Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/988 E. 2020/146 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/988 Esas
KARAR NO : 2020/146

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 27/02/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 26/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı ….. YUMURT LTD ŞTİ, davalı şirketten olan alacağının yine dava dışı ….. YUMURTA LTD ŞTİ’ne temlik ettiği, ….. YUMURTA LTD ŞTİ tarafından davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, icra takibinden sonra Beşiktaş …. Noterliğinin 03/10/2018 tarih ….. yevmiye numaralı devir sözleşmesiyle alacağın müvekkili olan …’ye temlik edildiğini, davalı şirketin takip konusu borca haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı tarafın haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesin ve cevap dilekçesinin ıslahına yönelik dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkilinin dava dışı ….. YUMURTA’ya olan borcunun vadesi geldiğinde düzenli olarak ödediğini, muaccel olup da ödenmeyen borçları bulunmadığını, müvekkili ile ….. YUMURTA arasında düzenlenen sözleşmenin 13.maddesinde müvekkili şirketin açıkça yazılı izni olmadan alacağın devir ve temlik edilemeyeceğinin düzenlendiği, bu düzenlemeye rağmen dava dışı ….. YUMURTA’nın henüz muaccel olmayan alacağı önce dava dışı….. YUMURTA’ya temlik ettiği, ….. YUMURTA tarafından müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapıldıktan sonra da aynı alacağın devir yasağı bulunmasına rağmen davacı …’ye temlik edildiğini, yapılan temliklerin geçerli olmadığını, ayrıca davacı tarafa da muaccel olup da ödenmeyen borcun bulunmadığını, müvekkili şirketin icra takibinden sonra da vadesi gelen borçlarının muhatabı olan ….. YUMURTA’ya ödediğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve müvekkili lehine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde dava dışı ….. YUMURTA LTD ŞTİ tarafından davalı …… LTD ŞTİ aleyhine 1.451.341-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davalı tarafın itirazından sonra takip konusu alacağın icra aşamasında….. YUMURTA LTD ŞTİ tarafından 03/10/2018 tarihinde davacı …’ye temlik edildiği, temlikle ilgili muhtıranın da davalı tarafa 08/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi mali müşavir …… ‘a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 13/11/2019 tarihli raporunda davalı ile alacağı temlik eden ….. YUMURTA arasında düzenlenen sözleşmenin 13.maddesindeki devir ve temlik yasağının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, ancak takip tarihi itibariyle davalı tarafın dava dışı ….. YUMURTA LTD ŞTİ’ne 931.996,91-TL borçlu olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Her ne kadar davacı taraf icra takibine konu alacağa temellük ettiğinden bahisle davalı aleyhine itirazın iptali davası açmış ise de; davalı ile alacağı temlik eden dava dışı ….. YUMURTA LTD ŞTİ arasında düzenlenen tedarik sözleşmesinin 13.maddesinde “tedarikçi, şirketin önceden yazılı izni olmadan iş bu sözleşmeyi veya bu sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini hiçbir kurum veya kişiye devir ve temlik etmeyecektir. ” ibaresinin yer aldığı, dolayısıyla alacağın temliki yönünden yasak bulunduğu, söz konusu düzenlemenin alacağın temlikine engel olduğu (Yargıtay 15.HD 2016/2944 esas 2018/533 karar, Yargıtay 23.HD 2014/4318 esas 2015/5062 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere) mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı taraf devir yasağına ilişkin 13.maddenin son cümlesinde yer alan “şirket makul olmayan nedenlerle onaylamayı reddetmeyecektir” ibaresinin değerlendirilmesi gerektiğini, davalı tarafa gönderilen alacağın temlikine ilişkin ihtarnameye yönelik herhangi bir itirazının olmamasının zımmen devire muvafakat ettiği anlamına geldiğini iddia etmiş; sözleşmede açıkça yazılı iznin bulunmasının ön görüldüğü, alacağı devreden gerek ….. YUMURTA gerekse davacı …’nin bu yönde herhangi bir taleplerinin bulunmadığı, basiretli tacir gibi devir yasağına engel bir durumun bulunup bulunmadığının TBK 183.maddesi gereğince araştırmaları gerektiği, bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadan ve devir yasağına rağmen alacağın temellük edilmesinin geçerli olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın temlik yasağı bulunan alacağa basiretli tacir gibi herhangi bir şekilde araştırmadan TBK 183.maddesine aykırı olarak devraldığı, dava dışı ….. YUMURTA ile davalı arasında düzenlenen tedarik sözleşmesinin 13.maddesindeki devir ve temlik yasağının davacı yönünden de geçerli olduğu, sözleşmedeki açık düzenlemeye rağmen davalı tarafın temlike zımmen muvafakat ettiğinin kabul edilemeyeceği, 13.maddenin son cümlesinde yer alan makul olmayan nedenlerle onaylamanın reddedilmeyeceği düzenlemesinin ancak borçlu taraftan yazılı muvafakat istenip de olumsuz cevap verilmesi halinde dikkate alınacağı, olayımızda davalı tarafa sözleşmenin 13.maddesi kapsamında yazılı muvafakatı bulunup bulunmadığı yönünde herhangi bir müracaatın yapılmadığı, sonuç itibariyle davacı tarafın devir yasağı bulunan alacağa temellük etmekle alacaklı konuma geçemeyeceği dikkate alınarak açılan itirazın iptali davasının reddine; davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 17.528,58-TL harçtan, 54,50 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 17.474,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 83.597,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2020

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.