Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/84 E. 2018/664 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/84 Esas
KARAR NO : 2018/664

DAVA : Alacağın Temlikinin İptali
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 31/05/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı mahkememize sunmuş olduğu 19/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; kendisinin davalı …LTD ŞTİ’nin ortağı olduğunu, diğer ortak olan ve aynı zamanda şirketi temsil yetkisine sahip …’nun şirkete ait alacağı akrabası olan diğer davalı …’ya temlik ettiğini, yapılan temlikin muvazaalı olduğunu, zira ortağı olduğu şirketin davalı olan Sıddık’a herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle şirketin aleyhine yapılan temlik işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, alacağın temliki koşullarının mevcut olduğunu, ayrıca davacının şirket ortağı olarak usulüne uygun olarak yapılan temlik işleminin iptalini talep edemeyeceğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde dava konusu yapılan temlik işleminin mevzuata uygun olduğunu, şirket ortakları arasında mevcut olan ihtilafın kendisine yansıtılamayacağını, ayrıca davacının böyle bir dava açmaya hak ve yetkisinin bulunmadığını, bu bağlamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu icra dosyalarının celp ve tetkikinde davalı …’nun temellük ettiği alacaklarla ilgili dava dışı borçlular aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, bir kısım takiplere borçluların itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın dava konusu yaptığı alacağın temlikine ilişkin belgelerin tetkikinde davalı şirketin yetkili temsilcisi olan … tarafından Noter’de yapılan sözleşme ile şirket alacağının diğer davalı …’ya temlik etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından ortağı olduğu şirkete ait alacağın şirket yetkilisi tarafından davalı …’ya yapılan temliklerin muvazaa nedeniyle iptalini talep etmiş ise de, celp edilen belgelere göre temlik işleminin kanunda ön görülen koşullara uygun olarak yapıldığı, ayrıca temlik işleminin muvazaalı olduğu hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı, kaldı ki yapılan temlik işleminin muvazaalı yapıldığı kanıtlanmış olsa bile davacı tarafın şirket ortağı olarak böyle bir işlemin iptalini talep edemeyeceği, zira üçüncü kişinin danışıklı işlem ile haklarını zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların danışıklı işlem de bulunandan alacaklı olmaları ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerektiği (Yargıtay 11.HD 2009/12849 – 12249 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere), olayımızda davacının şirket ortağı olarak şirketten herhangi bir alacağı bulunduğu ve bu alacağın tahsilini engellemek için temlik işleminin yapıldığı hususunda herhangi bir iddiası bulunmadığı, davacının bu koşullarda ancak şirket yetkilisi olan … aleyhine şirketi zarara uğrattığından dolayı sorumluluk davası açabileceği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın dava konusu yapmış olduğu temlik işlemlerinin kanunda ön görülen koşullarda yapıldığı, davacının şirket ortağı olarak yapılan temlik işleminin şirketin alacağa temellük eden davalı …’ya herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle iptalini isteyemeyeceği, davacının, şirket ortağı olarak dava konusu yapılan temlik işlemi ile şirketi zarara uğrattığı iddia edilen şirket yetkilisi … aleyhine şirkete ödenmek üzere tazminat davası açabileceği, bu bağlamda davacı tarafından açılan davanın sübuta ermediğinden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine
Dair davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır