Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/779 E. 2019/174 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/779 Esas
KARAR NO : 2019/174

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 18/02/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 09/08/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından Bakırköy …. . İş Mahkemesinin …. esas …. karar sayılı dosyasında verilen ilam gereğince İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … ve …. takip sayılı dosyaları için sigortalı şirket olan …. ASANSÖR A.Ş. adına tüm dosya borcunu 95.344-TL olarak ödediklerini, tazminata konu iş kazasının meydana gelmesinde davalı …. TURİZM SEYAHAT AŞ’nin %20 oranında, diğer davalı ….LTD ŞTİ’nin %25 oranında kusurlu olduğunu, dolayısıyla davalıların toplam kusur oranının %45 olduğunu, ödenen tazminatın %45’ine tekabül eden ve ödeme tarihindeki kur baz alındığında 13.433-EURO asıl alacak ve 354,58-EURO işlenmiş faiz olmak üzere toplam 13.778,58-EURO’nun tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalıların haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davalıların haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….TURİZM AŞ vekili dosyaya sunmuş olduğu 07/09/2018 tarihli cevap dilekçesinde öncelikle itirazın iptali davasının İİK 67.md gereğince yasal sürede açılmadığını, ayrıca alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, ayrıca davacının EURO cinsinden alacak talep edemeyeceğini, davacı sigorta şirketinin sigortalı adına yapmış olduğu ödemeyi poliçe kapsamında isteyemeyeceğini, bu nedenlerle müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….LTD ŞTİ vekili mahkememize sunmuş olduğu 07/09/2018 tarihli cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin Antalya Ticaret Mahkemesi olduğunu, ayrıca davacının talebinin zaman aşımına uğradığını, bu bağlamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….LTD ŞTİ’nin yetki itirazı 01/10/2018 tarihli oturumda HMK 7/2 maddesi gereğince reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalılar aleyhine İstanbul… . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden borçlu… ASANSÖR A.Ş. adına yapılan ödemenin davalıların kusur oranına isabet eden kısmının tahsili amacıyla toplam 13.778,58-EURO üzerinden icra takibi yaptığı, davalıların süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf TL olarak ödeme yaptığı halde, EURO üzerinden icra takibi yapmış ise de; davacı tarafından EURO olarak herhangi bir ödeme yapmadığı, bu nedenlerle TL olarak yapmış olduğu ödemeyi EURO’ya çevirerek talep etmesi TBK 99.md kapsamında mümkün olmadığından mahkememizce yapılan ödeme TL olarak değerlendirilip hüküm tesis edilmiştir.
Davacı tarafın icra takip dosyası kapsamında talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişi … ‘a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 11/01/2019 havale tarihli raporunda özetle; “davacı sigorta şirketi tarafından 28/04/2016 tarihinde sigortalı şirket …. ASANSÖR A.Ş. Adına 95.344,92-TL ödeme yapıldığını, ancak davacı tarafın dayandığı işveren mali sorumluluk poliçe kapsamında sigortalının, taşeronların, müteahhitlerin veya tali müteahhitlerin sigortalı adına yürüttükleri faaliyetler esnasında meydana gelecek iş kazalarının sigorta kapsamına alındığını, bu bağlamda davacı sigorta şirketinin poliçe kapsamında kalan teminat nedeniyle yapmış olduğu ödeme yönünden rücu şartlarının oluşmadığını” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Her ne kadar sigorta bilirkişisi, davacı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu işveren mali sorumluluk poliçesine göre sigortalı şirketin faaliyette bulunduğu iş yerinde meydana gelecek iş kazalarının tamamı teminat kapsamında bulunduğundan bahisle, davacı tarafın yapmış olduğu ödemenin rücu koşulları bulunmadığını belirtmiş ise de, davacı sigorta şirketinin poliçenin geçerli olduğu iş yerinde meydana gelen kazada kusurları sabit olan davalı şirketlere kusur sorumluluğu kapsamında rücu ettiği, sigortalı şirket ile çalışanın toplam kusur oranı olan %55’in mahsubundan sonra bakiye %45 davalılar kusuru yönünden istemde bulunmasında yasal engel bulunmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Bakırköy…. . İş Mahkemesinin …. esas …. karar sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay tetkikatından geçmek suretiyle kesinleştiği, kesinleşen karara göre davacı sigorta şirketinin ferileriyle birlikte 28/04/2016 tarihinde toplam 95.344-TL ödemede bulunduğu, iş bu ödemenin davalıların %45 hissesine isabet eden 42.904,80-TL tazminatı rücuen isteyebileceği, zira sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemeden sonra, tazminata konu olayda ayrı ve bağımsız kusuru bulunan taraflara rücu edebileceği sigorta hukukunun temel prensibi olduğu değerlendirilmiştir.
Davalıların icra takibine konu alacağa yönelik zaman aşımı itirazının, davacı sigorta şirketi tarafından tazminat ödemesinin 28/04/2016 tarihinde, yapılan ödemeye istinaden icra takibinin de 28/02/2017 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, davalı tarafın alacağın 2 yıllık zaman aşımına uğradığı yönündeki itirazlarının yasal olmadığı değerlendirilerek alacağın esası yönünden karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen iş kazası nedeniyle Bakırköy ….İş Mahkemesinin ….. esas ….. karar sayılı ilamı kapsamında toplam 95.344-TL ödemede bulunduğu, tazminata konu iş kazasının meydana gelmesinde kesinleşen mahkeme ilamına göre davalı tarafın toplam %45 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafın kusur oranına isabet eden 42.904,80-TL’yi davacı sigora şirketinin rücu müessesesi kapsamında talep edebileceği, bu nedenlerle davacı tarafın talebinin 42.904,80-TL yönünden kabulü ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın likit olan alacağa yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına, davanın reddedilen kısmi yönünden davalı tarafın kötüniyet tazminat isteminin ise koşulları oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin 42.904,80-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 8.581,00-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın reddedilen kısım yönünden kötüniyet tazminat isteminin koşulları oluşmamış olması nedeniyle reddine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.930,77-TL ilam harcından peşin alınan 628,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.302,49-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davalılara yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 628,28-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 767,10-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 41,10-TL, tebligat-posta gideri: 126,00-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 628,94-TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 5.069,44-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar vekilleri için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2019

Katip … ¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır