Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/317 E. 2021/512 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/317 Esas
KARAR NO : 2021/512

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle;..davacı müvekkili şirket ile Davalı arasında 18/05/2016 tarihinde acentelik sözleşmesi uyarınca İstanbul ili …… Kargo Silivri Acentesi olarak çalışma konusunda anlaşma sağlandığını sözleşmenin bitimine 3 yıldan fazla bir süre bulunmakta iken Bakırköy ….. Noterliğinin 20/03/2018 tarih ve …… yevmiye numaralı fesih ihbarnamesinin müvekkiline gönderildiği, buna karşılık müvekkilince Silivr …… Noterliğinin 23/03/2018 tarih ve …… yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinin gönderildiğini acente sözleşmesinin haksız şekilde fesh edildiğini, feshe dayanak yapılan maddenin fesih nedeni olmayıp ceza nedeni olduğunu, cezayı ödedikleri halde sözleşmenin haksız şekilde fesh edilerek zorla müvekkilinin kiraladığı yerdeki tüm dokümanların, bilgisayarların, laptopların zorla toplanarak müvekkilin rızası dışında başka bir acenteye nakledildiğini, müvekkiline iş yaptırılmadığını haksız fesihten dolayı davanın kabulü ile portföy tazminatı, kira lacağı, maadi ve manevi tazminat, menfi ve müsper zararlar ile cari hesap alacağı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16/08/2017 tarihli disiplin kurulunda, acentenin 17.000,00-TL kasa açığı olduğu ve serendir adı verilen müvekkil şirket sistemine yanıltıcı bilgiler girerek kasa açığını örtbas etmeye çalıştığı, cari hesapları zamanında tahsil etmediği için uyarı cezasının verildiğini, Mart 2018’de tespit edilen kasa açığına istinaden davacı şirket yetkilisi …… imzalı dilekçede 40.000,00-TL kasa açığının kabul edildiğini, bu tutarın personel ödemeleri ve araç ödemeleri için kullanıldığının beyan edildiğini ve bu açığa karşılık 24/04/2018 vadeli çekin verildiğini, kasa açığına ilişkin sözleşme uyarınca fatura mukabili %20 yaptırım uygulandığını, davacı tarafın, sözleşmeden doğan edimlerini usulüne uygun yapmaması nedeniyle 20/03/2018 tarihli fesih bildirimi ile sözleşmenin haklı gerekçelerle feshedildiğini, 10/08/2018 tarihinde denetim birimi tarafından yapılan denetimde, acentenin 321 adet fatura karşılığı tahsil ettiği 7.395,95-TL’yi kasaya girmeyip kullandığı tespit edilerek sözleşme uyarınca fatura mukabili %20 cezai müeyyide uygulandığını, davacı yanın acentelik sözleşmesinin kasa açığı olması ve personellerinin maaşlarının ve sgk primlerinin ödenmemesi nedeniyle fesh edildiğini, davacının yapmış olduğu masrafları acentelik sözleşmesinin feshedilmesi dolayısıyla talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının tacir olup tacir sıfatının yüklediği sorumluluklar ve yükümlülüklere uygun hareket etmek zorunda olduğunu, ticarete ilişkin tüm faaliyetlerinde basiretli davranıp, buna bağlı olarak üstleneceği yükümlülüklerin kapsam ve sonuçlarını tartarak hukuki ilişkiye girmesi gereken tacirlerin borcunun, bir ücret veya cezanın indirilmesini mahkemeden isteyemeyeceğini, tek taraflı fesih hakkı tanınan ve haklı veya haksız fesih halinde herhangi bir tazminat ve maddi hak talep hakkı tanımayan sözleşme hükümlerinden ari olarak davacının elde edeceği ücret hakkından mahrum kalması hasebiyle zarar tazminini isteyemeyeceğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesinin arz ve talep edildiği…” görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşmenin feshinin davalı tarafından bildirildiği sabit olup, uyuşmazlık feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı bu kapsamda davacının portföy tazminatı, maddi tazminat, manevi tazminat, müspet zarar, kira ve cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 18.05.2016 tarihli bir acentelik sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin süresinin beş yıl olarak kararlaştırıldığı, davalının 20.03.2018 tarihli fesih ihbarnamesiyle sözleşmenin 22.03.2018 tarihi itibariyle feshedildiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacının iddiası; aykırılıkların ceza ile giderilmesi gerekirken sözleşmenin feshine gidildiği bu nedenle yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, yapılan haksız fesih sonucu 15.000,00 TL portföy tazminatına, yapılan masraflara karşılık 7.500,00 TL kira alacağına, diğer maddi kayıplara karşılık 15.000,00 TL maddi tazminata, 20.000,00 TL manevi tazminata, 12.500,00 TL menfi ve müspet tazminata ve cari hesap alacağına karar verilmesi yönündedir.
Öncelikle davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı olup olmadığının ve buna bağlı olarak tazminat ve alacak taleplerinin yerinde olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 8. maddesine göre: “Tarafların, tek taraflı olarak bu sözleşmeyi fesh etme hakkı vardır. Sözleşmenin süresinin bitiminden önce taraflardan birinin usulüne uygun bir fesih ihbarnamesi ile bu sözleşme fesh edilebilir”. Anılan hükümde, her iki tarafa diledikleri zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme yetkisi tanındığından, davacının yapmış olduğu fesih bildiriminin sözleşmeye uygun olduğu bu bakımdan haksız bir fesihten söz edilemeyeceği dolayısıyla da davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi Ek protokolünün özel hükümler başlıklı 7/6 maddesine göre: “Acente kargo ücretlerini …… Kargo adına tahsil etmekle görevli ve yetkilidir. Tahsil edilen ücret aynı gün Bölge Müdürlüğünün… hesabına havale eder. Havale ve Banka işlem masrafları acenteye aittir. Acente gecikme halinde, günlük olarak gecikme tutarının %0,2’si kadar gecikme bedeli ve geciken tutarın %15’ini cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Gecikme 6 günü geçem ez ve yıl içinde 3 defa tahsilatı geciktirmesi veya 6 günü aşan gecikmelerde …… KARGO anlaşmayı feshedebilir”.
Aynı protokolün 6. maddesine göre: “…… KARGO gerekli gördüğü takdirde, acentenin faaliyet alanında başka bir acentelik verebilir, şube açabilir, Özel anlaşma yaptığı müşterilerine, başka bir şubesi aracılığı ile, doğrudan hizmet verebilir. Bu durumda sözleşmenin geçerli olduğu yer …… KARGO tarafından yeniden belirlenebilir, bundan dolayı acente hiçbir hak talebinde bulunamaz…”.
Davacının 03.08.2017 tarihinde olanın savunması sonucu hazırlanan denetim raporu dikkate alındığında, davacının kendi gönderileri için talep ettiği …… cari kodlu hesap üzerinden başka müşterilere ait gönderileri iskontolu göndermek suretiyle haksız kazanç sağladığı anlaşılmaktadır.Yine, 26.08.2017 tarihli disiplin kurulu kararı dikkate alındığında davacının 17.000 TL kasa açığı olduğu ve şirket sistemine yanıltıcı bilgiler girerek kasa açığını örtbas etmeye çalıştığı görülmektedir.Aynı şeklide, davacı şirket yetkilisi ……’nin 40.000 TL’lik kasa açığını kabul ettiği ve buna karşılık olarak 24.04.2018 vadeli çek verdiği, bu kasa açığına ilişkin sözleşme uyarınca fatura mukabili %20 yaptırım uygulandığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, 10.08.2018 tarihinde denetim birimi tarafından yapılan denetimde, acentenin 321 adet fatura karşılığı tahsil ettiği 7.395,95 TL’yi kasaya girmeyip kullandığı tespit edilerek sözleşme uyarınca fatura mukabili %20 cezai müeyyide uygulandığı görülmektedir. Dosyadaki bilgilerden, davacının 07.11.2017 tarihinde 49.000 TL, 05.03.2018 tarihinde 40.000TL, 26.03.2018 tarihinde 30.558TL ve 07.05.2018 tarihinde de 20.967 TL olmak üzere toplamda 140.525 TL kasa açığı verdiği ve açıkları yazılı talebi ile alacak hakedişlerinden virman yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu kayılar dikkate alınarak soyut tanık beyanlarına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, her iki tarafa diledikleri zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme yetkisi tanındığından, davacının yapmış olduğu fesih bildiriminin sözleşmeye uygun olduğu bu bakımdan haksız bir fesihten söz edilemeyeceği dolayısıyla da davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, bir an için taraflar arasındaki sözleşmede, tarafların diledikleri zaman sözleşmeyi feshetme haklarının bulunmadığı kabul edilse dahi, sözleşmenin birden çok kez davacı tarafından ihlal edilmiş olması nedeniyle de davalının yapmış olduğu fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı bu bakımdan davacının tazminat talep etme hakkının bulunmadığı, bir başka deyişle davacının 15.000,00 TL portföy tazminatı, yapılan masraflara karşılık 7.500,00 TL kira alacağı, diğer maddi kayıplara karşılık 15.000,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminat ile 12.500,00 TL menfi ve müspet tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi içeriğinden davacının cari hesap alacağı talebinin bulunduğu da anlaşılmakla ticari defter ve belgeler üzerinde de inceleme yapılmış olup davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarından davalıdan toplam 318.974,89-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 6102 sayılı TTK 64/3 ve HMK 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu görülmüştür. Davalı taraf ise bilirkişi tarafından tüm aramalara ve ihtarata rağmen defterlerini sunmadığından inceleme yapılamamış olup davacı defterleri incelenerek hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Ayrıca, davalı taraf ıslah dilekçesinin süresi içerisinde olmadığını belirtmişse de sunulan dilekçe içerik olarak bedel artırım dilekçesi olup bu yöndeki itirazların reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın maddi taleplerden cari hesap alacağına yönelik kısım yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin maddi talepler ile manevi tazminat talebi yönünden reddine karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi taleplerden cari hesap alacağına yönelik kısım yönünden KABULÜ ile 318.974,89TL’nin bedel arttırım tarihi olan 04/05/2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin maddi talepler ile manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 21.857,48TL ilam harcından peşin alınan 1.195,43TL harcın ve 5.448,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 15.214,05TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 200,00TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 1.195,43TL peşin harç, 5.448,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.487,83TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 30.848,24TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır