Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/849 E. 2020/416 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/849 Esas
KARAR NO : 2020/416

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 08/10/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava yönünden mahkememize sunmuş olduğu 10/09/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında tahakkuk eden alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… takip sayılı dosyası ile 2.562.300,95-USD üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, davalı tarafın haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava yönünden Bakırköy ……. ATM’ye sunmuş olduğu 05/10/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında ticari ilişki kapsamında tahakkuk eden 270.000-USD alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalıların haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, davalıların haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy …… ATM …… EK sayılı ilamıyla birleştirme kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş; yargılamaya mahkememizin …… esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davalılar vekili asıl ve birleşen dava yönünden dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davacı tarafın itirazın iptali davasını açmakta aktif husumetinin bulunmadığını, nitekim davacı şirket ile ihbar olunan ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ arasında düzenlenen 30/07/2018 tarihli sözleşme ile dava konusu yapılan icra dosyalarındaki alacaktan feragat edildiğini ve söz konusu takip alacaklarının ihbar olunan şirkete temlik edildiğini, alacağı temellük eden ihbar olunan şirket tarafından alacağın kendilerine ödenmesi yönünde ihtarname çekildiğini, söz konusu alacağın ihbar olunan şirkete ödenmeye devam ettiğini, bu bağlamda davacı tarafından açılan asıl ve birleşen davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra takibine konu icra dosyalarının celp ve tetkikinde; davacı tarafından davalılar aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde takiplere itiraz ederek takiplerin durmasına sebebiyet verdiği, icra takibinden sonra ancak dava tarihlerinden önce davacı şirketin icra dosyalarının numaraları da açıkça belirtilmek suretiyle 30/07/2018 tarihli sözleşme ile işbu alacaklarından feragat edip alacaklarını ihbar olunan ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’ye temlik ettiği sabittir.
Her ne kadar davacı taraf müvekkili şirket ile ihbar olunan şirket arasında düzenlenen 30/07/2018 tarihli sözleşmenin yapılan ödemeler kapsamında içeriğinin değiştirildiğini, sözleşme kapsamında devredilen taşınmazın rayiç değeriyle yapılan ödemeler arasında aşırı fark bulunduğunu, dolayısıyla feragat ve temlik içerikli yazılı sözleşmenin artık geçerli olmadığını, bu nedenlerle itirazın iptali davası yönünden mahkemece değerlendirme yapılmasını talep etmiş ise de; dosyaya sunulan ve inkar edilmeyen 30/07/2018 tarihli yazılı sözleşmenin geçerli olduğu, söz konusu sözleşmeye göre davacı tarafın takip konusu icra dosyalarındaki alacaktan feragat edip alacağın ihbar olunan ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’ye temlik edildiği, temlik sözleşmesinin yazılı olması nedeniyle geçerli olduğu, temlik sözleşmesine göre alacağı temellük eden ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’nin alacağını davalı borçlu tarafa çekmiş olduğu Afyon Karahisar ……. Noterliğinin 08/01/2019 tarih …… nolu ihtarnamesi ile talep ettiği, dolayısıyla davalı borçlunun alacağı temellük eden ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’ye ödeme yükümlülüğünde bulunduğu ve bu bağlamda davacı tarafın alacağın temlikine ilişkin 30/07/2018 tarihli sözleşmenin fiili olarak değiştirildiği ve temlikin geçersiz olduğu yönündeki beyanlarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
İtirazın iptali davalarının 30/07/2018 tarihli temlik sözleşmesinden sonra açıldığı, bu bağlamda dava açma hakkının alacağı temellük eden ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’ye ait olduğu, yargılama sırasında temlik olmadığından olayımızda HMK 125/2 maddesinin de uygulanamayacağı; davacı tarafından dosyaya sunulan iddianamede anlatılan olayın ve atılı suçlamanın 4.323.590,23-USD bedelli bonoya ilişkin olup söz konusu yargılamanın mahkememiz dosyası yönünden sonuca etkili olmayacağı; temlik sözleşmesine göre davacının fazladan ödeme yaptığı veya ihbar olunandan alacağı bulunduğu yönündeki iddiası mevcut ise, bu iddiasını ancak temlik sözleşmesinin tarafı olan ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’ye karşı ileri sürebileceği, nitekim sözleşmenin tarafları arasında bu kapsamda İstanbul Anadolu ……. ATM ……. esas sayılı dava dosyasının mevcut olduğu, sonuç itibariyle davacı tarafın işbu itirazın iptali davalarını açabilmesinin fiili olarak geçersiz olduğu iddia edilen 30/07/2018 tarihli temlik sözleşmesinin kesinleşmiş mahkeme kararıyla iptali koşuluna bağlı olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; itirazın iptaline konu olan icra takip dosyalarındaki alacağın, icra dosya numaraları da açıkça belirtilmek suretiyle davacı şirket tarafından 30/07/2018 tarihli yazılı temlik sözleşmesi ile alacaklardan feragat edilerek ihbar olunan ….. HİZMETLERİ TİC. AŞ’ye temlik edildiği, yazılı temlik sözleşmesinin halen geçerli olduğu, sözleşmenin iptaliyle ilgili herhangi bir dava da açılmadığı, davacı şirketin dava açılmadan önce icra dosyasındaki alacakları temlik ettiği dikkate alınarak itirazın iptali davasını açmakta aktif davacı sıfatı bulunmadığı (Yargıtay 15.HD 2015/1583 – 2100 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere) değerlendirilerek asıl ve birleşen dava yönünden davacının açmış olduğu her iki davanın da aktif davacı sıfatı bulunmadığından reddine, davalıların kötü niyet tazminat isteminin de koşulları oluşmadığından keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı davacının aktif davacı sıfatı bulunmadığından REDDİNE,
2-Davalıların kötü niyet tazminat istemlerinin de koşulları oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 231.998,57-TL harçtan, 54,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 231.944,17-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
7-Peşin alınan 23.418,51-TL harçtan, 54,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 23.364,11-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.