Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/228 E. 2019/1422 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/228 Esas
KARAR NO : 2019/1422

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında 30/11/2018 tarihinde başlattığı takibe vaki itirazın, haksız olduğunu, müvekkilinin faturaları tebliği ettiği herhangi bir itiraz olmaksızın fatura içeriğinin kesinleşmesine rağmen ödeme emrinin tebliğ edildiği 11/01/2019 tarihinde davalı tarafından reklamasyon faturası düzenlenerek noter aracılığıyla tebliği edildiğinin müvekkilinin faturayı kabul etmeyerek, iade ettiğini, cari hesap ilişkisi bulunması nedeniyle TTK’nın 90.maddesi gereğince müvekkilinin faiz alacağının da bulunduğunu ileri sürerek borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilerek itirazın iptaline, takibin devamına %50 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle cari hesaba dayalı olarak başlatılan takibin usulsüz olduğunu, kur farkı alacağı bulunmadığını, müvekkilinin ….. markası ile anlaşmalı olup ürünlerini belirtilen firmaya sattığını, bu kapsamda davacı ile çalışıldığını, tedarikçinin kendi ürünlerinde veya alt tedarikçilerden kumaş üretimi, aksesuar üretimi, kesim dikim, ütü-paket işlemlerinin gerçekleştirildikten sonra ihracata hazır şekilde ürünü müvekkiline teslim ettiklerini, ürünün yüklenmesinden sonra fatura düzenlendiğini, ödeme vadesi olarak ise ihraç alıcısının uyguladığı vadeye göre ödeme yapıldığını, üretimden herhangi bir ayıp ve aksama olması halinde reklamasyon bedelinin tedarikçilere yansıtıldığını, davacının da bu şekilde ….. markası için verilen siparişleri hazırladığını, ürünlerin gereği gibi üretilmemesi nedeniyle ….. tarafından yapılan tespit sonucu reklamasyon faturası düzenlendiğini, taraflar arasındaki yazışmalardan davacının ….. firması için üretilen corde modeli için dava dışı Helene şirketi ile anlaştığını ve üretim yeri olarak bu şirketi bildirdiğini, ihracatçı firmaca yapılan tespitlerde yasa dışı işçi çalıştırılması nedeniyle ticari ilişkinin sona erdirildiğini, bu nedenle müvekkilinin ….. ile olan ticari ilişkinin sona erdiğini, bu durumun ihtarla davacıya bildirildiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Bakırköy ,…. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 74.102,51TL cari hesap alacağı ve 1.462,26TL işlemiş faizin yıllık %10,71 TL ticari faizi ile tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 11/01/2019 tarihinde tebliği üzerinde süresinde, 18/01/2019 tarihinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, dava ve itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Takibin cari hesap ekstresine dayandığı, takip talebinde 24/09/2018 tarihli cari hesap ekstresinin bakiye kısmının talep edildiği, taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde belirtilen şekilde yazılı şekilde yapılmış cari hesap sözleşmesi bulunmadığı sabittir. Bu durumda taraflar arasında davacının, davalıya mal teslimi davalının ise vadeli ödeme yapması şeklinde işleyen hesap bulunduğu, davacının talebinin 24/09/2018 tarihi itibariyle işleyen hesabın bakiyesine yönelik olduğu, bu alacağın ise taraflar arasında teslimi uyuşmazlık konusu olmayan faturalardan kaynaklandığı sabit görülmüştür. Yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmaması ve takip tarihinden önce davacının davalıyı TBK’nın 117.maddesi kapsamında temerrüde düşürmemesi nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf takibi yabancı para cinsinden başlattığını beyan etmiş ise da takibin TL üzerinden başlatıldığı esasen istenen yıllık %10.75 oranındaki faizin takip tarihindeki TL alacaklara uygulanan avans faizi olduğu takibin yabancı para cinsinden başlatılmadığı anlaşılarak TL takip üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından davalının siparişi üzerine satılıp teslim edilen ürünün teslim edildiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Emtianın 28/07/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiği sabittir. Uyuşmazlık davacı tarafından üretilip davalıya teslim edilen emtiada ayıp bulunup bulunmadığı veya üretimden kaynaklı bir neden ile ithalatçı firma tarafından reklamasyon faturasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve buna ilişkin ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafça üretilen ürünler 26/07/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edilmiştir. Ürünlerin 20/06/2018 tarihli kontrol formu ile kontrol edildiği sabittir. Davalı taraf yabancı işçi çalıştırılması nedeniyle whatsapp ile davacının haberdar edildiğini bildirmiş buna ilişkin whatsapp yazışmaların sunmuştur. Ancak yapılan yazışmaların kimler arasında yapıldığı belli olmadığı gibi ayba ilişkin TTK’nın 18.maddesine göre usulüne uygun şekilde ihbar yapıldığı kanıtlanmamıştır. Düzenlenen reklamasyon faturası 11/01/2019 tarihli olup fatura takipten sonra düzenlenmiştir. Faturanın 10.374,83Euro’luk kısmı gecikme ve yabancı işçi çalıştırılması için düzenlenmiş olup teslim tarihi itibariyle gecikmeden kaynaklı herhangi bir çekince ileri sürülmeksizin teslim alınmıştır. Bu nedenle gecikme iddiasına itibar edilmemiş olup yabancı işçi çalıştırıldığı iddiasına ilişkin olarak herhangi bir kanıt dosyaya sunulmadığından bu miktara da itibar edilmemiştir. Faturanın 1.095Euro’luk kısmı fiyat farkına ilişkin olup yukarıda belirtildiği üzere ibraz edilen whatsapp yazışmaların tarihi, yetkili kişiye bildirilip bildirilmediği konusunda herhangi bir kanıt sunulmadığından bu miktar yönünden sonradan düzenlenen faturaya da itibar edilmemiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmış olup, her iki taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda reklamasyon faturasına itibar edilemeyeceği davacının asıl alacağının 69.700,48TL olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafça rapora itiraz edilmiş ise de itirazın hukuki nitelikte olması nedeniyle mahkememizce yukarıda oluşturulan gerekçe ile karşılaştırılması nedeniyle ek rapor alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya teslim edilen emtia bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Emtianın teslim edildiği sabittir. Uyuşmazlık, gecikme ve yabancı işçi çalıştırılması nedeniyle davalının zararının bulunup bulunmadığı varsa miktarına ilişkindir. Yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafından ürünlerin 26/07/2018 tarihinde teslimine rağmen takipten sonra düzenlenen 11/01/2019 tarihli fatura tarihine kadar gecikmeye ilişkin herhangi bir bildiri yapılarak gecikmeden kaynaklı herhangi bir gecikme ileri sürülmeksizin ifa kabul edilmiştir. Bu durum da yukarıda da açıklandığı üzere gecikmeye ilişkin reklamasyon faturasına itibar edilmeyeceği gibi davacının ürünü ürettiği tesiste yabancı işçi çalıştırıldığı iddisı ile ithalatçı firma ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin bozulduğuna dair herhangi bir kanıtta sunulmamıştır. Bu durumda davanın reklamasyon faturası içeriğini kanıtlayamadığından reklamasyon faturası haricinde taraf defterleri ile sabit olan 69.704,48TL yönünden itirazın iptaline fazlaya ilişkin asıl alacak yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Takip tarihi itibariyle borçlunun temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmiş yukarıda ki açıklamalarda belirtildiği üzere takibin TL üzerinden başlatıldığı kabul edilerek likit olan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy ……İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 69.704,48-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 13.940,00-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 4.761,51TL ilam harcından peşin alınan 887,67TL harcın mahsubu ile bakiye 3.873,84TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 40,50TL posta masrafı, 44,40TL Başvuru Harcı, 887,67TL Peşin Harç, ücreti toplamı olan 1.772,57TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.667,36TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.017,49TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.