Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2019/151 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/865 Esas
KARAR NO : 2019/151

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu 18/07/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …. İlçesinde …. ilaç ticareti ile uğraştıklarını, cari hesap borcunun davalı şirketin banka hesaplarına ödenmesine rağmen teminat olarak verilen bonoların …. …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konduğunu, ancak senet borçlarının ödendiğini ileri sürerek takibin tedbiren durdurulmasına, takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önce icra mahkemelerinde açılan davanın reddine karar verildiğini, davacıların birden fazla ticari ilişkiye dayalı olarak müvekkiline borçlu olduklarını bu nedenle alınan kambiyo senetlerinin takibe konduğunu, Bakırköy …. ATM.’nin … esas sayılı dava dosyasında alınan raporla 57.365,23-TL borcun bulunduğunun belirlendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Bakırköy …. . İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davalılar aleyhine 3 adet bonoya dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür. Düzenlenen bonoların keşidecisi…olup, dosya kapsamındaki bonoların üzerinde teminat bonosu olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmüştür. Diğer davalı ise dosyada bulunan icra kafeleti nedeniyle aynı dosyada takip yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan ön incelemede; bonoların teminat bonosu olarak verilip verilmediğinin tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek inceleme günü olarak 14.12.2018 tarihli belirlenerek bilirkişi için takdir edilen delil avansının ödenmesi için kesin süre verilmiştir. Bono, kural olarak bir borçlan aracı olup, taraflar arasındaki ticari ilişkide dikkate alınarak bononun teminat bonosu olup/ olmadığı teminat bonosu ise yapılan ödemeler dikkate alınarak takip konusu bonolar nedeniyle davalıların borçlu olup/ olmadığını, hesaplama yapılarak belirlenmesi gerekmektedir. Konunun çözümü hakimlik meslek bilgisi ile mümkün görülmediğinden bu hususta bilirkişi incelemesi yapılması zorunlu olup, esasen davacı delilleri arasında da bilirkişi incelemesi bulunmaktadır. Bilirkişi incelemesi için HMK.’nın 140. Maddesi gereğince ön inceleme oturumunda süre verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi avansı belirlenip sonuçlarıda hatırlatılarak avansın yatırılmaması halinde mevcut şekli ile karar verileceği davacı vekiline ihtar edilmiş olup, 20.1.2018 tarihli oturumdan 12.02.2019 tarihli oturuma kadar bilirkişi avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında müvekkilinin bir kısım sorunları nedeniyle avansın yatırılmadığını bildirerek ek süre talep etmiş ise de, mahkemece verilen kesin süreye rağmen gereklerinin yerine getirilmemesi diğer taraf yönünden usulü kazanılmış hak oluşturacağından ve dosyada birden fazla davacı bulunduğundan davacı vekilinin iddiasına itibar edilmemiştir.
HMK.324. Maddesi gereğince taraflardan her birinin ikame ettiği delil için mahkemece verilen süre içerisinde delil avansına ödemesi aksi halde sunulu delilin ikamesinde vazgeçilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen bilirkişi avansının yatırlaması nedeni ile bilirkişi incelemesinin yapılamaması nedeni ile bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı, teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile belirtilen hesaplamanın mahkememizce de yapılamayacağı anlaşılmakla davacıların kanıtlanamayan davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Takibin durdurulmamış olması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 1.095,73-TL harcın mahsubu ile 1.051,33-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 7.407,71-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı davacı yönünden kesin davalı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır