Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/178 E. 2020/508 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/178 Esas
KARAR NO : 2020/508

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ :19/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya değişik tarihlerde birden çok fatura ile perde sistemleri ve perde kumaşı sattığını, davalı tarafın Beyoğlu ….. Noterliğinin 12/10/2017 tarih …… yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini, ihtarnameyi tebliğ alan davalının borcu ödememesi üzerine İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasıyla 19/12/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını fakat davalı tarafın yetki itirazında bulunduğunu, bunun üzerine takibe Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile devam edildiğini ve ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafın borca tekrar itiraz ettiğini bunun üzerine arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu anlaşma olmadığına dair 13/03/2019 tarihinde son oturum tutanağının düzenlendiğini, davalının bir takım ödemeler yaptığını ve ticari ilişki olduğunu kabul ettiğini, davalının davacı taraftan aldığı perde ürünlerinin bir kısmını teslim aldığını bir kısmını da İran Tahran’da kurulu ……. firmasına ihraç ettiğini, davalının İstanbul ……. İcra Müdürlüğünde açılan takip tarihi olan 19/12/2017 tarihinden itibaren ticari faiz ödemesini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın ödenmeyen faturalarını dava dosyasında ve icra dosyasında belirtmediği ve davalı tarafa herhangi bir fatura tebliğ edilmediğini, davalı şirket sahiplerinin İran vatandaşı olduğunu, davacı tarafın amacının davalı tarafa borçlandırmak olduğunu, davanın reddi ile davacının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde satım konusu emtianın usulüne uygun şekilde davalıya teslim edilip edilmediği, edilmiş ise yapılan kısmi ödemeler dikkate alınarak bakiye borcun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece …… İcra Dairesinin ……. Esas sayılı dosyasında alacaklı davacı tarafından davalı şirket aleyhine toplam 37.283,39 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, davalı tarafından ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce mali müşavir ve gümrük uzmanı bilirkişiden alınan raporda; davacı defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının 36.469,54 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. Ancak borçluyu temerrüde düşürmediği için işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, irsaliyeli faturalarda da teslim alan kısmında isim ve imza olmadığı tespit edilmiştir. İtirazlar üzerine alınan ek raporda; “davacı her ne kadar sattığı eşyaların davalı tarafından ihraç edildiğini iddia etmekte ise de; gümrük idaresinden gelen ve titizlikle incelenen belgelerden anlaşıldığı üzere; bu eşyaların davacı firmanın sattığı mallar olduğunu tespit etmek mümkün olmamıştır, beyannamelerin 44 nolu hanesinde ve beyanname ekindeki ihracat faturalarında tedarikçi beyanında davacı ünvanı bulunmamaktadır.” şeklinde belirtilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında; davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü hazır bulundurması için meşruhatlı davetiyenin tebliğ edildiği, tebliğe rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, buna göre; HMK 222.md gereğince davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre alacağın ispatı gerektiği (Yargıtay 15.HD 2016/4087 Esas 2017/261 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), ancak dava konusu malların teslim edilmediği iddiası söz konusu olduğundan öncelikle bu hususun ispatı gerekmektedir. Davacı tarafından, fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğine dair somut belgenin dosyaya sunulmadığı, faturada teslim alan kısmında isim ve imza bulunmadığı görülmüştür.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; malın teslim edildiği iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından, davacı tarafın yemin deliline de başvurmadığı ve teslime ilişkin belge ibraz etmediğinden davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuşsa da kötüniyetin ispatlanamamış olması nedeniyle bu talebin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 625,35TL harcın mahsubu ile bakiye 570,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.492,74TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.