Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1027 E. 2022/307 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1027
KARAR NO : 2022/307

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında, 01.04.2019 tarihli Personel Servis Taşıma Sözleşmesi’nin akdedildiğini; bu sözleşmeyle davacının, davalı şirketin ……… Havalimanı personelini taşıma işini üstlendiğini, iş bedeli ödemelerini içeren davacı faturalarının davalı tarafından hangi vadelerde ödeneceğinin sözleşmenin 7 nolu maddesinde düzenlendiğini, davacının sözleşmeyle üstlendiği edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, fakat davalının, sözleşmenin 7’inci maddesinde öngörülmüş olan ödeme sürelerine uymadığını; davacıya ödeme olarak ileri vadeli çekler verdiğini; davacının paraya ihtiyacı olduğundan bunları faktoring şirketlerine kırdırdığını, son olarak da davalının, taraflar arasındaki sözleşmeyi, 15.11.2019 tarihi itibariyle haksız olarak feshettiğini; gerek akdi ilişkinin devamı sırasında davalının borçlarını ihlal etmesi gerekse davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle davacının çeşitli zararlara uğradığını; şöyle ki; davalının, sözleşmenin 7’nci maddesinde öngörülmüş olan ödeme sürelerine uymadığını; davacıya ödeme olarak ileri vadeli çekler verdiğini; davacının paraya ihtiyacı olduğundan bunları faktoring şirketlerine kırdırdığını; bu yüzden davacının zarara uğradığını; davacının bu zararının tazmin edilmesinin talep edildiğini, davacının düzenlemiş olduğu iş bedelı faturalarının davalı tarafından sözleşmenin 7’nci maddesinde öngörülmüş olan vadelerde ödenmemesi nedeniyle davacının fatura alacaklarına geç kavuştuğunu ve bu yüzden davacının temerrüt faizi (vade farkı) alacağına hak kazandığını; davacının hak kazandığı gecıkme faizi alacaklarının davalı tarafından ödenmesinin talep edildiğini, ayrıca sözleşmenin normal süresi sona ermeden önce davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davacının, fesih tarihinden sözleşmenin normal olarak sona ermesi gereken tarihe kadarki kazancından (karından) mahrum kaldığını; davacının işbu kar mahrumiyeti zararının da davalı tarafından tazmin edilmesinin talep edildiğini belirterek, davalının verdiğini çeklerin faktoring şirketlerine vadesinden önce kırdırılmasından dolayı davacının uğradığı zararın, şimdilik 1.000 TL’lik kısmının davacıya ödenmesine, davalının vadesinde ödemediği fatura bedellerinden dolayı davacının hak kazanmış olduğu temerrüt faizi alacaklarının, şimdilik 1.000 TL’lik kısmının davacıya ödenmesine, sözleşmenin normal süresi dolmadan önce davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davacının mahrum kalmış olduğu kardan dolayı uğramış olduğu zararın (kar mahrumiyeti zararının), şimdilik 1.000TL’lik kısmının davacıya ödenmesine, toplam 3.000TL’lik davacı zararının, sözleşmenin haksız feshedildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin, 5 nolu maddesinde yer alan hükme istinaden davalı tarafından davacıya gönderilen 09.11.2019 tarihli e-mail mesajında yer alan fesih ihtarı ile, 15.11.2019 tarihi itibariyle feshedildiğini; dolayısıyla da sözleşme ihtarlı olarak feshedildiği (eylemli olarak feshedilmediği) için, davacının davalıdan, sözleşmenin zamanından önce feshedilmesinden dolayı uğradığını iddia ettiği kar mahrumiyeti zararını tazminini talep etmeye hakkı bulunmadığını, davalının çek ile yaptığı ödemeleri davacı kabul etmiş olup, dolayısıyla sözleşmenin akdedilip ödemelerin nakit olarak yapılmasının kararmaştırılmasından sonra; taraflar arasında yapılan yeni bir anlaşma ile ödemelerin çek ile yapılması hususunda tarafından anlaştığını ve davacının da bu anlaşmaya istinaden çek ile yapılan ödemeleri ihtirazı kayıtsız (çekincesiz) olarak kabul ettiğini; bu nedenle de davacının çekleri kırdırması nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararın tazminini talep etme hakkının bulunmadığını, davalının ödemelerini vadesinden sonra (gecikmeli olarak) yapmadığını; kaldı ki bir an için vadesinden sonra (gecikmeli olarak) yaptığı farz edilse bile, asıl alacaklara ilişkin olarak yapılan davalı ödemelerini, temerrüt faizi alacaklarına ilişkin hakkını saklı tutmadan tahsil etmiş olan davacının, kanun gereği temerrüt faizi alacağına ilişkin hakkını kaybettiğini, davacının, iddia ve talep ettiği gibi tazminat ve temerrüt faizi alacaklarına hak kazanamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi bilirkişi Hukukçu ………, bilirkişi Mali Müşavir ……..’e tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş oldukları 27/11/2020 tarihli raporunda “Davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi alacaklara hak kazanamadığını” teknik kanaati olarak belirtmişlerdir.
Tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda bilirkişi heyetine Lojistik Taşıma Hukuku bilirkişisi eklenerek bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, bilirkişi Hukukçu ……… , bilirkişi Mali Müşavir …….. ve Taşıma Hukukçusu ……… ‘in düzenlemiş olduğu 01/02/2022 tarihli raporlarında “Fesih tarihi ile sözleşme bitim tarihi arasındaki davacı tarafından yapılan muhtemel masrafların mahsubu ile kazanacağı net gelirin 11.247,38TL olabileceğini” teknik kanaati olarak belirtmişlerdir.
Davacı taraf davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını da yatırmış olması nedeniyle ıslah talebi kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Dava alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; tarafların sözleşmeye dayalı ticari ilişki içerisine girdikleri, davacı tarafın sözleşme nedeniyle taşıma işi yaptığını iddia ettiği ancak hak edişlerinden haksız kesinti ve haksız fesihin olduğunu iddia ettiği, bundan dolayı uğradığı zararı talep ettiği, davalı tarafın ise haklı olarak sözleşmeyi fesih ettiklerini ve haklı olarak da hak edişten kesinti yapıldığını iddia edildiği, tarafların karşılıklı yükümlülüklerin sözleşmeye uygun ifa edilip edilmediği, ifa sırası, ayrıca feshin haklı olup olmadığı, zarar oluştu ise zararın ne kadar olduğu noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay …….. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2014 tarih, ……. E- ……. K. İlamında; sözleşmede herhangi bir sebep gösterilmeksizin fesih hakkının bulunduğuna dair bir hüküm olması halinde dahi, sözleşmenin feshi için haklı bir sebebin bulunması gerektiği belirtilmiştir. İş bu Yargıtay İlamından yola çıkarak davalının sözleşmenin 5. Maddesine dayanarak sözleşmeyi feshettiğinin anlaşıldığı, başkaca haklı bir sebep gösterilmediği, bu sebeple davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiği kanaatine varılarak, davacının sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle fesih tarihi ile sözleşme bitim tarihi arasındaki yaptığı muhtemel masrafların mahsubu ile kazanacağı net geliri talep edebileceği, diğer talepleri davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varılarak bu hususta ek bilirkişi raporu aldırılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 11.247,38TL hesaplanarak bu miktar yönünden davanın kısmen kabulü ile; 11.247,38TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 11.247,38TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 768,30TL ilam harcından peşin alınan 51,24TL harcı ve 2.600,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.882,93TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 44,40TL Başvuru Harcı, 768,30TL ilam harcı olmak üzere toplam 812,7‬0TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 104,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.504,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 187,75TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 98,97 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.221,03 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.131,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde ……… Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022
Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.