Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/956 E. 2019/66 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/956 Esas
KARAR NO : 2019/66

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 04/10/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı eğitim kurumuna çocuğunun dershane ücretinin teminat olarak boş şekilde bono düzenleyerek teslim ettiğini, ancak müvekkilinin eğitim hizmetini almadan dersahanelerin kapatıldığını, buna rağmen bedelsiz senedin takibe konduğunu, senet metninde bedelin nakden af olunduğunu yazıldığını, oysa davalı borç verme işi ile uğraşmadığı gibi müvekkilinin ve dershane borcunun olmadığını, buna rağmen senedin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında takibe konduğunu ileri sürerek müvekkilinin 15.09.2015 vade 06.09.2014 tanzim tarihli bono nedeni ile ve takip nedeni ile davalı borçlu olmadığının tespitine %40 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakma görevin Tüketici Mahkemesi ait olduğunu, davacının müvekkili kurumda 5,5 ay eğitim hizmeti aldığını, alınan hizmet karşılığı bononun takibe konduğunu savunarak davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takip nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı yan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında; keşidecisi davacı olan davacı, lehtarı davalı olan 06.09.2014 düzenleme tarihli, 15.09.2015 vade tarihli 2.800,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak 1.000,00-TL asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam; 1.310,00-TL’nin tahsili amacı ile takip başlatmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
6100 Sayılı HMK.nun 1. Maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan kanun her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Kanunun 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmış olup, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemini tanımlamıştır. Aynı kanunun 73.maddesinde Tüketici Mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş, buna göre tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 6502 Sayılı Kanunun 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” düzenlemesiyle Tüketici Mahkemelerinin görev alanı genişletilmiştir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusu, tüketici işlemi olup,eğitim hizmeti nedeni ile düzenlenen bononun bedelsiz olup/ olmadığının uyuşmazlık konusu olduğu görülmüştür. Tüketici kanunundan kaynaklanan bonoda özel şekil şartı bulunmakta olup, gerek bononun şekil şartına uygun şekilde düzenlenip/ düzenlenmediği ve bononun bedelsiz olup/ olmadığı, davalı tarafça hizmetin verilip/ verilmediği değerlendirilmesi görevi Tüketici Mahkemesi’ne aittir. Bu nedenle mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır