Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 E. 2019/1227 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/943 Esas
KARAR NO : 2019/1227

DAVA : Sözleşmenin İptali – Alacak
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 14/11/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/10/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava konusu ….. İNŞ. TAAHHÜT SAN. VE TİC. LTD ŞTİ’ndeki 1/2 oranındaki hissenin 1.500.000-TL karşılığında müvekkiline devredildiğini, devir sözleşmesinin noterde yapılıp bedelinin de davalıya ödendiğini, devir sözleşmesinden 2 gün önce dava konusu şirkete ait kooperatif hissesinin dava dışı 3.kişilere devredildiğini, dava konusu şirketin işletme konusu olan petrol istasyonunun ….. ilçesi ….. Mahallesinde kain …. nolu parsel üzerinde bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu arsa nedeniyle hisse devraldığını, taşınmaz maliki olan kooperatifteki hissenin devredilmiş olması nedeniyle müvekkilinin içi boş şirket hissesini devralmak durumunda kaldığını, şirket ortakları ile davalının hileli davranışlar nedeniyle müvekkilinin aldatıldığını, bu nedenlerle taraflar arasında düzenlenen Bakırköy …. Noterliğinin 01/03/2017 tarih …. yevmiye numaralı hisse devri sözleşmesinin iptali ile sözleşme kapsamında ödenen 1.500.000-TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davanın hile nedenine dayalı olarak açıldığını, bu nitelikteki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini, sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle öncelikle davanın bu nedenlerle reddedilmesi gerektiğini; ayrıca davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının gerekli araştırmayı yaparak şirketin kayıtlı olan 3.000.000-TL’lik sermayesinin 1/2’sine tekabül eden 1.500.000-TL ödemek suretiyle hisse devraldığını, davacının davasına dayanak yapmış olduğu arsanın rayiç değerinin 25.000.000-TL civarında olduğunu, bu kıymetteki bir taşınmaza sahip şirketin 1/2 hissesinin 1.500.000-TL karşılığında satılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf TBK 39.maddesine göre davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını iddia etmiş ise de; kooperatif hissesinin devrinin öğrenme tarihinin 04/01/2018 olduğu dikkate alınarak davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Petrol istasyonuna ait taşınmaza ilişkin tapu kaydının celp ve tetkikinde taşınmazın dava dışı ….. SANAYİCİLERİ TOPLU İŞ YERİ YAPI KOOPERATİFİ adına kayıtlı olduğu, taşınmazın dava konusu şirket adına kiralandığı, kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, taşınmaz maliki olan kooperatifteki şirket hissesinin ise şirket yetkilisi olan …. tarafından 27/02/2017 tarihinde dava dışı 3.kişilere devredildiği anlaşılmıştır.
Taşınmazın bulunduğu mahalde keşif yapılmış, keşif mahallinde hazır bulunan bilirkişi heyeti …. ve …. düzenlemiş oldukları 20/09/2019 tarihli raporlarında davalı şirketin faaliyetini sürdürdüğü petrol istasyonunun üzerinde bulunduğu taşınmazın şirket hissesinin devredildiği 01/03/2017 tarihi itibariyle rayiç değerinin 27.000.000-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı üzerinde ipotek ve hacizden kaynaklı toplam yükümlülüklerin de 7.050.648-TL olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde; davacı tarafın dava konusu şirketteki hisseyi devralmadan önce kendisinin de aynı işle iştigal etmesi nedeniyle gerekli araştırmaları yaptığını, hatta 3.kişilerden profesyonel yardım aldığını, devralacağı hissenin kendisi yönünden verimli bir yatırım olacağı kanaatiyle hareket edip dava konusu şirkete ortak olduğunu maddi olaylara dayalı olarak beyan ve ifade etmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine, kendisine devredilen şirket hissesi sözleşmesi kapsamında aldatıldığını, davalının hileli davranışlarıyla şirketin hissedarı olduğu kooperatifteki hissenin 3.kişilere devredilmesi nedeniyle şirketin faaliyetini sürdürdüğü taşınmazın da el değiştirmesinden dolayı zarara uğradığını ve bu bağlamda devri sözleşmesinin iptaliyle 1.500.000-TL’nin tahsilini talep ettiği, duruşmada dinlenen tanıkların maddi olaylara dayalı beyanlarına göre davacı tarafın dava konusu şirketle ilgili gerekli araştırmaları yapıp hisse devraldığı, kooperatif hissesinin devrinde davalının herhangi bir dahlinin bulunmadığı, devir işleminin şirket yetkilisi olan dava dışı …. tarafından gerçekleştiği, davalının kooperatif hissesini devreden … ile birlikte hareket ettiği hususunda dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, ayrıca taşınmazın devir tarihi itibariyle belirlenen değeri ile davacının hisse devri için yapmış olduğu ödeme arasındaki fahiş fark dikkate alındığında ve davacının da şirketin kayıtlı sermayesi olan 3.000.000-TL üzerinden 1/2 hisseye tekabül eden 1.500.000-TL ödemek suretiyle şirkete ortak olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın hileli davranışlarıyla davacının iradesini fesada uğrattığına ilişkin kesin ve inandırıcı delil sunulamaması nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Peşin alınan 25.616,25-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 25.571,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilleri için AAÜT’ne göre belirlenen 68.950,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.