Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1040 E. 2021/599 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1040 Esas
KARAR NO : 2021/599

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının tekstil-konfeksiyon işi ile iştigal ettiği, davalı şirket ile çalışılan ürünün niteliğine göre birim işçilik bedeli olarak 3,50TL üzerinden yapılan anlaşma gereği davacı şirket davalı şirket tarafından kendisine teslim edilen ürünler üzerinde gerekli çalışmasının yapıldığını ve bu ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini, bu ürünlerin davalı tarafından Seri …… nolu sevk irsaliyesi ile teslim alındığını, seri …… Sıra Nolu 22.429,68 TL bedelli faturanın tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalının ürünler/faturaya ayıplı diyerek süresinde olmayarak itiraz ettiğini, Bakırköy ….. İcra Müd’nün …… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını belirterek tüm ferileri faiz, vekalet ücreti masraf ve sair yönüyle de olmak üzere vaki itirazın iptali ile takibin devamına; davalının-borçlunun itirazının haksız/kötü niyetli ve alacağın da likit olması nedeniyle, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar/kötü niyet tazminatı mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davacıya “……. ” firmasına ihraç edeceği konfeksiyon ürünlerini ütü paket yapımı için parça başı 1,5 TL den 6 (62 adet ürün teslim edildiğini, davacı malların ütü paketini yaparken davalının sorumluları ürünler bantta iken kontrol ettiklerini, 25.10.2018 tarihinde ürünlerin ütü paket hatalarının tespit edildiğini, davacının ustabaşı “……” ya imza karşılığında bildirildiğini, 30.10.2018 tarihinde yine kontrolde hataların devam ettiğini tekrar yazılı bir şekilde hataların davacı ustabaşı ……ya imza karşılığı bildirildiğini, davacı hataların düzeltildiğini, hazır olduğunu bildirdiğini, davalıda ihraç edeceği firmaya bunu bildirdiğini, ……. firması davacının işyerinde teste konduğunu, kontrol edildiğini, ürünlerin ütü paket hatalarından dolayı kontrolden geçemediğini, bu nedenle kar kaybına uğradığını, davacıya tekrar ütüpaket yapılmasının istendiğini, davacının bunu kabul etmediğini, davalının da ürünleri teslim almak zorunda kaldığını, bu görüşmelerin devam ettiğini, uzlaşma sağlanamayınca Bakırköy …… Noterliği 15.11.2018 tarih ……. yevmiye numarası ile ihtarname çekildiğini, davacının bu ürünleri kendi bünyesinde işi davacıya vermeden kendi yapsaydı üç yünde işi yapabilecekken onbeş gün sürdüğünü, tekrar ütü paket yapılmasının 15 işçinin 12 gün fazladan çalışmasına neden olduğu hususlarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Eser sözleşmesi kapsamında davacının alacağının bulunup bulunmadığı, ütü paket işleminin hatalı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, ürünlerin ayıplı olması halinde davacının alacaklı olduğu miktarının ne kadar olduğu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine 24.334,97 TL toplam alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce satıma ilişkin fatura, cari hesap ekstresi, arabuluculuk tutanağı dosyaya konulmuş taraf defterleri ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ayıp iddiası da bulunmakla heyete tekstil mühendisi bilirkişi eklenerek rapor alınmıştır.
Ayıp ihbarı yapılması hukuki bir işlem olmayıp hukuki işlem benzeri fiil olduğundan süresi içerisinde ayıp ihbarının yapıldığının tanık da dahil her türlü delille ispatı mümkün olduğundan tanıkların dinlenilmesine karar verilmiş ve taraf tanıkları dinlenilmiştir.
Ayıp, aynı cins ve kategoriye giren eşyaya nispetle satılan maldaki değer ve elverişliliği kaldıran veya azaltan noksanlıktır (TBK.m.219). TTK.m.23/c hükmünde ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi düzenlenmiştir. Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (aşikar ayıp), alıcı 2 gün içinde ayıbı satıcıya bildirmelidir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse (açık ayıp), alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. TBK m. 223’e göre, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde (gizli ayıp), bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Maddede belirtilen “hemen” ifadesi dürüstlük kuralı ve halin icapları göz önünde bulundurularak yorumlanmalıdır. Herhalde ayıp ortaya çıkınca fazla vakit geçirmeden ihbar yapılmalıdır. Ayıp ihbarının ayıba karşı sorumluluktan doğan dava için öngörülmüş olan zamanaşımı süresi geçmeden önce yapılmış olması gerekir. TBK m. 231’e göre, “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”
Ayıplı olarak ütü paket işlemi yapılan ürünlerin numunelerini sunmak üzere davalı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, sunulmaması halinde dosyanın mevcut durumuna göre değerlendirileceğinin ihtarı yapıldığı ancak ayıplı olarak ütü paket işlemi yapılan ürünlerin numuneleri sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyanın mevcut durumuna göre değerlendirme yapmak üzere bilirkişi incelmesi yapılmıştır. Dosya içeriğinde belirtilen “Ara Kalite Kontrol işlemi” örnekleme yöntemi ile yapılmaktadır. Bu, tekstil sektöründe sıklıkla kutlanılan bir yöntem olup işlemdeki amaç, ara kontrollerle hataların belirlenip kalitenin müşteri isteğine uygunluğunun sağlanması için işin nasıl yapılması gerektiğini, işi yapan tarafa talimatları vererek yaptırmaktır. Ara kontrollerde bulunan hatalar ve düzeltmelere uyarak işlemi yapmak ütü ve paket yapan davacı firmanın sorumluluğundadır. Tekstil sektöründe sipariş ile alım yapan yabancı firmalar ve bazı türk firmalar genellikle ürünleri taraflardan bağımsız olarak yapılan kalite kontrol işleminden (final kontrol olarak adlandırılır) geçirdikten sonra, kalite sorunu yok ise teslim alırlar. Kalite sorunu var ise, aradaki ilişkiye veya ürünün aciliyet durumuna bağlı olarak çözülebilecek bir sorun ise örneğin ütü paket gibi üreticinin düzeltmesini isteyerek tekrar kalite kontrolden geçirebilir. Sonrasında ürünleri alabilir. Buraya kadar sorumluluk üretici firmaya aittir. Dava konusu olan ütü paket işlemi ise fason alarak yaptırıldığından bu işlemin sorumluluğu da bu işlemi yapan firmaya ait olacaktır. Ayıbın ustaya söylenmesinin firmaya ayıp ihbarı niteliğinde kabul edilebileceği, yetkililer ve ustalar arasındaki bilgi akışının prosedürünün ilgili firma tarafından düzenlenmiş olması gerektiği, bunun ne şekilde olacağının önceden tanımlanmış olması gerektiği ancak bu firmada direkt olarak ara kontrolcünün ustanın yanına gidebildiği bu durumun firmanın kendi işleyişinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Hatalar ara kontrollerde belirtildiğinden bu hataları önlemek ütü paket yapan davacı firmanın sorumluğundadır. Ürünler paketli olarak davalı firmaya teslim edilmiştir. Bu durumda davalı firma ürünlerin ayıplarını daha önceden firmaya düzelttirdiğini kabul ettiğinden …….. kalite kontrolüne ürünleri hazırda kolilerde tuttuğu anlaşılmaktadır, final kalite kontrolü işleminden sonra tekrar ürünlerde hata/ayıp olduğu ortaya çıkmıştır. 25.10.2018, 30.10.2018, 31.10.2018 tarihli ara kontrollerde yapılan kritiklerdeki hataların 05.11.2013 tarihli final raporundaki hatalar ile uyuştuğu ve aynı hataların raporda yer aldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar ürün sunulmamış olsa dahi; dosya içeriğinde yer alan 25.10.2018, 30.10.2018, 31.10.2018 tarihli ara kalite kontrol raporlarından ve bağımsız olarak yapılan 05.11.2018 tarihli final kontrol rapor sonucundan, tanık ifadelerinden ve dosya içeriğinden ürünlerde ütü paket ayıbının bulunduğu, önlenmesi gereken ayıplar yerinde işlem sırasında ara kontroller sırasında belirtildiğinden ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, dosya içeriğinden ürünlerde ütü paket ayıbının bulunduğu anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu da bu hususu destekler niteliktedir.
Somut olayda; örnekler üzerinde inceleme yapılamadığı ancak dosyada mevcut delillere göre ütü paket ayıbının bulunduğunun tespit edildiği, ara kontrollerin yapıldığı ve tanık beyanları dikkate alındığında da ayıp ihbarının süresinde olduğunun değerlendirildiği, ayıp konusunda ispat yükü davalı tarafta olup ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünlerde ütü paket ayıbı olduğunun ispatlandığı değerlendirilmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; ayıp iddiasının davalı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanmış olup bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı taraf ayrıca kötüniyet tazminat talebinde bulunmuşsa da davacının kötüniyetli hareket ettiği ispatlanamadığından bu talebin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 293,90TL harcın mahsubu ile bakiye 234,60TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.