. yeni no ….., dörtlü D Blok: ….. nolu ve F: ….. eski no …. olarak müvekkil adına tahsisli dükkanlara tekabül eden …… nolu paylara bağlı koop. Üyeliği yönünden hile ve sahtecilik alınan ihraç kararı yok hükmünde olduğu, ve kararına rağmen ödemelrin kabulü ile üyeliğin devamının koop.’çe benimsenmesine devam edildiğinden, üyelikten ihraç kararının iptali ile, davacının üyeliğinin tespitini karar verilmesini, davacıya tahsis edilen her bir dükkan için davalı koop. Fazladan ödenen bedellerin tespiti ile, davalı koop.’te yapılan fazla ödemeler nendeniyle belirsiz alacak davası olarak şimdilik davalılardan müşterek ve mütelselsil olarak 1.000,00-TL’nin tahsiline, 5.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği sahte işlemi tarihinde itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı … ve …… ‘tan tahsiline, her bir dükkan yönünden, mahrum kalınan kullama bedeli olarak şimdilik, 1.000,00TLnın olay tarihinden itibarin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, ve diğer taleplerimiz yönünden davanın kabul edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin 30/12/2014 havale tarihli cevap dilekçesinden özetle; Müvekkil yönünden davalı Koop. Temsilcisi , yöneticisi veya denetçisi sıfatı hiçbir zaman olmadığından, husumet nedeniyle davanın reddine, koop. Çıkarma nedeniyle 3 aylık hak düşürücü süre geçirildiğinden bu nedele davanı reddine, diğer talep ve iddiları bakımından zaman aşımı süresi geçtiğinden taleplerinin ve davanın reddine, davacının davası oluşa hukuka aykırı olduğndan davanın reddine, avukatlık ve mahkeme ücretlerini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Müvekkili …’un diğer davalı ……. Ayakkabıcılar …… Kooperatifi’nin 16.09.2014’e kadar yönetim kurulu başkanlığı görevini ifa ettiğini, davacının ileri sürdüğü tazminat istemleri, değeri itibariyle bizzat bilmesi gereken kalemlerden oluşmakta olduğunu, bu durumda, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararı ve miktarını belirterek bu değer üzerinden dava harcını ikmal etmesi gerektiğini, hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu, davacı tarafa ortaklıktan çıkarma sürecinde yasal bildirimlerin yapıldığını, müvekkiline yönelik doğrudan ve açık bir isnadda bulunmamakla beraber, hakkındaki çıkarma kararının “sahtecilikle” alındığını ileri sürmüş olduğunu, davacı hakkındaki tüm tüm işlemleri kooperatif yönetici sıfatıyla gerçekleştiğini, davacının müvekkiline yönelteceği herhangi bir istemin hukuki temeli olmayacağını belirterek, usule ilişkin itirazların değerlendirilerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinden özetle; kooperatif ortakılığının sona erdiğini ihraç kararlarının tebliğinden itibaren 3 ayılk süre içinde iptal davası açılmaması nedeniyle kesinleştiği,ihraç kararının kesinleşmesinden sonra genel kurul toplantılarına çağrılmadı ……. nolu ortaklıkla ilgili ihraç kararının……. nolu ortaklıkları ile alınan, ihraç kararlarının ise 30.06.2008 tarihinde tebliğ edildiğini davacının bu ihraç kararlarına karşı 3 aylık süresi içinde iptal davası açmaması nedeniyle kesinleştiği ,kaldı ki talep hakkının 5 yıllık zaman aşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin ……. esas, …… karar sayılı dosyada yargılama yapılmış olup, mahkememizce hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine dosya İBAM ….. Hukuk Dairesi tarafından incelenmiş olup, dairenin ….. esas, ……. karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememizin …… esasına kaydedilmiştir. Mahkememizin ……. esas, …… karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup mahkememizin ” Kooperatif kanunun m.16 da üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurulmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşir m.16/4 fıkrası hükmüne göre ortaklıktan çıkarılan ortağa gerek genel kurulca gerek yönetim kurulunca verilen ortaklıktan çıkarılma kararının noter aracılığı ile tebliği gerekir ortağın itiraz etme veya dava açma hakkı ortaklıktan çıkarılma kararının kendisine noter aracılığı ile tebliğ tarihinden itibaren başlar Kooperatifler kanununun m.16/4 deki üç aylık itiraz veya dava açma süresi “hak düşürücü” süresidir denmektedir. Bu tespitler ile birlikte ,Yaptırılan incelemede, Davacının 5 üyelikle ilgili ihraç kararlarının davacı yanca tebliğ alındığı,3 aylık hak düşürücü süre içinde ihraç kararının iptali davası açmadığı, Davacının 2010 yılında kooperatif banka hesabına yatırdığı 30.000 TL yı kooperatiften ihraç edildikten 2 sene sonra 22.10.2010 tarihinde ÜYELİĞİ GEREĞİ bildiği davalı kooperatifin …… bankası ….. Şubesine gönderdiği bu yatırılan paranın davacının sonradan yatırdığı parayı kullanmayarak davacıya geri iade etmesi yönündeki eylemleri ve kooperatifin 2009-2016 tarihileri arasındaki genel kurul hazirun cetvellerinde ortak olarak gösterilmemesi ve genel kurul toplantılarına çağrılmaması nedeniyle davacıyı sonradan da olsa ZIMNEN ORTAK OLARAK DA GÖRMEDİĞİ, Davacının 7.406,39 Tl olarak o güne kadar 5 hisse karşılığı ödeme yaptığı , K.çekmece ….. sulh hukuk mahkemesi ……. de.iş dosyasında tevdii mahalli kararı gereği 5729,65 TL nın … adına açılan hesaba yatırılması yönünde tevdi mahalli kararı verildiği. Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı ,Davacıya yapılan ihraç kararlarının kesinleştiği davanın açılma tarihi dikkate alındığında ödemelerin de geri iadesine yönelik taleplerin 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçirilmiş olduğu ,yönündeki UZMAN BİLİRKİŞİ görüşü gereğince, Davacı tarafın subut bulmayan talepleri nedeniyle aşağıdaki şekilde RED kararı verilmiş,” şeklindeki gerekçesine göre davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı tarafça istinaf edilmekle, İBAM …… HD’nin ……. EK sayılı ilamıyla “bilirkişi raporundaki tespitler özet halinde sıralandıktan sonra “…yönündeki UZMAN BİLİRKİŞİ görüşü gereğince, Davacı tarafın sübut bulmayan talepleri nedeniyle aşağıdaki şekilde RED kararı verilmiştir.” denilmek suretiyle hüküm kurulduğu, kararda gerekçenin olmadığı, taleplerin kalem kalem değerlendirilerek maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında ayrı ayrı hükümler kurulmadığı anlaşılmıştır. Yine hüküm kısmının bulunduğu 3.sayfadan sonra gelen 4. Sayfada bu kez hükmün tefhimi kısmının bölünerek “DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE” başlığı altında davacının taleplerine yer verildiği, bu haliyle mahkemenin gerekçeli kararının denetlenemez olduğu anlaşıldığından bu eksikliğin giderilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına” dair karar verildiği, mahkememizin iş bu esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 09/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda;” Davacının, davalı kooperatif (5 hisse üyeliği) üyesi iken genel kurul kararlarıyla ödemesi gereken tutarları ödememesi sebebiyle ortaklık ihraç edildiği ve …… nolu ortaklığı ile ilgili ihraç kararının 08.10.2007 de, ……. nolu ortaklıkları ile alınan ihraç kararlarının ise 30.06.2008 tarihinde kanun ve ana sözleşmede belirlene usul ve şartlara uygun olarak tebliğ edildiği, Davacının, davalı kooperatif nezdindeki 5 adet üyeliği hakkında ve her biri için alınan ihraç kararına karşı 3 aylık hak düşürücü süre içinde İHRAÇ KARARININ İPTAL DAVASINI açması gerekirken açmadığı, huzurdaki iptal davasının ise harç makbuzundan da tevsik edildiği üzere 01.12.2014 tarihinde açmış bulunduğu dikkate alındığında ihraç kararlarına karşı iptal davasının kanun ve ana sözleşmede öngörülen 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığının kabul edilmesi gerekeceği, Davacının tüm üyeliklerden ihraç edildikten sonra davalı kooperatifin 2008 yılından sonra yapıları genel kurul toplantılarına çağrılmadığı gibi 2009,2010,2011,2012,2013,2014,2015,2016 tarihinde yapılan genel kurul hazirun cetvellerinde ortak olarak gösterilmemiş olduğu, Davacının İhraç edildikten 2 sene sonra, 22.10.2010 tarihinde , üyeliği gereği daha önceden bildiği davalı kooperatifin ……. Bankası ….. Şubesinde bulunan banka hesabına göndermiş olduğu 30.000.TL lik ödemenin de tek başına ortaklığa kabul anlamına gelmeyeceği, Davacının davalı kooperatif hesabına 2010 yılında yatırdığı 30.000.YL Jik ödeme ile koaperatif tarafından zımnen ortak olarak benimsediğinin kabul edilebilmesi için davacıyı 2010 yılından itibaren genel kurul toplantılarına çağırması, hazirun cetvellerinde ortak olarak göstermesi ve banka hesabına yatan parayı da kooperatifin işlerinde bir fiit kullarıması gerekeceği, bu durumda davalı kooperatifin davacıyı ortak olarak görmediği ve benimsemediğinin kabulünün gerekeceği, Davacının dosyaya ibraz makbuzlara göre ödemeler toplamının 6.276.939.390,TL(Yeni TL karşılığı 6.277.00.TL) olduğu, davalı kooperatif kayıtlarına göre ise ….. nolu hisse için 1.676.74.YTL, …… no hisse için 1.135,21.TL, ……. nolu hisse için 1.722..48, …… nolu hisse için 1.451.17.TL, ….. nolu hisse için ödediği 1.420.79.TL olmak Üzere 5 hisse karşılığı toplam ödeme tutarının 7.406.39.YTL olduğu, Davacının davalı kooperatiften ihraç edildiği ve bu ihraç kararlarının 30.06.2008 tarihinde kesinleştiği gibi davacının İhraç kararından sonrada kooperatifin 2009,2010,2011,2012,2013,2014,2015,2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantılarına çağırmayarak ve hazirun cetvellerinde ortak göstermeyerek bu durumu uygulama ile benimsemiş olması karşısında davacının her bir üyeliği yönünden, üyelik sıfatının sona erdiğinin kabul edilmesi gerekeceği ve üyelik hak ve sıfatına bağlı olarak talep edebilecek haklardan olan mahrum kalınan kira kaybı sebebiyle tazminat talebinin yerinde olmayacağı, Huzurdaki davanın harç makbuzu gereği 01.12.2014 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davacının ödemelerinin geri iadesine yönelik talepleri yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresinin de geçirilmiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği ” belirtilmiştir.
Küçükçekmece …….sulh Hukuk Mahkemesi ……. sayılı Değişik İş dosyası incelendiğinde: talep eden …… Sanayi İşletme Yapı kooperatifinin, kooperatif üyeliğinden ihraç edilen ve ihraç kararı kesinleşen bir kısım üye ile birlikte …’ya karşı açtığı ortaklıktan Çıkma payının ödenmesine ilişkin Tevdii mahalli tayini davası olduğu , Mahkemenin 29.01.2010 tarihli ….. K sayılı ilamı gereğince davalı … yönünden (tevdii Mahalli tayini davasının) davanın kabulüne karar vererek, …’ya çıkma payı alacaklarının ödenmesi hususunda …… bank …… Şubesinde … adına açılacak hesaba 5,729.65TL lik ayrılma payı alacağının yatırılması için tevdi mahalli tayinine karar verildiği görülmüştür.
Tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının davalı kooperatifte 5 ayrı üyeliğinin bulunduğu ve 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak ihraç ihtarnamelerinin usule uygun olarak davacı tarafa tebliğ edildiği, en son yapılan tebliğ tarihinin 30/06/2008 olduğu belirtilmiştir. Yine davalı kooperatif tarafından alınan ihraç kararından önce davacı tarafın genel kurul hazirun cetvelinde ortak olarak gösterildiği, ihraç kararından sonra ise davacının ortak olarak gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu belirlemelere göre davalı kooperatif tarafından davacının ihraç kararından sonra ortak olarak benimsemediği bu sebeple davacının ihraç kararından sonra kooperatif ortağı olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı ihraç kararının tebliğinden yaklaşık iki yıl sonra davalı kooperatife 30.0000 TL ödeme yapmıştır, davalı kooperatif tarafından dosya içeriğine göre iş bu paranın kooperatif işlemlerinde kullanılmadığı, davacıya iade edildiği ve ödemeden sonra davacı tarafın toplantılara çağrılmadığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu ödemenin tek başına ortaklığa kabul olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Dosya içerisinde bulunan Sulh Hukuk Mahkemesinin değişik iş dosyası incelendiğinde; davalı kooperatifin çıkma payı alacaklarını ihraç edilen ortaklara ödenmesi yönünde tevdi mahalli tayini talebinde bulunması durumunun mahkememizce yapılan değerlendirmede davalının davacıyı ortak olarak benimsemediği kanaatini oluşturmuştur. Yine davacının tüm üyeliklerinin ihraç kararı ile sona erdiği bu sebeple mahrum kalınan kira kaybı ve daireyi satması sebebiyle uğrayacağı zarar olamayacağından bu yöndeki talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki dosya içeriğine göre davacı tarafın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde ihraç kararının iptali davası açmadığı, ödemelerinin geri iadesi, davalı tarafta bulunan davacı eşyalarının tahsili talepleri yönünden ise 5 yıllık zamanaşımı süresinin iş bu dava tarihi itibariyle dolmuş olduğu, yine davalı kooperatif tarafından yapılan ihraç işlemlerinin usule uygun olduğu davacı tarafın manevi zarara uğramadığı kanaatine varılarak açıklanan sebeplerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 25,20TL harcın mahsubu ile bakiye 34,10TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından sarf edilen 50,00TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.700,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.