Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/126 E. 2019/1178 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/126 Esas
KARAR NO : 2019/1178

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/11/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Küçükçekmece AHM’ye sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket adına düzenlenen 05/08/2016 tarihli fatura karşılığında tahakkuk eden toplam 90.104,80-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Küçükçekmece ……AHM …. esas ….. karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında faturaya konu işin yapılmasıyla ilgili herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu sözleşmedeki imzanın müvekkili şirket temsilcisine ait olmadığını, müvekkili şirketle ilgili zaman zaman dolandırıcılık amacıyla bu tür taleplerde bulunulduğunu, alacağın dayanağını teşkil eden faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, bu bağlamda söz konusu faturanın ticari defterlerinde de yer almadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağına dayalı olarak faizli bakiye olmak üzere toplam 92.659,83-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemede, bilirkişi ….. düzenlemiş olduğu 13/09/2019 tarihli raporunda; davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu faturanın davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda yer almadığını, davacı tarafın alacağın varlığını ayrıca ispatlaması gerektiğini teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu sözleşmenin tetkikinde işveren olarak ……. TİC LTD ŞTİ yazıldığı halde söz konusu şirket unvanının altına davalı şirketin unvanını içerir kaşenin basıldığı, kaşe üzerinde bulunan imza ile davalı şirket yetkilisine ait imzanın çıplak gözle dahi farklı olduğu ve söz konusu sözleşmenin de davalı tarafından kabul edilmediği; davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu 05/08/2016 tarihli faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğinin kanıtlanamadığı, ayrıca söz konusu faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı; kaldı ki, söz konusu fatura davalı tarafa tebliğ edilse bile faturanın tek başına alacağın varlığı için yeterli olmadığı, faturaya konu alacağın mevcudiyetinin temel ilişki kapsamında ayrıca ispatlanması gerektiği, davacı tarafın bu kapsamda alacağın varlığını kanıtlayamadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın icra takibine konu ettiği alacağın varlığını kanıtlayamadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin davalı şirket tarafından imzalandığı hususunun da ispatlanamadığı, davacı tarafın, davalı şirket adına fatura düzenlemesinin tek başına alacağın varlığını kanıtlayamayacağı (Yargıtay 15.HD 2017/394 esas 2018/3129 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) dikkate alınarak açılan davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin ise koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 1.538,77-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 1.494,37-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.958,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/11/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.