Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/692 E. 2020/624 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/692 Esas
KARAR NO : 2020/624

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/02/2013
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2020

BİRLEŞEN DAVA BAKIRKÖY 9. İŞ MAHKEMESİNİN
2013/323 ESAS – 420 KARAR SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/05/2013
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekilinin Bakırköy İş Mahkemesine verdiği, 14/02/2013 harç tarihli vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/09/2010 tarihinde davalı şirkette genel müdür olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin iş akdinin 16/11/2012 tarihnide gerekçesiz olarak fesh edildiğini, yapılan feshin usulsüz ve haksız olduğunu buna rağmen müvekkilinin kıdem ve ihbar tazminatı ile Kasım 2012 ayına ait 16 günlük maaşının ödenmediğini, genel müdür olarak çalışan müvekkilinin son almış olduğu maaşın net olarak 15.000,00-TL olduğunu, ücretin davalı şirket tarafından elden ödendiğinden resmi kayıtlarda maaşın düşük görüldüğünü, 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, haksız feshi nedeni ile işçilik alacaklarının ödenmesi için Bakırköy ……. Noterliği’nin 10/12/2012 gün …… yevmiye sayılı ihtarını keşide etmesine rağmen aalcağının ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 3.000,00-TL Kıdem tazminatı 2.000,00-TL ihbar tazminatı, 1.000,00-TL aylık ücretinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında şirketi temsil ve ilzama yetkili genel müdür olarak çalıştığını, davacının usulsüz işlem yapması nedeni ile 16/11/2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile görevden el çektirilerek, 4857 sayılı İş Kanunun 25/2. Maddesi kapsamında iş akdinin haklı nedenle fesh edildiğini, anılan özel denetim raporuna göre davacının konum ve yetkisini kötüye kullanarak şirketi zarara uğrattığını, şirket hesaplarında usulsüzlük yaptığını, yapılan usulsüzlük ile şirket zararının tutanak ile belirlendiğini, şirkete ait dizüstü bilgisayarı iade etmediği gibi anılan avansların iade edilmediğini, dava dışı Avusturya kökenli şirketten aldığı, aylığın kesilmesine rağmen bu miktarı şirketten alınmasına devam edildiği, bu kapsamda toplam 73.710,00-TL şirket kasasından para alındığını, davacı aleyhine Büyükçekmece C.B.S.’na suç duyurusunda bulunulduğundan …… sr. Sayılı dosya ile Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas sayılı tazminat dosyasının beklenmesini gerektiğini, aylık ücrete ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, davacının aylık 3.500,00-EURO tutarındaki gelirinin müvekkili şirketin disbirotörü olduğu Avusturya şirketin aldığını, Avusturya şirketinin sözleşmeyi fesh etmesinden sonra bu miktarın kasıtlı ve haksız olarak müvekkili şirketten alınmasının haksız olduğunu savunarak asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/01/2013 harç tarihli dava dilekçesi ile Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, davacının 15/09/2010-16/11/2012 tarihleri arasında davalı şirkette genel müdür olarak çalıştığını, yapılan denetimde usulsüzlüğün belirlenmesi nedeni ile iş akdinin ve yönetim kurulu üyeliğinin şirket yönetim kurulu kararı ile sonlandırıldığını, davacının şirkete ait bir adet dizüstü bilgisayarı iade etmediğini, 2011 ve 2012 yılında aldığı toplam; 32.901,91-TL avansı kapatmadığını, Avusturya firmasından almış olduğu, 3.500,00-EURO ücretin bu firmaca ödenmemesi üzerine 31/01/2012 tarihinden itibaren 73.710,00-TL’nin şirket kasasından alındığını, para ve bilgisayarın iadesi amacı ile gönderilen ihtarın cevapsız bırakıldığını ileri sürerek toplam 106.611,91-TL’nin faizi ile birlikte tahsiline teslim edilmeyen bilgisayarın iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece, dosya görevsizlik kararı ile Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirkette çalışmaya başladıktan sonra kendisine ait bilgisayarı kullanmaya başladığını, kendisine şirketçe bilgisayar alınanca kendisine ait bilgisayarı başka bir çalışana verdiğini, müvekkili bilgisayarınında halen davalıda olduğunu, şirkete ait kredi kartlarına sadece şirket işlemlerinde kullandığını, Eylül 2012 tarihi itibari ile yapılan denetimde müvekkilinin şirket alacaklı olduğunu belirlendiğini, müvekkilinin aylığını 7.000,00-TL artı 3.500,00-EURO olduğunu, davalı iddiasının aksine müvekkilinin dava dışı Avusturya firması ile anlaşmasının bulunmadığını, davalı şirket ile dava dışı Avusturya şirketi arasında distrübütörlük sözleşmesi bulunnduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin müvekkilini ilgilendirmediğini feshe ilişkin yönetim kurulu kararında usulsüzlük nedeninin gösterilmediğini, iş akdinin tek taraflı olarak fesh edildiğini, müvekkilinin bankadan nakit para çekmediğini, Büyükçekmece C.B.S.’nın …… sayılı dosyada takipsizlik kararı verildiğini savunarak birleşen davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda asıl davada:davacının davalı şirkette 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında temsil ve ilzama yetkili genel müdür olarak çalıştığını,YKkararında herhangi bir feshi nedeni ön görülmediğini, davalının feshinin haklı nedene dayanmadığını, fesihte gösterilmeyen bir nedeninin sonradan fesih nedeni olarak ileri sürülemeyeceğini, iş akdinin işverence haksız feshi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı , davalı adına başkası tarafından yapılan ödemeler de ücret kalemi içinde değerlendirilmesi gerektiğini, ücreti üstlenen 3’üncü kişi tarafından bu ücretin ödenmemesi halinde işverenin bu miktarı ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, bu durumda davacının aylık ücretini net 15.000-TL olarak kabulü gerekeceğini, bunun yanı sıra davacının Kasım 2012 yılına ait 8 ayı bakiye ücretinin ödenmemesi nedeni ile bu süreye denk gelen 8.000-TL ücret alacağının tahsiline, birleşen dava yönünden ise, davacının dava dışı Avusturya şirketinden almış olduğu ücretin ücret kapsamında olduğunu, 3’üncü kişi tarafından çalışanın ücretinin kısmen üstlenildiğini, bu kişi tarafından ücretin ödenmemesi halinde işverenin ödenmeyen ücretten sorumlu olacağı sonucuna varılarak bu istek kalemi yönünden davanın reddine, yine, davacının alınan avansların kapatılmadığına ilişkin (32.901,91-TL) iddiasında bu miktar alacağın kanıtlanamaması nedeniyle reddine ,davalı/davacı genel müdürün kendisine ait bilgisayarı şirkete bırakarak şirkete ait bilgisayarı kullandığını, iş akdi sona erdikten sonra şirketçe bilgisayarın iade edilmemesi nedeni ile şirkete ait bilgisayarı iade etmediği, eylemin oluş şekli gözetilerek hukuku uygun olduğu, karşılıklı edim dengesi gözetildiğinde bilgisayarın iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesine yer olmadığını belirterek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesinin ……. Esas ve …… Karar sayılı ilamında; “HMK 165. maddesinde, bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya yada dava konusu ile ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise ilk derece mahkemesinin o davanın sonuçlanmasına kadar yargılamayı bekleteceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı(birleşen davada davacı) vekili birleşen davada şirkete ait bilgisayarın asıl davanın davacısı tarafından izinsiz ve haksız olarak alınıp götürüldüğünü, şirkete iade edilmediğini,şirket hesabından çekilen toplam 32.901,91-TL avansın iade edilmediği, ve şirket kasasından izinsiz olarak alınan 73.710-TL’nin de iade edilmediğini iddia etmiş bu konularla ilgili olarak Büyükçekmece C.Başsavcılığı’na şikayette bulunmuş ve ….. soruşturma numarası ile soruşturma yürütülmüş akabinde asıl davanın davacısının bu fiiller nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığından bahisle hakkında Büyükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. E sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı yargılamanın mahkemece halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
TBK’nın 74. maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlayacağından bu ceza davası sonucunun HMK’nın 165. maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece, Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesinin ……. E sayılı dosyası ile açılmış olan ceza davasının bekletici mesele yapılmak suretiyle sonucu beklenerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, buna riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılarak işbu esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Buna göre; mahkememizce Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas ve ……. Karar sayılı ceza dava dosyasının kesinleşmesi beklenmiştir. Beraat kararının kesinleşmesi üzerine TBK’nun 74. Maddesi de dikkate alınarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafından keşide edilen 10/12/2012 günlü ihtar ile kıdem ve ihbar tazminatı ile Kasım 2012 ayına ait 16 günlük ücretin 3 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş, ihtarın 13/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan 24/08/2012 tarihli …… Bankası …… Şb.’ne ihtaben …… tarafından düzenlenen belgede davacının aylık net 15.000,00-TL maaş aldığını, maaşından haciz ve kesinti bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; yetkililerinin …… ve … olduğu, davacının ticaret sicil kaydına göre genel müdür olarak çalıştığı anlaşılmıştır.
Büyükçekmece …… Noterliği’nin 21/09/2011 gün ve ……. yevmiye nolu imza sürkilerinden, davacının şirketin genel müdürü olarak çalıştığı 150.000,00-TL’ye kadar olan işlemler yönünden şirketin münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğunu, düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından keşide edilen 17/12/2012 günlü ihtarın incelenmesinde; yapılan özel denetim sonucu davacının usulsüzlüğünün tespit edilmesi nedeni ile iş akdini 16/11/2012 günlü yönetim kurulu kararı ile haklı olarak fesh edilerek görevinden alındığını, davacının şirkete ait dizüstü bilgisayarı birlikte götürdüğünü avans olarak 2011 yılında çektiği 25.441,93-TL 2012 yılında 5.902,03-TL olmak üzere toplam 31.343,96-TL avansın kapattığını belgeleyemediği ve zimmetinde kaldığı, dava dışı Avusturya firmasından davacıya ödenen aylık 3.500,00-EURO’nun 31/01/2012 tarihinde kesilmesine rağmen değişik tarihlerde 73.710,00-TL’nin çekildiği ve bu miktara davacı zimmetinde kaldığı belirtilerek bilgisayar ve uhdesinde kalan şirket parasının 3 gün içerisinde iadesini talep etmiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen 16/11/2012 günlü şirket karar defteri suretinin incelenmesinde; şirketin yönetim kurulu tarafından davacının azledildiği, temsil ve ilzam yetkisine son verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından ibraz edilen Kasım 2012 ayına ait 2011 ve 2012 yılları özel denetim raporunun incelenmesinde; bir adet faturanının kayıp olduğunu, 8.000,00-TL’den fazla kasa ödemelerinin deftere yazılmamasının usulsüz olduğu, kasa bakiyesinin fiktif bakiye içerdiği, incelenen gelir tabloların gerçeği yansıtmadığı, arsanın bilonçoda yer almadığı ortaklar cari hesaplarının bakiyesinin gerçeği yansıtmadığı kasadan yapılan açıktan ödemelerin hukuki riskler taşıdığı belirlenmiştir.
Davacının çalışmasına ilişkin SSK dökümleri getirtilmiş, davalı şirkette çalıştığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece C.B.S.’nın ……. sr. Sayılı dosyası ile çekilen kredide usulsüzlük yapıldığı iddiası ile davacı hakkında yapılan şikayet konusunda takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
İş mahkemesince tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenmiştir. Davalı tanığı … beyanında özetle; davacının genel müdürü olarak çalıştığını, kendisine ait araç tahsis edildiğini, aylık gelirini bilmediğini, şirket işleyişi ile ilgili bilgi sahibi olmamak ile birlikte şirket ortağı ………. ile davacı arasında 2012 Eylül ayında tartışmaya şahit olduğunu, daha sonra kendisinin de şirkette çalışmaya başladığını, kasada bulunması gereken 350.000,00-TL, 400.000,00-TL arasındaki paranın yerinde olmadığının belirlendiğini beyan etmiştir.Davacı tanığı …’un beyanında özetle; davalı şirketin ortağı olduğunu, davacının 15.000,00-TL maaş aldığını, maaşın yarısının dava dışı şirket tarafından ödendiğini, bağımsız denetim raporu sonrası yönetim kurulu başkanının davacı ile çalışmak istememesi üzerine iş akdinin sonlandırıldığını beyan etmiştir.Davalı tanığı …’ın beyanında özetle; davacının genel müdür olarak çalıştığını ücretinin 3.500,00-EURO kadarını dava dışı Avusturya şirketinden aldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddialarını değerlendirilmesi amacı ile bilirkişilerden rapor alınmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından ibraz edilen 16/07/2014 tarihli raporda; davacının alacağının 22.955,00-TL olduğu belirlenmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporda; 36.325,34-TL olduğu belirlenmiş, birleşen davadaki talepler yönünden yapılan incelemede ise; davalı şirketçe şüpheli alacaklar hesabına toplam 9.543,51-TL atıldığını, bu miktarın talep edebileceğini bildirdiği anlaşılmıştır.
İş mahkemesince görevsizlik kararı üzerine asıl ve birleşen davanın Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, anılan mahkemece görevsizlik kararı verildiği, davacının çalışma şekli ve şirketi temsil ve ilzama yetkili genel müdür olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınan 02/09/2016 tarihli bilirkişi kurulunun raporunun incelenmesinde; iş akdinin haklı nedenle fesh edildiğini, kanıtlanmadığı bu nedenle davacının 17.161,40-TL ihbar tazminatı 5.834,54TL kıdem tazminatı ile 8.000,00-TL maaş alacağı bulunduğu bildirildiği görülmüştür. Tarafların itirazı üzerine mahkemece bilirkişi tarafından 28/04/2016 günlü ek rapor alınmıştır.
Davacı vekilince 03/10/2016 tarihli ıslah ile kıdem tazminatı alacağının 5.834,54-TL’sine, ihbar tazminatı alacağının 17.161,40-TL, maaş alacağının 8.000,00-TL’sine yükselterek ıslah ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl dava genel müdür olarak çalışan davalının kıdem, ihbar ve eksik ödenen maaşının tahsili istemine ilişkindir. Davacının davalı şirkette 15/09/2010 ile 16/11/2012 tarihleri arasında temsil ve ilzama yetkili genel müdür olarak çalıştığı sabittir. Uyuşmazlık iş akdini davalı iş veren tarafından haklı nedenle feshe edilip edilmediği ile davacının aylık ücretinin ne kadar olduğu noktasındadır. Davacının, yönetim kurulu üyeliğinden 16/11/2012 günlü karar ile alındığı, yönetim kurulu kararında herhangi bir feshi nedeninin ön görülmediği, davacı ihtarına kadar da fesh ilişkin bildirim bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davalının feshinin haklı nedene dayanmadığı, fesihde gösterilmeyen bir nedeninin sonradan fesih nedeni olarak ileri sürülemeyeceği kabul edilmiştir. İş akdinin işverence haklı nedenle fesh edilmemiş olması nedeni ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmaktadır. Belirtilen alacak kalemleri, çalışılan süreler dikkate alınarak, çalışanın aylık ücretine göre belirlenmelidir. Taraflar arasındaki ilişkide davacının bir kısım ücretinin davalı tarafından, bir kısmının ise davalının Türkiye distirübütörlüğünü yaptığı dava dışı Avusturya şirketince ödendiği anlaşılmıştır. Çalışan yönünden ücretin kimin tarafından ödendiğinin sonuca etkisi bulunmamaktadır. Davalı adına başkası tarafından yapılan ödemeler de ücret kalemi içinde değerlendirilmelidir. Ücreti üstlenen 3’üncü kişi tarafından bu ücretin ödenmemesi halinde işverenin bu miktarları ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu durumda davacının aylık ücretini net 15.000,00-TL olarak kabulü gerekeceği sonucuna varılarak kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerinin bu miktara göre kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bunun yanı sıra davacının Kasım 2012 yılına ait 8 ayı bakiye ücretinin ödenmemesi nedeni ile bu süreye denk gelen 8.000,00-TL ücret alacağının tahsiline karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan incelemede; davacının dava dışı Avusturya şirketinden almış olduğu, ücretin bu şirketçe ödenmemesi üzerine bu miktarın şirket kasasından alındığına ilişkin istek kalemi yönünden yukarıda da değerlendirme yapıldığı üzere, bu miktarın ücret kapsamında olduğu, 3’üncü kişi tarafından çalışanın ücretinin kısmen üstlenildiği, bu kişi tarafından ücretin ödenmemesi halinde işverenin ödenmeyen ücretten sorumlu olacağı sonucuna varılarak bu istek kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacının alınan avansların kapatılmadığına ilişkin (32.901,91-TL) iddiasında konusunda yargılama süresince bu miktar alacağın davacı uhdesinde kaldığına ilişkin herhangi bir kanıt sunulmaması nedeni ile bu istek kalemi yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı/davacı genel müdürün kendisine ait bilgisayarı şirkete bırakarak şirkete ait bilgisayarı kullandığı, iş akdi sona erdikten sonra şirketçe bilgisayarın iade edilmemesi nedeni ile şirkete ait bilgisayarı iade etmediği, eylemin oluş şekli gözetilerek hukuku uygun olduğu, karşılıklı edim dengesi gözetildiğinde bilgisiyarın iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmış bu talep yönündende davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜ ile; 5.834,54-TL kıdem tazminatı, 17.161,40-TL ihbar tazminatı, 8.000,00-TL bakiye ücret alacağı olmak üzere toplam; 30.995,94-TL’nin 6.000,00-TL’sine dava tarihi olan 14/02/2013 tarihinden itibaren, bakiye kısmına ise ıslah tarihi olan 03/10/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
3-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.117,33TL ilam harcından peşin alınan 102,50TL harcın 324,41TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.690,42TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.151,80TL bilirkişi ücreti, 349,10TL posta masrafı, TL keşif harcı, 24,30TL başvuru harcı, 102,50TL peşin harç, 324,41TL ıslah harcının olmak üzere toplam 2.952,11TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.649,391TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
7-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 1.820,70-TL harcın mahsubu ile 1.766,30-TL nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davada davacıya İADESİNE,
8-Davacı tarafından yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.078,13TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.