Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/642 E. 2019/457 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/642 Esas
KARAR NO : 2019/457

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 29/06/2015
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 18/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 29/06/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……… sicil numarasında kayıtlı olduğunu, şirketin 1994 yılında kurulduğunu, şirketin en son sermayesinin 31/05/2015 tarihi itibariyle 4.250.000-TL olduğunu ve tamamının ödendiğini, ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal olaylar nedeniyle ani kur ve faiz artışları, ihracat yaptıkları ülkelerde meydana gelen savaş ve siyasi karmaşalar, borçlu müşterilerinin ödemelerini aksatmaları, kurların ani yükselmesi nedeniyle maliyette meydana gelen artışlar, faiz oranlarının artmasına bağlı olarak finansman giderlerindeki artışlar, kar marjlarının azalması ve malzeme stoklarındaki ciddi fire ve kayıplar nedeniyle ekonomik yönden şirketin zora düştüğünü, dosyaya sunulan iyileştirme projesi kapsamında en geç 2017 yılı içinde borca batıklıktan kurtulup öz varlığını tekrar pozitif hale getirebileceğini, bu bağlamda müvekkili şirketin borca batıklığının tespiti ile şirketin şimdilik 1 yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Feri müdahil vekilleri yargılama aşamasındaki beyanlarında davacı tarafın beyan ve iddialarının doğru olmadığını, düzenlenen bilirkişi raporuna göre şirketin borca batık olduğunu, iyileşme ümidinin olmadığını, revize projenin uygulanabilir nitelikte bulunmadığını, iflas erteleme koşullarının gerçekleşmediğini, kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, yargılama aşamasında verilen tedbir kararlarının müvekkilleri yönünden mağduriyete sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK 179 maddesi kapsamında açılan iflasın ertelenmesi talebine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi borca batık durumda olan bir sermaye şirketi ve kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olması halinde iflası önleyen bir kurum olup, iflasın ertelenmesindeki amacın sermaye şirketinin ve kooperatifin ekonomi içinde kalarak faaliyetine devamını sağlamak ve alacaklıların iflasa bağlı olumsuz sonuçlardan etkilenmesinden korumak olduğu söylenebilir.
İİK 179 ve TTK 324/2 maddelerindeki düzenlemeye göre iflasın ertelenmesi belirli koşulların mevcut bulunması halinde mümkün olup, bunlardan şekli koşulların sermaye şirketi ve kooperatifin mahkemeye borca batık durumda bulunduğuna ilişkin bildirimde bulunması, sermaye şirketinin idare ve temsile yetkili kişiler veya alacaklılardan biri tarafından erteleme talebinde bulunulması, borca batıklık bildirimi üzerine mahkemece yapılacak inceleme sonuna kadar iflasın ertelenmesinin talep edilmiş olması ve şirket veya kooperatifin mali durumunun nasıl düzeltileceğine ilişkin bir iyileştirme projesinin mahkemeye sunulması olarak sayılabilir.
İflasın ertelenmesi talebine ilişkin maddi koşullar ise sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borca batık durumda bulunması yani raiç değerler üzerinden borçlarının aktifinden fazla olması ve mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün görülmesi yani mal varlığı ve likiditenin borca batıklık bildiriminin yapıldığı tarihe oranla daha iyi bir düzeye getirilmesinin olanaklı bulunması ve alacaklıların haklarının zarar görmemesidir.
Bu açıklamalar çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacı şirketler tarafından iflas erteleme talebinde bulunur iken iyileştirme projesi, iflas erteleme talebinde bulunulmasına dair ortaklar kurulu kararı alacaklılar listesi bilançoların ibraz edildiği anlaşılmış, iflas avansının ikmal edilerek gerekli ilanların yapıldığı, davacı şirketlerin sicil kaydının celp olunduğu görülmüştür.
Yargılama aşamasında İİK hükümleri gereğince davacı şirket izlemeye alınmış, kayyım heyeti tarafından düzenli olarak raporların düzenlendiği, en son bilirkişi heyeti ………. ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 06/10/2017 tarihli raporlarında “2016 yılında raporlanan dönem net karının hedeflerin çok gerisinde kalması ve net satışlarda gözlenen büyük oranda düşüş ve hedeflerden sapma da dikkate alındığında gelir tablosu projeksiyonları itibariyle projenin inandırıcılığını yitirdiğini, 31/12/2016 tarihi itibariyle ödenmemiş sermaye tutarının 255.500-TL olduğunu, bu bağlamda davacı şirketçe en son sunulu revize iyileştirme projesinin uygulanabilir olmaktan uzaklaştığı, dolayısıyla da ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması koşulunun sağlanmamış olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler ve toplanan delillere göre davacı tarafın iflas erteleme talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM ……..HD ……. EK sayılı ilamıyla davacı şirketin mal varlığını kaydi değerlere değil rayiç değerlere göre belirlenip bu kapsamda iyileştirme projesini ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve şirketin iflasının ertelenmesi ile mali durumunun düzeltilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda elverişli rapor alınması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.
İBAM ………HD ……. EK sayılı ilamı kapsamında dosya bilirkişi heyeti …….. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 11/03/2019 tarihli raporlarında davacı şirketin öz varlığının (-)9.496.577,83-TL olduğunu, talep tarihinden 18/10/2017 iflas tarihine kadar olan süreçte şirketin 6.835.912,88-TL zararının bulunduğunu, şirketin çalışma kabiliyetini kaybettiğini, şirketin borca batıklıktan kurtulamayacağını teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Son oturumda hazır bulunan davacı vekili de rapor kapsamında müvekkili şirketin ticari faaliyetini sürdürme imkan ve ihtimali kalmadığından iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen son raporda belirtildiği üzere şirketin öz varlığının (-)9.496.577,83-TL olduğu, şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, şirketin mali yapısı itibariyle borca batıklıktan kurtulamayacağı, bu bağlamda iyileştirme projesinin uygulama imkan ve kabiliyeti bulunmadığından davacı tarafından açılan iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın iflas erteleme talebinin REDDİNE,
2-İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ……….. sicil numarasında kayıtlı ……….. ŞİRKETİ’nin 17/04/2019 günü saat:13:30 itibari ile İFLASINA,
3-Hüküm özetinin derhal Bakırköy İflas Müdürlüğüne bildirilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2019

Başkan ……
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Üye ………
¸e-imzalıdır
Katip ……..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.