Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/83 E. 2019/1298 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/83 Esas
KARAR NO : 2019/1298

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARAR YAZIM TARİH : 03/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 6.230,14TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, alacağın varlığını, sunulan deliler ve ticari delillerle sabit olduğunu, müvekkilinin toptan veya perakende satış yapılan alışveriş merkezleri işlettiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin doğmuş alacakları için düzenlenen faturaların ve fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini, bunun yanı sıra sözleşmeden kaynaklanan gondol bedeli, kuruluş yıl dönümü bedeli, satış primi ve reklam primi faturaları sözleşmeye uygun şekilde düzenlenerek tebliğ edildiğini, sözleşmenin 6 ve 7.maddeleri uyarınca düzenlenen faturalar kapsamında müvekkilinin alacaklı olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirleneceğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin muamele merkezi ve sözleşmenin ifa yeri bakımından Bursa İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibe dayalı yapılan 30/08/2015 tarihli cari hesap ekstresinin takip ve davanın dayanağı olduğu bunun dışındaki bir belgeye dayalı olarak itiraztın iptali davasının görülemeyeceğini, ödeme emrinden borcun dayanağının gösterilmediğini, fatura örneklerinin bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu borcunun da bulunmadığını, sözleşme gereğinin davacının gondol hizmeti vermediğini daha önce sözleşmeye aykırı şekilde fatura düzenlemesi nedeniyle Bursa ….. Noterliğince keşide edilen 16/01/2015 tarih …… yevmiye nolu ihtarı ile sözleşmenin fesh edildiğini, ticari ilişkinin bulunduğu kabul edilse dahi davacının edimini yerine getirmemesi nedeniyle dava konusu bedeli talep edemeyeceğini savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 29/06/2017 tarihinde 6.230,14TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin 18/07/2017 tarihinde tebliği üzerine davalı tarafından 19/07/2017 tarihinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraza edilmesi soncu takibin durduğu dava ve itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmesi üzerine öncelikle İİK’nın 50.maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmiştir. Taraflar arasında yazılı satım sözleşmesi bulunmakta olup davacı taraf inkar edilmeyen sözleşmeden kaynaklı para borcunun tahsili amacıyla takip başlatmıştır. Bu durumda HMK’nın 10 ve TBK’nın 89.maddesi gereğince götürülecek borçlardan olan para borçları yönünden ifa yeri olan alacaklının yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz red edilmiştir. Aynı gerekçelerle mahkememizinde yetkili olması nedeniyle mahkememizin yetkisine yönelik itirazın da reddine karar verilmiştir.
Takibe ekli cari hesap ekstresi 15/12/2014 ile 31/08/2015 tarihlerini kapsamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen 01/01/2012 tarihli ticari şartlar anlaşması dosya içerisinde bulunmaktadır. Sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenini başlangıç tarihinin 01/01/2012 olduğu, mağaza açılış bedelinin her mağaza başına 400Euro yıl dönüm bedelinin ise 750Euro olduğu, gondol bedelinin 1.000Euro olduğu ve 2 adet mağaza gondol planlaması yapılacağı düzenlenmiştir. Sözleşmede davalı satıcı olarak yer almış olup sözleşmenin devam eden maddelerinde gondol bedeli, palet bedeli, iskonto ve özel fiyatların ne şekilde düzenleneceği özellikle 5 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Taraflarca cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi sunulmuş olup, uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenen gondol faturalarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin bütünü incelendiğinde gondol bedeli 1.000Euro olup 2 adet mağazada gondol kiralaması yapılacağı dolayısıyla 1 yıl içerisinde 2 defa fatura düzenleneceği mutabakatlaştırıldığı anlaşılmıştır. Önceki tarihlerde davacının fazla fatura düzenlemesi nedeniyle davalı tarafça sözleşme fesh edilmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yapılmış olup mali müşavir bilirkişi tarafından 25/09/2018 tarihli raporun incelenmesinde; davalı defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, 30/09/2014 tarihli 3.918TL’lik fatura ile aynı tarihli 3.418,31TL’lik faturaların kayıtlı olduğu 31/12/2014 tarihli gondol bedeli faturasında kayıtlı olmadığı, takip tarihi itibariyle davalının kayden 242,41TL alacaklı görüldüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimat raporundan sonra davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19/11/2018 tarihli raporun incelenmesinde; davacı defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve sahibi lehine delil olduğu, davacının ticari defterlerine göre kayden 6.230,14TL, davalının ise 242,41TL alacaklı olduğu, davacının kayıtlarında bulunup da davalı kayıtlarında olmayan 6.220,22TL’Lik faturaların 12/08/2014 tarihli 238,09TL’lik fatura, 01/04/2014 tarihli 2.646,58TL’lik fatura ile 31/12/2014 tarihli 3.334,28TL’lik fatura olduğu belirlenmiştir. Belirlenen faturalardan 31/12/2014 tarihli faturanın gondol bedelinin açıklamalı olduğu ancak faturanın tebliğ edilmediği diğer iki faturanın ise ibraz edilmediği, bu durumda davacı alacağının ispata muhtaç olduğu bildirilmiştir.
Gerçekten de dava dilekçesine ekli olan davacı tarafından düzenlenen ….. seri nolu 31/12/2014 tarihli 3.334,28TL’ bedelli gondol bedeli faturası davalıya tebliğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Bilirkişi raporunda belirlenen diğer iki fatura davacı tarafından sunulmamıştır.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde, iki adet faturanın davalı borçluya yapılan ödeme geçişine ilişkin olduğu, alacağın bu faturalardan kaynaklanmadığı, faturaların davalıya tebliğ edildiği bildirilmiştir.
İtiraz üzerine mahkememizce bilirkişiden ek rapor alınmış, düzenlenen 22/05/2019 tarihli ek raporun incelenmesinde; alacağın 3.418,31’er TL’Lik 30/09/2014 tarihli iki faturaya, 31/12/2014 tarihli 1 adet gondol faturasından kaynaklandığı ancak sözleşme gereğince 2 adet gondol faturası düzenlenmesi gerekirken 3 adet fatura düzenlendiği, davalı da kayıtlı olmayan diğer 2 faturaya ilişkin davacı iddialarının davalı kayıtlarıyla tespit edilmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamın8da davacı tarafından davalıya yılda 2 adet gondol faturası düzenlenmesi gerektiği bu kapsamda 30/09/2014 tarih 3.418,31’er TL’lik 2 adet fatura düzenlendiği bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak sözleşmeye aykırı şekilde düzenlenen 31/12/2014 tarih 3.334,28TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, sözleşmeye aykırı düzenlenen bu faturanın davalıya aleyhine borç doğuramayacağı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki cari hesap ve defterlerin toplam mutabakatsızlık miktarı 6.220,22TL olduğu, sözleşmeye aykırı bu faturanın mahsubu sonrası uyuşmazlığın davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 238.09TL’lik fatura 2.648,85TL’lik fatura yönünden de değerlendirilmesi gerektiği, bu fatura konusu mal veya hizmetin tesliminin davacı tarafından kanıtlanmadığı, 25/12/2018 tarihli dilekçede de alacağın bu faturalardan kaynaklanmadığı davacı vekilince belirtildiği bunun dışında taraflar arasında mutabakatsızlık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının sabit görülmeyen davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 75,25TL mahsubu ile bakiye 30,85TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.