Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/808 E. 2019/719 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/808 Esas
KARAR NO : 2019/719

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 20/06/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 17/08/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete peşin ödemeli kumaş satıldığını, satılan kumaşla ilgili 04/04/2018 tarihli fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin peşin olarak ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına ve hesaplanacak kur farkının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafından müvekkiline satılan kumaşların bedelinin 07/05/2018 tanzim tarihli 30/07/2019, 30/09/2019, 30/07/2020, 30/09/2020 vade tarihli 4 adet bono düzenlenerek ödendiğini, bonoların henüz vadesinin gelmediğini, bononun ödeme aracı olduğunu, henüz icra takip tarihi itibariyle muaccel olan herhangi bir alacak bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 04/04/2018 tarihli faturaya dayalı olarak faizli bakiye olmak üzere 307.707,22-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 25/04/2019 tarihli beyan dilekçesinde “malı teslim alan davalı peşin ödeme yapmamış ve malı teslim eden müvekkili şirket çalışanlarına teslim anında vadeli 4 adet bono vermiştir. Müvekkil şirket çalışanlarının ödemenin nasıl yapılacağına dair bir bilgisi olmadığı gibi müvekkil şirket yetkililerinin de teslim anında bono verildiğinden haberleri yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı vekilinin iş bu beyanı ve duruşma sırasındaki bu yöndeki beyanları dikkate alındığında alacağın dayanağını teşkil eden fatura bedelinin davalı tarafından düzenlenip davacı tarafa teslim edilen 4 adet vadeli bono ile ödendiği hususu sabit olmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine konu alacağın davalı tarafından düzenlenip davacıya teslim edilen vadeli 4 adet bono ile ödendiği, bonoların henüz vadesi gelmediğinden takip tarihi itibariyle muaccel olan alacağın bulunmadığı, kıymetli evrak niteliğinde bulunan bononun aynı zamanda ödeme aracı olduğu (Yargıtay …..HD …. -….. EK, …. esas ….. karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere) dikkate alındığında davalı tarafın icra takibine yönelik itirazının haklı olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde aynı zamanda kur farkının iadesinin istenmesinin de itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava olduğu hususu da dikkate alınarak bu yöndeki istemin de yasal dayanağı bulunmadığı, bu nedenlerle davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmamış olması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 3.542,60-TL + 174,00-TL tamamlama harcından, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 3.672,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 23.802,04-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2019
Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.