Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2019/1402 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/356 Esas
KARAR NO : 2019/1402

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/12/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 21/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete güvenlik hizmeti verildiğini, verilen hizmet kapsamında cari hesap ilişkisine dayalı olarak tahakkuk eden 15.637,18-TL alacağın tahsili amacıyla davalı adına icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı tarafın haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; taraflar arasında mevcut olan güvenlik hizmeti sözleşmesinin Aralık 2018 tarihi itibariyle sonlandırıldığını, dolayısıyla 2019 Ocak ayında davacı taraftan herhangi bir güvenlik hizmeti almadıklarını, bu nedenlerle feshedilen sözleşme kapsamında davacı tarafa herhangi bir borçları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …..’e tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 17/10/2019 tarihli raporunda “taraflar arasındaki sözleşmenin fesih ihbarına göre 8 Mart 2019 tarihine kadar geçerli olduğu, davacı tarafından Ocak 2019 tarihinde verilen hizmetin kabulü halinde düzenlenen 15.532,67-TL fatura bedeli ve davalının kendi ticari defterlerinde yer alan 104,51-TL alacak dikkate alındığında davacı tarafın davalıdan toplam alacağının 15.637,18-TL (15.532,67 + 104,51-TL) olduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları … ile ….. maddi olaylara dayalı ifadelerinde; kendilerinin davacı şirkette güvenlik elemanı olarak çalıştıklarını, 2019 yılı Ocak ayında davalıya ait iş yerinde güvenlik hizmeti sunduklarını, Ocak ayı sonu itibariyle sözleşmenin feshedilerek kendilerinin de hizmet sunmadığını; davalı tanıkları ….. ile ….. ise davacı tarafın 2018 Aralık ayı itibariyle güvenlik hizmetini sonlandırdığını, talep edilen 2019 yılı Ocak ayında ise kendi güvenlik elemanları ile güvenliği sağladıklarını beyan etmişlerdir.
Her ne kadar davalı taraf 2019 yılının Ocak ayında davacı tarafın kendilerine herhangi bir güvenlik hizmeti sunmadığını, bu nedenlerle bu döneme ait 15.532,67-TL faturadan dolayı borçlu olmadıklarını iddia etmiş ise de; bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belirtildiği üzere davalı tarafın sözleşmeyi fesih ihbarına göre sözleşmenin 08/03/2019 tarihine kadar geçerli olduğu, dolayısıyla geçerli olan sözleşme kapsamında davacı tarafın Ocak 2019 dönemine ait güvenlik hizmeti bedelini talep edebileceği, kaldı ki güvenlik hizmeti sunan davacı tanıkları maddi olaylara dayalı olarak 2019 yılının Ocak ayında da güvenlik hizmeti kapsamında davalıya ait iş yerinde görev yaptıklarını beyan ettikleri dikkate alındığında davacı tarafın Ocak 2019 dönemi için de ücrete hak kazandığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın delil listesinde aynı zamanda yemin deliline dayanması nedeniyle bu husus kendilerine hatırlatılmış; davalı vekili katıldığı 30/12/2019 tarihli oturumda davacı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini açıkça beyan etmesi kapsamında sunulu delillere göre değerlendirme yapılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut güvenlik hizmeti sözleşmesine göre davalı tarafın fesih ihbarı kapsamında sözleşmenin 08/03/2019 tarihine kadar geçerli olduğu, geçerlilik süresi kapsamında kalan 2019 Ocak ayı itibariyle davacı tarafın ücret isteyebileceği, kaldı ki davacı tanıklarının birbirini teyit eden ifadelerine göre davalı tarafa Ocak ayında da güvenlik hizmeti sundukları, bu bağlamda bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belirtildiği üzere tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan toplam 15.637,18-TL cari hesap alacağı bulunduğu dikkate alınarak takibe yönelik itirazın iptaline, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, davalının, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynı alacak üzerinden aynı koşullarda devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 3.127-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.068,16-TL ilam harcından peşin alınan 188,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 879,30-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 889,26-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 231,66-TL, tebligat-posta gideri: 57,60-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.