Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/206 E. 2019/1260 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/206 Esas
KARAR NO : 2019/1260

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
KARAR YAZIM TARİHİ :26/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin, davalı tarafından teslim edilen kumaşları boyayarak teslim etmesine rağmen sözleşme bedelinin ödenmediğini, görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine 45.000TL alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, icra dairesi ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul asliye ticaret mahkemesi olduğunu; taraflar arasındaki sözleşmede müvekkili tarafından verilen sipariş doğrultusunda, müvekkilince verilen kumaşların belirtilen renk ve özelliklere göre boyama yapılarak tesliminin davacı tarafından üstlenildiğini, 25 ayrı parti şeklinde boyama yapılarak emtianın teslim edildiğini, ancak teslim sırasında davacının edimini tam olarak ifa etmeyip ayıplı ürün teslim ettiğinin anlaşıldığını, bu durumun derhal davacı tarafa bildirildiğini, tarafların çalışanlarının bir araya gelerek boyanan kumaşlardaki hatalı bölümlerin peyder pey kesilerek ayrıldığını, hatalı olmayan ürünlerin ise kullanıldığını, bazı kumaş türlerinde ise gizli ayıp bulunması nedeniyle hataların dikim sırasında ortaya çıktığını, bu sırada ayıplı olduğu taraflarca tespit edilen ürünlerin de ayrıldığını, ayıplı olarak teslim edilen kumaşların halen müvekkilinin elinde bulunduğunu, sözleşmenin devam ettiğini, boyanacak emtianın partiler halinde teslim edilmesine rağmen icra takibi başlatılarak gönderilen ürünlerin de boyayıp teslim etmediğini, müvekkilinin gerek ayıplı boyama gerekse teslim edilmeyen ürünler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi alacağı bulunduğunu savunarak asıl davanın reddi talep edilmiştir. Karşı davada ise müvekkilinin yurt dışındaki firmaların gönderdiği kumaşları boyamak için davacıya peyder pey teslim ettiğini, davacının ise malları parça parça boyayarak teslim ettiğini, müvekkilinin boyanmış kumaşlardan kıyafet üreterek yurt dışına sattığını, teslim edilen kumaşlardan bölgesel boyama hatalarının bulunduğunun teslimi üzerine taraflarca bu ayıpların tespit edilerek ayrıldığını, diğer ürünlerin dikilerek satıldığını, ticari ilişki devam ederken ayıpları inkar eden davacının takip başlattığını, müvekkili şirketin hatalı ürünlerle ilgili iade faturası düzenlediğini, ayrıca teslim edilip iade edilmeyen ürünler yönünden de fatura düzenlendiğini, eksik ifa nedeniyle müvekkilinin oluşan zararlar karşılığında şimdilik 10.000TL alacağın faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali; karşı dava ise eser sözleşmesinde yüklenicinin edimini eksik ifa etmesi nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde asıl davada davacı tarafından 45.000,00TL sözleşme alacağın tahsili amacıyla faturaya dayalı olarak 20/11/2018 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin 26/11/2018 tarihinde tebliği üzerine süresinde, 30/11/2018 tarihinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraz etmesi soncu, takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi nedeniyle İİK’nın 50.maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenmiş, sözleşme ilişkisinin inkar edilmemesi nedeniyle TBK’nın 89 ve HMK’nın 10.maddesi kapsamında sözleşmeden kaynaklı para alacağı yönünden mahkememizin yetkili olması nedeniyle, icra dairesi ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Eser sözleşmesinden kaynaklı aybı ihbarlarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda tanık dinletilebileceği, karşı dava dilekçesinde karşı davacının tanık deliline dayandığı ancak HMK’nın 140.m gereğince mahkememizce karşı davacı tarafından 2 haftalık kesin süre içerisinde tanık listesinin verilmemesi nedeniyle mahkememizce son oturumda tanık dinlenmesi talep edilmiş, talep kabul edilmemiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile ürünleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile boyama konusunda uzman tekstil mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılarak 15/11/2019 tarihli rapor sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak düzenlendiği, takip tarihi itibariyle her iki taraf defterinde davacanını 45.006,54TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, BA/BS formları ile defterlerin mutabakat gösterdiği, karşı davacının takipten sonra 2018 yılı kasım ayında 2 adet yansıtma faturası düzenlendiği, 88.466TL’lik faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, iade edildiği belirlenmiştir.
Raporun 9.ve devamı sayfalarında teknik bilirkişi tarafından emtia üzerinde yapılan incelemede ürünlerde fiziksel ve görsel inceleme sonucu büyük oranda kanaat farkı, homojen olmayan şardon efekti, lekelenme, boya uçuntusu, hareli görünüm gibi boyama ve takip eden apre operasyonlarına kayıtlı açık ayıplar bulunduğu, tespit edilmiş, her bir ürün yönünden ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zararlar ayrı ayrı belirlenmiştir.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin edimi, eseri sözleşmeye uygun şekilde imar ederek iş sahibine teslim etmektir. Taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının edimini yerine getirerek, emtiayı davalı karşı davacıya teslim ettiği, incelenen defter kayıtlarından emtianın 06/07/2018 tarihli ilk fatura ile başlayarak 17/10/2018 tarihine kadar davalı karşı davacıya teslim edildiği sabittir. Davalı karşı davacı tarafından düzenlenen 57.719,82TL’lik fatura ise 27/11/2018 tarihlidir.
TBK’nın 474.maddesi gereğince iş sahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa uygun bir süre yükleniciye bildirmek zorundadır. 477.maddesinde ise eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak onun tarafından kasten gizlenen usulüne uygun gözden geçirme sırasında fark edilmeyecek olan ayıplar nedeniyle sorumluluklar devam eder.
Karşı davacı vekili, eserin peyderpey teslimini kabul etmiş ancak kabul sırasında belirlenen ayıplara iş sahibi ile birlikte tespit edildiğini beyan etmiştir. Ne var ki buna ilişkin yazılı bir belge veya herhangi bir yazışma sunulmadığı gibi düzenlenen 27/11/2018 tarihli fatura TBK’nın 474.maddesinde belirlenen makul sürenin çok sonrasında düzenlenmiştir. Teknik bilirkişi tarafından raporun 9 ve devamı sayfalarında yapılan tespite göre eserdeki ayıp açık ayıp olup makul süre içerisinde belirlenip yükleniciye bildirilmelidir. Davalı taraf eseri gözden geçirip ayıpları teslim ettiğini ve bildirdiğini herhangi bir yazılı belge ile ispat etmediği gibi yukarıda da açıklandığı üzerine HMK’nın 140.maddesi gereğince verilen sürede de tanıklarının bildirmemiştir. Bu durumda davacının sabit görülen davasının kabulüne davalının itirazının iptaline eser sözleşmesinden kaynaklı alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, sabit görülmeyen karşı davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kabulü ile; davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 45.000,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Alacak eser sözleşmesinden kaynaklanıp likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Sabit görülmeyen karşı davanın reddine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.073,95TL ilam harcından peşin alınan 819,29TL harcın mahsubu ile bakiye 2.254,66 TL’nin asıl davada davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 87,60TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 819,29TL peşin harç, olmak üzere toplam 2.551,29TL’nin asıl davada davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.300,00TL vekalet ücretinin asıl davada davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
7-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile bakiye 126,38TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya iadesine,
8-Karşı Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarf edilen masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı davalıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.