Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/561 E. 2019/1244 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/561 Esas
KARAR NO : 2019/1244

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 21/11/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 04/06/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, şirkete ait 03/04/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 nolu karar ile şirket sermayesinin 2.000.000-TL’den, 8.000.000-TL arttırılarak 10.000.000-TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini, söz konusu kararın kanuna, şirket ana sözleşmesine ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, daha önce şirket tarafından sermayenin azaltılmasına ilişkin karar alındığı halde bu kez herhangi bir haklı neden olmaksızın arttırılması yönünde karar alınmasının çelişki yarattığını, bu nedenlerle sermaye arttırımına ilişkin 3 nolu kararın iptaline, ayrıca geçmiş döneme ait kar payı dağıtılmaması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 2008-2017 yılları arasını kapsar şekilde şimdilik 1.000-TL kar payına ilişkin alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle kar payı dağıtımında yetkinin genel kurula ait olduğunu, genel kurul tarafından bu yönde karar alınmadan mahkemeden geçmiş döneme ilişkin kar payına bağlı alacak talep edilemeyeceğini; sermaye arttırımına ilişkin karara yönelik istemin ise davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle öncelikle usulden reddine ve ayrıca sermayenin arttırılmasının şirketin mali yapısı açısından zorunluluk arz ettiğinden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İptale konu genel kurul toplantısının 03/04/2018 tarihinde yapıldığı, davanın 3 aylık yasal süre içinde 04/06/2018 tarihinde açıldığı, davacı tarafın usulüne uygun karara muhalefet şerhi koyduğu, davalı şirketin merkezinin mahkememiz yargı sınırları içinde bulunması nedeniyle davaya bakma yetki ve görevinin mahkememize ait olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …… ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 24/02/2019 tarihli kök ve 28/09/2019 tarihli ek raporlarında “2.000.000-TL sermaye arttırılmasının satıştan ziyade karlılığı daha fazla arttıracağından bahisle gerekli olduğu, ancak azınlık hissedarların ve bir önceki sermaye azalışının dikkate alınmasıyla yapılacak artışın öncelikle bir önceki sermaye seviyesine çıkartılması ve sermaye artışının 2017 yılı dahil geçmiş yıl karlarından karşılanması ve kalan bakiyenin de nakden karşılanması halinde sermaye artışına katılımı olumlu kılacak ve makul olabileceği nedenlerle genel kurul kararının iptali şartlarının gerçekleştiğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı taraf sermaye arttırımının şirketin mali yapısı ve ekonomik geleceği açısından gerekli olduğunu iddia etmiş ise de; mahkememizin … EK sayılı dosyasına konu 16/10/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 6.000.000-TL olan şirket sermayesinin 4.000.000-TL azaltılarak 2.000.000-TL’ye düşürülmesine karar verildiği, iş bu karara yönelik olarak açılan davanın süre yönünden reddedildiği, bu kez yaklaşık 6 ay sonra şirket sermayesinin 2.000.000-TL’den, 10.000.000-TL’ye çıkartılması yönünde karar alındığı, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlarda da belirtildiği üzere şirketin herhangi bir yatırım proje ve programı olmadığı halde bu kadar kısa süre zarfında şirket sermayesiyle ilgili birbiriyle çelişen kararlar alınmasında ekonomik ve yasal herhangi bir gerekçe bulunmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu davalı şirkete ait 03/04/2018 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan 3 nolu sermaye arttırımına ilişkin kararın makul ve geçerli herhangi bir dayanağı bulunmadığı, kararın alındığı tarihten yaklaşık 6 ay önce şirket sermayesinin 6.000.000-TL’den, 2.000.000-TL’ye düşürülmesi yönünde karar alındığı, bu bağlamda sermayeye ilişkin alınan ve dava konusu yapılan arttırım kararının şirketin mali ve ekonomik yapısıyla ilgili olmadığı, davalı tarafın sermaye arttırımını gerekli kılacak herhangi bir argüman da ileri sürmediği, bu bağlamda sermaye arttırımına ilişkin kararın objektif iyi niyet kuralına aykırı olduğu ve bu nedenlerle iptal edilmesi gerektiği, davacı tarafın geçmiş yıllara ait ödenmeyen kar payına ilişkin alacak isteminin ise bu yönde daha önce alınan genel kurul kararlarının kesinleşmiş olması nedeniyle ve kar payı dağıtımında münhasıran yetkinin genel kurula ait olduğu hususu da dikkate alınarak bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı şirkete ait 03/04/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye arttırımına ilişkin 3 nolu kararın İPTALİNE; geçmiş yıllara ait 1.000-TL kar payının tahsiline ilişkin istemin ise REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.907,60-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 41,10-TL, tebligat-posta gideri: 66,50-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 953,80-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.