Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/838 E. 2021/1012 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/838 Esas
KARAR NO : 2021/1012

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinden Özetle; Müvekkilinin 28/07/2018 tarihinde İstanbul İli Esenyurt ilçesi ……. Mah. trfiğe kapalı yolda yürürken …… plakalı aracın aynası ile müvekkiline çarptığını ve yere düşen müvekkilinin üzerinden geçmesi sonucu ağır yaralandığını ve efor kaybına uğradığını, müvekkilin kusursuz olduğunu aracın trafiğe kapalı sokakta hızla manevra yaparak trafik kurallarını ihlal ettiğini, müvekkilinin bacağına platin takıldığını ve 14 yaşında olan müvekkilinin yürümekte güçlük çektiğini, davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre maddi tazminat miktarı hesaplanmasını, kaza nedeniyle tedavi süresince hareket edemediğini, yürüyemediğini, hareket özgürlüğünün kısıtlandığını bu nedenle manevi tazminat istediklerini, …… plakalı aracın ….. ZMMS poliçe numarası ile sigortalı olduğunu davalı sigorta limit dahilinde manevi tazminat bedelinin taraflarına ödenmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
Davalı…… Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin 7 aylık hamile eşiyle araçla seyir halinde iken 28/07/2018 Esenyurt ilçesinde trafik kazası geçirdiğini, söz konusu kazanın meydana geldiği yerin ana cadde olduğunu ve trafiğe kapalı bir yol olmadığını, tanık ifadelerine bakıldığında kazanın oluşu hakkında bilgi verdiğini, davacı asilinin beyanında yolun ortasında yürüdüklerini açıkça belirtiklerini, 28/07/2018 tarihinde 7 aylık hamile eşiyle ana cadde de seyrederken ara sokakta koşarak gelen davacı asilin duramayarak müvekkilin aracına sol ön kapıya ve aynaya seyir halindeyken çarptığını, müvekkilinin hemen aracı durdurduğunu, polis ve ambulansı aradıklarını ambulans ile birlikte …. Hastanesine davacı asili götürdüklerini, birlikte şikayetçi olmamaları nedeniyle kaza tutanağı tutmadıklarını, hastane polisi tarafından taraflara şikayetçi olup olmadıklarının sorulduğunu, şikayetçi olmadıklarını demeleri nedeniyle hiçbir işlem yapılmadığını, davacı asilin polise bizzat kendilerinin koşarak sokaktan çıktığını ve duramadığı için araca çarptığını söylediğini, müvekkilinin davacıyla bizzat ilgilendiğini, hastaneden çıkınca evinde ziyaret ettiğini, davacı asil ve ailesi ile bir sorun yaşanmadığını, davacı asilin amcası olduğunu söyleyen bir şahsın müvekkilini cep telefonu ile aradığını para talebinde bulunduğunu, olumsuz cevap verilmesi üzerine tehdit ettiğini, bu şahıstan …… olay numarası ile şikayetçi olduğunu, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
Davalı ……. Sigorta A.Ş. Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkil şirketin manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, davacı tarafın başvuru yapmadan iş bu davayı açtığını, davacı tarafın sigortalımız kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiği, müvekkil şirketin kusur oranında sorumlu olduğunu, sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, sakatlık oranı nazara alınması gerektiği, yeni trafik sigortası genel şartları gereğince hesaplamaların yapılması gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketinin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu,…… plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu teyit ettiklerini ve poliçede yazılı limitle sınırlı olduklarını, yetki yönünden reddini, haksız davanın reddini, Adli tıp Kurumundan rapor alınmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davacı küçüğün yaya konumunda olduğu, davalı……’nun araç sürücüsü olduğu, sigorta şirketinin de bu aracın ZMSS kapsamında sigorta şirketi olduğu anlaşılmıştır.
24/07/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde; mahkememizce alınan kusur raporunda davacının %75, davalının %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, kusur durumuna ilişkin itirazlar kapsamında ATK’den alınan raporda ise davacının %25, davalının %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için ATK Genel Kurulundan alınan raporda da davacının %25, davalının %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Buna göre; mahkememizce bu kusur durumu hükme esas alınmıştır.
ATK ilgili İhtisas Dairesinden maluliyete ilişkin rapor alınmış olup maluliyet oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Kusur ve maluliyet durumuna göre davacı küçüğün 14 yaşında olması nedeniyle geçici işgörmezlik zararının da bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle; davacı tarafın maddi tazminata yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve 2014/21-872 E., 2014/1086 K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle maluliyeti oluşmasa da geçici işgörmezlik durumunun olması, kusur oranı ve kaza nedeniyle duyduğu elem gibi hususlar dikkate alındığında manevi tazminat talebinde haklı olduğu görülmüş ve tarafların sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü, maluliyet durumu kapsamında hakkaniyete göre davalı…… aleyhine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Manevi tazminat yönünden davalı ……. Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-Manevi tazminat yönünden davalı…… aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/07/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı……’dan alınarak velayeten davacılara verilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 88,81TL harcın mahsubu ile bakiye 29,51TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden; davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden; davalı ……. Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden; davalı…… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı……’dan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,

10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı…… vekilinin yüzüne karşı davalı ……. Sigorta A.Ş vekilinin yokluğunda maddi tazminat talebi yönünden kesin, manevi tazminat talebi yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır