Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/858 E. 2019/945 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/858 Esas
KARAR NO : 2019/945

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
KARAR YAZIM TARİH : 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibinde takip konusu 90.000,00TL2lik bono kapsamında davalıya toplam 41.000,00TL bedelin ödenip buna ilişkin 9 adet ödeme dekontunu 05/07/2018 tarihinde ilgili icra dairesine sunarak konulan hacizlerin fekkinin talep edildiğini ancak icra müdürlüğünce ödemenin bono kapsamında yapılıp yapılmadığının yargılamaya gerektirdiği gerekçesiyle talebin red edildiğini, davalıdan takibe konu bono kapsamında borç aldığını ödeme yaptığını bunun dışında aralarında herhangi bir ticari veya hukuki ilişki bulunmaması nedeniyle ödemelerin bono kapsamında yapıldığının açık olduğunu, ileri sürerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibin duruldurulmasına borçlu olmadığı 44.852,29TL’nin alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına, takip nedeniyle daha önce yapılan 41.000,00TL kadar borçlu olmadığının tespitine ve yapılan ödemelerin tarihleri de dikkate alınarak takip dosyasındaki ödemelerin hesaplanarak fazla ödemelerin iadesine, %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın açıldığı Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı aleyhine 07/09/2015 düzenleme, 31/12/2017 vade tarihli 90.000,00TL’lik bono ve ferilerinin tahsili amacıyla 03/01/2018 tarihinde toplam 90.342,12TL’nin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacının bir kısım ödemeleri gerekçe göstererek hacizin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin yargılamayı gerektirdiğini bildirerek talebin reddine karar verildiği, dosyadaki borcun tamamının tahsil edildiği reddiyat ve tahsilat makbuzlarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava davacının kambiyo senedine dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve yapılan fazla ödemenin istirdatı işlemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasında takibe konu kambiyo senedi vasfını taşıyan 07/09/2016 düzenleme 31/12/2017 vade tarihli 90.000,00Tl bedelli bononun davacı tarafından düzenlendiği sabit olup uyuşmazlık davacı tarafından 19/02/2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan ödemelerin senedin mahsuben yapılıp yapılmadığı ve bu ödemelerin dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafça belirtilen dilekçe ekinde sunulan makbuzlar incelendiğinde 05/04/2017 tarihli ….. Bankası makbuzunda 2.000,00TL ödeme yapıldığı herhangi bir açıklama yapılmaksızın mart ibaresinin yazıldığı, 28/02/2017 tarihli 2.000,00TL’lik dekont da şubat ayı aidatı,19/07/2017 tarihli dekont da nisan ayı aidatı, 31/01/2017 tarihli dekont da ocak 2017 ayı aidatı, 29/12/2016 tarihli dekont da aralık ayı, 11/11/2016 tarihli dekont da ekim ayı ödeme 28/09/2016 tarihli dekont da eylül ayı senet açıklaması, 02/09/2016 tarihli senedin düzenlenmesinden önceki tarihi taşıyan makbuzda ise ağustos ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından ibraz edilen ve takip tarihi olan 03/01/2018 tarihinden sonra yapılan 22/06/2018 tarihli 50.000,00TL’lik ödemenin icra dosyasında mahsuben yapıldığı aynı şekilde 21/06/2018 tarihli ödemenin senedi istinaden yapıldığı, 05/07/2018 tarihli makbuzla 15.984,00TL , 2018/13 sayılı icra dosyası açıklaması ile 44.582,29TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Son yapılan ödemelerde 44.852,29TL’lik ödeme, 15.984,00TL’lik ödeme, 50.000,00TL’lik ödeme icra dosyasına yapılmış olup 21/06/2018 tarihli 25.000,00TL’lik ödemenin buna ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Mahkememizce yapılan ödemeleri de değerlendirilerek davacının alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacının davalının banka hesabına toplam 89.000,00TL, icra müdürlüğüne ise 44.852,29TL ödeme yaptığı bu nedenle fazladan yapılan 43.233,86Tl ödemenin istirdadının gerektiği belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde, taraflar arasında ticari ilişkide 90.000,00TL’lik bononun dışında da çeşitli borç paralar verildiğini bu borçlara ilişkin bonolar düzenlendiği, bonolara ilişkin ödemelerin zaman zaman eft banka aracılığıyla veya elden ödenmesi üzerine bonoların iade edildiğini bu kapsamda davacının 2017 aralık ayında 90.000,00TL’lik bono ile 25.000,00TL2lik bonoyu ödeyemeyeceğini ve ertelemek istediğini beyan ettiğini, bu kapsamda yapılan ödemelerin 25.000,00TL’lik bonoya ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davacı tarafın yaptığı tüm ödemelerin dava konusu bono kapsamında yaptığını ileri sürmesine rağmen yapılan 02/09/2018 tarihli ödemenin bononun düzenleme tarihinden önce olduğu ayrıca yapılan 2.000,00’er TL’lik diğer ödemelerde de bu bononun açıkça göstertilmemesi ve özellikle 25.000,00TL’lik ödemenin senede istinaden yapıldığının belirtilmesi ve davalı tarafça başka ticari ilişkilerin bulunduğunu ödemelerin bu senetlere mahsuben yapıldığının savunulması karşısında ödemelerde açıkça bu bonodan söz edilmemesi nedeniyle takip dosyasına yapılan ödemeler dışındaki ödemelerin takip konusu bono nedeniyle yapıldığı davacı tarafça kanıtlanmamıştır. Bu tür davalarda davalı taraf senede dayandığı için ödemeleri bu senede karşılık yapıldığını davacı tarafça kesin delil ile kanıtlaması gerekir. HMK’nın 191. Maddesine göre ispat yükü kendisine düşmeyen taraf, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf ispat yükünü üzerine almış sayılmaz. Belirtilen maddenin değerlendirilmesinde ispat yükünün, yani ödemelerin bu bonoya dayalı yapıldığını ispatlaması yükü davacıda olup özellikle bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davalının yapılan ödemelerin başka senetler için yapıldığına ilişkin savunması ispat yükünün değiştirilmesine yol açmaz, esasen senedin keşide tarihinden önce ödeme yapılması, bir kısım ödemelerde senetten söz edilmemesi ve özellikle 25.000,00TL ödeme ile davalı savunmasının uyuşması karşısında davacının davasının kesin delil ile kanıtlamadığı anlaşılmakla sabit görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 700,18TL harcın mahsubu ile bakiye 655,78TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.860,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra bilirkişi ücreti ödendikten sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.