Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/910 E. 2022/520 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/910 Esas
KARAR NO : 2022/520

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili tarafından söz konusu bonoya ilişkin olarak davalının kardeşi ……’a aracı devretmek suretiyle ödeme yapıldığını ve borç kapanmış olmasına rağmen davalı tarafından işbu bono dayanak gösterilerek müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcu olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalışılmış olmasından dolayı başlatılan takibin tedbiren durdurulmasına ve müvekkilin araçları ve gayrimenkulleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına ve müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu icra takibi dayanağı senet tartışmaya yer vermeyecek şekilde davacı / borçlu tarafın kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren kambiyo senedi olduğunu, tanzim tarihi 12.01.2018 tarihi olup ödeme günü ise 12.03.2018 tarihi olup , yani yukarıda belirtilen davacı tarafın dayanak kabul ettiği 29.12.2014 tarihli belgeden yaklaşık 4 yıl sonra tanzim edilmiş bir bono olup davacı tarafın iddia ettiği belgeler ile bir ilgisi bulunmadığını, davacı tarafın bonoya herhangi bir itirazı da söz konusu olmadığını, belirtildiği üzere bono davacı / borçlunun kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içeren ve davalı / alacaklı müvekkile borçlu olduğunu gösteren kambiyo senedi olduğunu, davacı tarafın bu şekilde yazılı belge / bono karşısında tanık dinletmesine de muvafakatlerinin olmadığını, tüm bunlara birlikte; davacı borçlu tarafın müvekkile dava konusu icra takibine dayanak olan bonodan başkaca da borçları bulunmadığını, bunlardan kaynaklı olarak da davalı / alacaklı müvekkilin dava konusu icra takibine dayanak bonodan başkaca alacakları da mevcut olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre söz konusu bononun …… plakalı aracın satımı gerçekleştikten sonra bedelsiz kalacağının belirtildiği, sözleşmenin her iki tarafça da imzalandığı, araç satımının … kardeşi …… adına yapıldığı, ……’un aracı kardeşi adına devraldığını kabul ettiği, sözleşmede belirtilen araç plakası ile devredilen araç plakasının aynı araca ait olduğu, sözleşme gereklerinin yerine getirildiği, buna göre senedin bedelsiz kaldığının kabulü gerektiği, senet üzerindeki imzaya itiraz olmadığından imza incelemesine gerek bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bedelsiz kalan senedi kullanma suçu nedeniyle Bakırköy ,….. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında; “Katılan ile sanık arasında alacak verecek ilişkisine istinaden, ”borçlusu ……., düzenleme tarihi 12.01.2018 ve ödeme tarihi 12.03.2018 olan 34.455 tl tutarlı, alacaklısı ise … olan senedin düzenlenerek katılan tarafından imzalanıp, alacaklı olan …a verildiği, Senet borcuna karşılık, katılana ait …… plakalı aracın devri, sanığın kardeşi ……’a yapılıp aralarında alacak verecek ilişkisi kalmadığına dair yazılı protokol yapıldığı, protokol gereği verilen senedin, katılanın eşine iade edilmesi gerektiği, sanığın ise gerçek senedi iade etme yerine, keşide yeri ve ödeme tarihi yazılmadığı için resmi belge haline gelmemiş senet görünümü verilen belgeyi müştekinin eşine iade ettiği, Uhdesinde tuttuğu gerçek senedi de, bedeli karşılıksız kaldığı halde, Bakırköy ….. icra müdürlüğünün …… sayılı dosyası ile takibe koyduğu, sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan dava açıldığı sanığın savcılık ifadesinde katılanan iddia ettiği senet ile kendisinin icra takibine konu ettiği senedin ilgisinin olmadığı katılandan almış olduğu senedi kimseye teslim etmediğini beyan ederek suçlamayı kabul etmediği, dosya içerisindeki 11/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu 1 ve 2.nolu senedin ön yüzündeki yazı ve rakamlar ile mevcut mukayese yazı ve rakamların sanığın el ürünü olduğu, tarafların soruşturma aşamasında uzlaşamadığı, dosya içerisindeki yazılı protokol, taraf beyanları, bilirkişi raporu, birlikte değerlendirildiğinde sanığın bedelsiz kalmış bir senedi kullanarak üzerine atılı suçu işlediği sabit görülmüştür.” gerekçesiyle TCK’nun 156/1.maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda ) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre söz konusu bononun …… plakalı aracın satımı gerçekleştikten sonra bedelsiz kalacağının belirtildiği, sözleşmenin her iki tarafça da imzalandığı, araç satımının … kardeşi …… adına yapıldığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ayrıca TMK.nun 2. maddesine göre iyiniyetin korunması gerekmektedir. Tüm dosya kapsamına göre; devir gerçekleştiği halde senedin takibe konmasında davalının kötüniyetli olduğu da değerlendirilmiştir.
Buna göre davacının söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davalının senet bedelinin %20si oranında kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminat talebinin kabulü ile senet bedelinin %20’si olan 7.691,00TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.626,86TL ilam harcından peşin alınan 693,74TL harcın mahsubu ile bakiye 1.933,12TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 124,00TL posta masrafı, 35,90TL başvuru harcı, 693,74TL peşin harç olmak üzere toplam 853,64TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.768,25TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır