Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1002 E. 2023/123 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1002 Esas
KARAR NO : 2023/123

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 09/02/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 23/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, şirkette ortak olmakla birlikte aynı zamanda diş hekimi olarak çalıştığını, şirkette %10 oranında hissedar olduğu halde şirkette alınan kararlarda kendisinin söz sahibi olmadığını, şirketin herhangi bir kar dağıtımı yapmadığını, şirkette yapılan usulsüzlükler kapsamında haklı nedenle şirketin feshine, bu talep kabul edilmez ise, müvekkilinin ayrılma payı belirlenerek şirketten çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirketin haklı nedenle feshini gerektirir herhangi bir neden bulunmadığını, davacının yapılan genel kurul toplantılarına katılarak hazirun cetvellerini imzaladığını, işçilik hakları olarak alacaklarının kendisine ödendiğini, bu nedenlerle koşulları oluşmayan fesih istemli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde; şirketin merkez adresinin mahkememiz yargı sınırları içinde bulunduğu, bu bağlamda davaya bakma görev ve yetkisinin mahkememize ait olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamın celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı şirket aleyhine işçilik alacağından kaynaklı dava açtığı, yapılan yargılama sonucunda davacı tarafın işçilik alacaklarının ödenmesine karar verdiği anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde özetle; davacının davalı şirketin işlettiği hastanede diğer diş doktorları gibi fiilen çalıştığı, çalışması karşılığında diğer doktorlara yapılan ödemenin davacıya da yapıldığı, davacının şirket ortağı olup olmadığı hususunda bilgilerinin bulunmadığını, davacının şirket ortaklarıyla arasında herhangi bir ihtilaf veya çekişmeye şahit olmadıklarını maddi olaylara dayalı olarak beyan ve ifade etmişlerdir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 21/11/2022 tarihli ek raporlarında özetle; davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğunu, kayıtların davalı lehine delil niteliğinde bulunduğunu, şirket kayıtlarına göre davacının ayrılmasına karar verilmesi halinde ayrılma akçesinin 154.432,33-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalı şirket aleyhine TTK 531.maddesi gereğince haklı nedenle fesih ve tasfiye davası açtığı, haklı nedenle fesih hususunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği, gerek dinlenen davacı tanıkları, gerekse düzenlenen bilirkişi raporuna göre şirketin feshini haklı kılan herhangi bir nedenin davacı tarafından ispatlanamadığı, davacının şirket ortağı olmakla birlikte aynı zamanda şirketin işlettiği hastanede diş hekimi olarak çalıştığı, işçi işveren ilişkisi kapsamında işçilik haklarının Bakırköy …. İş Mahkemesi tarafından verilen kararla hüküm altına alındığı, davacının şirkete ait 04/09/2018 tarihli genel kurula iştirak ettiği, toplantıya ait hazirun cetvelini imzaladığı, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda şirketin kayıt ve defterlerinde herhangi bir usulsüzlüğün saptanmadığı, şirketin kar payı dağıtmama hususunun tek başına fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceği, bu hususa ilişkin genel kurul kararına karşı davacının dava açabileceği, bu bağlamda davacının asıl talebi olan şirketin haklı nedenle feshi ispatlayamadığından, terditli talep olan ayrılma akçesinin kendisine ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkartılmasını da isteyemeyeceğinden ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90-TL ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.